Cuz 27

 
00:00

illâ ḳîlen selâmen selâmâ.

Arapça:

إِلَّا قِيلًا سَلَامًا سَلَامًا

Türkçe:

Sadece "Selam, selam!" denir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Duydukları söz, yalnız "selam", "selam" dır.

Diyanet Vakfı:

Söylenen, yalnızca "selam, selam" dır.

İngilizce:

Only the saying, "Peace! Peace".

Fransızca:

mais seulement les propos : "Salam ! Salam ! "... [Paix ! paix ! ]

Almanca:

außer dem Wort: "Salam, Salam (sei mit euch)".

Rusça:

а только слова: "Мир! Мир!"

Açıklama:
 
00:00

veaṣḥâbü-lyemîni mâ aṣḥâbü-lyemîn.

Arapça:

وَأَصْحَابُ الْيَمِينِ مَا أَصْحَابُ الْيَمِينِ

Türkçe:

Uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sağın adamları, nedir o sağın adamları!

Diyanet Vakfı:

Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!

İngilizce:

The Companions of the Right Hand,- what will be the Companions of the Right Hand?

Fransızca:

Et les gens de la droite; que sont les gens de la droite ?

Almanca:

Und die Weggenossen von der Rechten. Was sind die Weggenossen von der Rechten?!

Rusça:

А те, которые на правой стороне: Кто же те, которые на правой стороне?

Açıklama:
 
00:00

fî sidrim maḫḍûd.

Arapça:

فِي سِدْرٍ مَّخْضُودٍ

Türkçe:

Dikensiz kirazlar,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Dalbastı kirazlar,

Diyanet Vakfı:

Düzgün kiraz ağacı,

İngilizce:

(They will be) among Lote-trees without thorns,

Fransızca:

[Ils seront parmi]: des jujubiers sans épines,

Almanca:

Sie sind unter entdornten Lotusbäumen

Rusça:

Они пребудут среди лотосов, лишенных шипов,

Açıklama:
 
00:00

veṭalḥim menḍûd.

Arapça:

وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ

Türkçe:

Meyve dizili muz ağaçları,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Meyva dizili muzlar,

Diyanet Vakfı:

Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,

İngilizce:

Among Talh trees with flowers (or fruits) piled one above another,-

Fransızca:

et parmi des bananiers aux régimes bien fournis,

Almanca:

und nebeneinanderstehenden Akazienbäumen.

Rusça:

под бананами (или акациями камеденосными) с висящими рядами плодами,

Açıklama:
 
00:00

veżillim memdûd.

Arapça:

وَظِلٍّ مَّمْدُودٍ

Türkçe:

Uzayan gölgeler,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Uzamış gölgeler,

Diyanet Vakfı:

Uzamış gölgeler,

İngilizce:

In shade long-extended,

Fransızca:

dans une ombre étendue

Almanca:

Und (sie haben) einen ausgebreiteten Schatten

Rusça:

в распростертой тени,

Açıklama:
 
00:00

vemâim meskûb.

Arapça:

وَمَاءٍ مَّسْكُوبٍ

Türkçe:

Akıp dökülen sular,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fışkıran sular.

Diyanet Vakfı:

Çağlayarak akan sular,

İngilizce:

By water flowing constantly,

Fransızca:

[près] d'une eau coulant continuellement,

Almanca:

und gegossenes Wasser

Rusça:

среди разлитых вод

Açıklama:
 
00:00

vefâkihetin keŝîrah.

Arapça:

وَفَاكِهَةٍ كَثِيرَةٍ

Türkçe:

Birçok meyveler arasındadırlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Pek çok meyva arasında,

Diyanet Vakfı:

Sayısız meyveler içindedirler;

İngilizce:

And fruit in abundance.

Fransızca:

et des fruits abondants

Almanca:

und viel Obst,

Rusça:

и многочисленных фруктов,

Açıklama:
 
00:00

lâ maḳṭû`ativ velâ memnû`ah.

Arapça:

لَّا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ

Türkçe:

Ne tükenir ne yasaklanır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Tükenmeyen ve yasaklanmayan

Diyanet Vakfı:

Tükenmeyen ve yasaklanmayan.

İngilizce:

Whose season is not limited, nor (supply) forbidden,

Fransızca:

ni interrompus ni défendus,

Almanca:

das weder zu Ende geht, noch verboten ist,

Rusça:

которые не кончаются и доступны.

Açıklama:
 
00:00

vefüruşim merfû`ah.

Arapça:

وَفُرُشٍ مَّرْفُوعَةٍ

Türkçe:

Yükseğe yerleştirilmiş döşekler içinde.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve yükseltilmiş döşekler üstündedirler.

Diyanet Vakfı:

Ve kabartılmış döşekler üstündedirler.

İngilizce:

And on Thrones (of Dignity), raised high.

Fransızca:

sur des lits surélevés,

Almanca:

und gehobene Polster.

Rusça:

Они будут лежать на приподнятых матрацах.

Açıklama:
 
00:00

innâ enşe'nâhünne inşââ.

Arapça:

إِنَّا أَنشَأْنَاهُنَّ إِنشَاءً

Türkçe:

Biz kadınları da güzel bir biçimde yeniden yaratmış,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Biz kadınları yeniden inşa ettik (yarattık).

Diyanet Vakfı:

Gerçekten biz hurileri apayrı biçimde yeni yarattık.

İngilizce:

We have created (their Companions) of special creation.

Fransızca:

C'est Nous qui les avons créées à la perfection,

Almanca:

Gewiß ließen WIR sie im Erstehen erstehen,

Rusça:

Мы сотворим их заново

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 27 beslemesine abone olun.