Arabic Kur'an-ı Kerim - القرآن الكريم

 
00:00
Sûredeki Ayet No:
Kur'an'daki Ayet No:
Arapça

وَأَقْسَمُوا بِاللَّهِ جَهْدَ أَيْمَانِهِمْ لَئِن جَاءَهُمْ نَذِيرٌ لَّيَكُونُنَّ أَهْدَىٰ مِنْ إِحْدَى الْأُمَمِ ۖ فَلَمَّا جَاءَهُمْ نَذِيرٌ مَّا زَادَهُمْ إِلَّا نُفُورًا

Turkish Transliteration:
Waaqsamoo biAllahi jahda aymanihim lain jaahum natheerun layakoonunna ahda min ihda alomami falamma jaahum natheerun ma zadahum illa nufooran
Türkçe:
Yeminlerinin tüm gücüyle Allah'a ant içmişlerdi ki, eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, ümmetlerin herhangi birinden çok daha doğru bir gidiş üzere olacaklar. Fakat uyarıcı onlara gelince, bu onlara nefretle kaçıştan başka bir katkı sağlamadı.
Çeviriyazı:
veaḳsemû billâhi cehde eymânihim lein câehüm neẕîrul leyekûnünne ehdâ min iḥde-l'ümem. felemmâ câehüm neẕîrum mâ zâdehüm illâ nüfûrâ.
Kral Fahd:
Kendilerine bir uyarıcı (peygamber) gelirse, herhangi bir milletten daha çok doğru yolda olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah’a yemin etmişlerdi. Fakat onlara uyarıcı (Muhammed) gelince, bu, onların haktan uzaklaşmalarından başka bir şeyi arttırmadı.
Şaban Piriş:
Eğer kendilerine bir uyarıcı gelirse, herhangi bir milletten daha çok hidayet üzere olacaklarına dair bütün güçleriyle Allah'a yemin etmişlerdi. Onlara bir uyarıcı gelince, kaçmaktan başka bir şey yapmadılar.
İngilizce
They swore their strongest oaths by Allah that if a warner came to them, they would follow his guidance better than any (other) of the Peoples: But when a warner came to them, it has only increased their flight (from righteousness),-
Fransızca:
Et ils ont juré solennellement par Allah, que si un avertisseur leur venait, ils seraient certes mieux guidés que n'importe quelle autre communauté. Puis quand un avertisseur (Muhammad) leur est venu, cela n'a fait qu'accroître leur répulsion.