Arapça:
فِي سِدْرٍ مَّخْضُودٍ
Çeviriyazı:
fî sidrim maḫḍûd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dalbastı kirazlar,
Diyanet İşleri:
Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dikensiz sedir ağaçlarıyla.
Şaban Piriş:
Dikensiz çehri ağaçlarında,
Edip Yüksel:
Dikensiz meyve ağaçları,
Ali Bulaç:
Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları),
Suat Yıldırım:
Dalbastı kirazlar,
Ömer Nasuhi Bilmen:
56:27
Yaşar Nuri Öztürk:
Dikensiz kirazlar,
Bekir Sadak:
56:28
İbni Kesir:
Dikensiz kiraz,
Adem Uğur:
Düzgün kiraz ağacı,
İskender Ali Mihr:
(Ashabı yemin), dikensiz sedir ağaçları arasında.
Celal Yıldırım:
Dikensiz kiraz,
Tefhim ul Kuran:
Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları),
Fransızca:
[Ils seront parmi]: des jujubiers sans épines,
İspanyolca:
estarán entre azufaifos sin espinas
İtalyanca:
[Saranno] tra i loti senza spine,
Almanca:
Sie sind unter entdornten Lotusbäumen
Çince:
他们享受无刺的酸枣树,
Hollandaca:
Zullen hun verblijf houden onder lotusboomen, vrij van doornen.
Rusça:
Они пребудут среди лотосов, лишенных шипов,
Somalice:
Waxay heli Geedka Sidriga ah oon Qodax lahayn.
Swahilice:
Katika mikunazi isiyo na miba,
Uygurca:
ئۇلار سىدرى دەرەخلىرىدىن، سانجاق - سانجاق بولۇپ كەتكەن مەۋز دەرەخلىرىدىن، ھەمىشە تۇرىدىغان سايىدىن، ئېقىپ تۇرغان سۇدىن، تۈگىمەيدىغان ۋە چەكلەنمەيدىغان مېۋىلەردىن، ئېگىز (يۇمشاق) تۆشەكلەردىن بەھرىمەن بولىدۇ
Japonca:
(かれらは)刺のないスィドラの木,
Arapça (Ürdün):
«في سدر» شجر النبق «مخضود» لا شوك فيه.
Hintçe:
बे काँटे की बेरो और लदे गुथे हुए
Tayca:
(พวกเขา) อยู่ภายใต้ต้นพุทราที่ไร้หนาม
İbranice:
בין עצי לוטוס ללא קוצים
Hırvatça:
Bit će među lotosovim drvećem bez bodlji,
Rumence:
Ei vor sta sub lotuşi despinaţi,
Transliteration:
Fee sidrin makhdoodin
Türkçe:
Dikensiz kirazlar,
Sahih International:
[They will be] among lote trees with thorns removed
İngilizce:
(They will be) among Lote-trees without thorns,
Azerbaycanca:
(Onlar) tikansız sidr ağacları,
Süleyman Ateş:
(Onlar) Dikensiz kirazlar,
Diyanet Vakfı:
Düzgün kiraz ağacı,
Erhan Aktaş:
Dikensiz sedir ağaçları içindedirler.
Kral Fahd:
Düzgün kiraz ağacı,
Hasan Basri Çantay:
Dikensiz kiraz,
Muhammed Esed:
(Onlar,) meyve dolu sidre ağaçları arasında (bulacaklar kendilerini),
Gültekin Onan:
Yüklü dalları bükülmüş kiraz (ağaçları),
Ali Fikri Yavuz:
Onlar, dal bastı kirazlar,
Portekizce:
Passeará entre lotos (com frutos) sobrepostos,
İsveççe:
Under lummiga lotusträd utan törnen
Farsça:
در سایه درخت سدر بی خارند،
Kürtçe:
لەژێر سێبەری دارتاوگی بێ دڕکدان
Özbekçe:
Улар тиконсиз сидрзорлардадир. (Сидр-ҳушбўй ҳидли бута бўлиб, араблар уни ҳиди учун яхши кўрар эканлар. Аммо тикани жуда кўп бўларкан.)
Malayca:
Mereka bersenang-lenang di antara pohon-pohon bidara yang tidak berduri.
Arnavutça:
Do të gjenden në mes lotusve (lloj druri) pa gjemba,
Bulgarca:
Сред лотоси без бодли
Sırpça:
Биће међу лотосовим дрвећем без бодљи,
Çekçe:
Ti budou mezi lotosovými stromy bezostnými
Urduca:
وہ بے خار بیریوں
Tacikçe:
Дар зери дарахти сидри бехор
Tatarca:
Чәнечкесез сәдер агачлары астында.
Endonezyaca:
Berada di antara pohon bidara yang tak berduri,
Amharca:
በተቀፈቀፈ (እሾህ በሌለው) ቁርቁራ ውስጥ ናቸው፡፡
Tamilce:
அவர்கள் முட்கள் நீக்கப்பட்ட இலந்தை மரங்களின் அருகிலும்,
Korece:
그들은 가시가 없는 시드라 나무 가운데 있을 것이며
Vietnamca:
(Họ là những người sẽ ở) giữa những cây táo không gai.
Ayet Linkleri: