Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 1
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
1 1 1 1 1 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ bismi-llâhi-rraḥmâni-rraḥîm. Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla: In the name of Allah, the Entirely Merciful, the Especially Merciful. Sayfa 1, Cuz 1, الفاتحة, Al-Fatiha--الفاتحة
2 1 1 2 1 الْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ elḥamdü lillâhi rabbi-l`âlemîn. Hamd, Alemlerin Rabbi Allah'a mahsustur. [All] praise is [due] to Allah, Lord of the worlds - Sayfa 1, Cuz 1, الفاتحة, Al-Fatiha--الفاتحة
3 1 1 3 1 الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ erraḥmâni-rraḥîm. O Rahman ve Rahim'dir, The Entirely Merciful, the Especially Merciful, Sayfa 1, Cuz 1, الفاتحة, Al-Fatiha--الفاتحة
4 1 1 4 1 مَالِكِ يَوْمِ الدِّينِ mâliki yevmi-ddîn. Din Gününün sahibidir. Sovereign of the Day of Recompense. Sayfa 1, Cuz 1, الفاتحة, Al-Fatiha--الفاتحة
5 1 1 5 1 إِيَّاكَ نَعْبُدُ وَإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ iyyâke na`büdü veiyyâke neste`în. Ancak Sana kulluk eder ve yalnız Senden yardım dileriz. It is You we worship and You we ask for help. Sayfa 1, Cuz 1, الفاتحة, Al-Fatiha--الفاتحة
6 1 1 6 1 اهْدِنَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ ihdine-ṣṣirâṭa-lmüsteḳîm. Bizi doğru yola eriştir. Guide us to the straight path - Sayfa 1, Cuz 1, الفاتحة, Al-Fatiha--الفاتحة
7 1 1 7 1 صِرَاطَ الَّذِينَ أَنْعَمْتَ عَلَيْهِمْ غَيْرِ الْمَغْضُوبِ عَلَيْهِمْ وَلَا الضَّالِّينَ ṣirâṭa-lleẕîne en`amte `aleyhim gayri-lmagḍûbi `aleyhim vele-ḍḍâllîn. Nimete erdirdiğin kimselerin yoluna; gazaba uğrayanların, ya da sapıtanların yoluna değil. The path of those upon whom You have bestowed favor, not of those who have evoked [Your] anger or of those who are astray. Sayfa 1, Cuz 1, الفاتحة, Al-Fatiha--الفاتحة
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 2
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
8 2 2 1 1 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الم elif-lâm-mîm. Elif, Lam, Mim. Alif, Lam, Meem. Sayfa 2, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
9 2 2 2 1 ذَٰلِكَ الْكِتَابُ لَا رَيْبَ ۛ فِيهِ ۛ هُدًى لِّلْمُتَّقِينَ ẕâlike-lkitâbü lâ raybe fîh. hüdel lilmütteḳîn. Bu, doğruluğu şüphe götürmeyen ve Allah'a karşı gelmekten sakınanlara yol gösteren Kitap'dır. This is the Book about which there is no doubt, a guidance for those conscious of Allah - Sayfa 2, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
10 2 2 3 1 الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ elleẕîne yü'minûne bilgaybi veyüḳîmûne-ṣṣalâte vemimmâ razaḳnâhüm yünfiḳûn. Onlar, gaybe inanırlar, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan yerli yerince sarfederler. Who believe in the unseen, establish prayer, and spend out of what We have provided for them, Sayfa 2, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
11 2 2 4 1 وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنزِلَ مِن قَبْلِكَ وَبِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ velleẕîne yü'minûne bimâ ünzile ileyke vemâ ünzile min ḳablik. vebil'âḫirati hüm yûḳinûn. Onlar, sana indirilen Kitap'a da, senden önce indirilenlere de inanırlar; ahirete de yalnız onlar kesinlikle inanırlar. And who believe in what has been revealed to you, [O Muhammad], and what was revealed before you, and of the Hereafter they are certain [in faith]. Sayfa 2, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
12 2 2 5 1 أُولَٰئِكَ عَلَىٰ هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ ۖ وَأُولَٰئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ ülâike `alâ hüdem mir rabbihim veülâike hümü-lmüfliḥûn. İşte Rab'lerinin yolunda olanlar ve saadete erişenler bunlardır. Those are upon [right] guidance from their Lord, and it is those who are the successful. Sayfa 2, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 3
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
13 3 2 6 1 إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا سَوَاءٌ عَلَيْهِمْ أَأَنذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ inne-lleẕîne keferû sevâün `aleyhim eenẕertehüm em lem tünẕirhüm lâ yü'minûn. Şüphe yok ki, inkar edenleri, başlarına gelecekle uyarsan da uyarmasan da birdir, inanmazlar. Indeed, those who disbelieve - it is all the same for them whether you warn them or do not warn them - they will not believe. Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
14 3 2 7 1 خَتَمَ اللَّهُ عَلَىٰ قُلُوبِهِمْ وَعَلَىٰ سَمْعِهِمْ ۖ وَعَلَىٰ أَبْصَارِهِمْ غِشَاوَةٌ ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ ḫateme-llâhü `alâ ḳulûbihim ve`alâ sem`ihim. ve`alâ ebṣârihim gişâveh. velehüm `aẕâbün `ażîm. Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir. Allah has set a seal upon their hearts and upon their hearing, and over their vision is a veil. And for them is a great punishment. Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
15 3 2 8 1 وَمِنَ النَّاسِ مَن يَقُولُ آمَنَّا بِاللَّهِ وَبِالْيَوْمِ الْآخِرِ وَمَا هُم بِمُؤْمِنِينَ vemine-nnâsi mey yeḳûlü âmennâ billâhi vebilyevmi-l'âḫiri vemâ hüm bimü'minîn. İnsanlardan, inanmadıkları halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandık" diyenler vardır. And of the people are some who say, "We believe in Allah and the Last Day," but they are not believers. Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة, İnkarcılar
16 3 2 9 1 يُخَادِعُونَ اللَّهَ وَالَّذِينَ آمَنُوا وَمَا يَخْدَعُونَ إِلَّا أَنفُسَهُمْ وَمَا يَشْعُرُونَ yüḫâdi`ûne-llâhe velleẕîne âmenû. vemâ yaḫde`ûne illâ enfüsehüm vemâ yeş`urûn. Bunlar Allah'ı ve inananları aldatmaya çalışırlar, oysa sadece kendilerini aldatırlar da farkında değildirler. They [think to] deceive Allah and those who believe, but they deceive not except themselves and perceive [it] not. Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة, İnkarcılar
17 3 2 10 1 فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٌ فَزَادَهُمُ اللَّهُ مَرَضًا ۖ وَلَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ بِمَا كَانُوا يَكْذِبُونَ fî ḳulûbihim meraḍun fezâdehümü-llâhü meraḍâ. velehüm `aẕâbün elîmüm bimâ kânû yekẕibûn. Kalblerinde hastalık vardır, Allah hastalıklarını artırmıştır. Yalan söyleye geldikleri için onlara elem verici azab vardır. In their hearts is disease, so Allah has increased their disease; and for them is a painful punishment because they [habitually] used to lie. Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
18 3 2 11 1 وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ لَا تُفْسِدُوا فِي الْأَرْضِ قَالُوا إِنَّمَا نَحْنُ مُصْلِحُونَ veiẕâ ḳîle lehüm lâ tüfsidû fi-l'arḍi ḳâlû innemâ naḥnü muṣliḥûn. Kendilerine: "Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın" dendiği zaman, "Bizler sadece ıslah edicileriz" derler. And when it is said to them, "Do not cause corruption on the earth," they say, "We are but reformers." Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
19 3 2 12 1 أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ الْمُفْسِدُونَ وَلَٰكِن لَّا يَشْعُرُونَ elâ innehüm hümü-lmüfsidûne velâkil lâ yeş`urûn. İyi bilin ki, asıl bozguncular kendileridir, lakin farkında değillerdir. Unquestionably, it is they who are the corrupters, but they perceive [it] not. Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة
20 3 2 13 1 وَإِذَا قِيلَ لَهُمْ آمِنُوا كَمَا آمَنَ النَّاسُ قَالُوا أَنُؤْمِنُ كَمَا آمَنَ السُّفَهَاءُ ۗ أَلَا إِنَّهُمْ هُمُ السُّفَهَاءُ وَلَٰكِن لَّا يَعْلَمُونَ veiẕâ ḳîle lehüm âminû kemâ âmene-nnâsü ḳâlû enü'minü kemâ âmene-ssüfehâ'. elâ innehüm hümü-ssüfehâü velâkil lâ ya`lemûn. Onlara "Müslümanların inandığı gibi siz de inanın" denilince de, "Beyinsizlerin inandığı gibi mi inanalım?" derler; iyi bilin ki asıl beyinsizler kendileridir, fakat bilmezler. And when it is said to them, "Believe as the people have believed," they say, "Should we believe as the foolish have believed?" Unquestionably, it is they who are the foolish, but they know [it] not. Sayfa 3, Cuz 1, البقرة, Al-Baqara--البقرة

Sayfalar

CSV