
fekânet hebâem mümbeŝŝâ.
Arapça:
فَكَانَتْ هَبَاءً مُّنبَثًّا
Türkçe:
Hepsi un-ufak olup dağılmıştır.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dağılıp toz duman haline geldiği
Diyanet Vakfı:
Dağılıp toz duman haline geldiği,
İngilizce:
Becoming dust scattered abroad,
Fransızca:
et qu'elles deviendront poussière éparpillée
Almanca:
dann sie zu verfliegendem Staub werden,
Rusça:
а затем превратятся в развеянный прах,
Açıklama:

veküntüm ezvâcen ŝelâŝeh.
Arapça:
وَكُنتُمْ أَزْوَاجًا ثَلَاثَةً
Türkçe:
Ve sizler, üç çift/sınıf oluvermişsinizdir.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ve sizler üç sınıf olduğunuz zaman
Diyanet Vakfı:
Ve sizler de üç sınıf olduğunuz zaman,
İngilizce:
And ye shall be sorted out into three classes.
Fransızca:
alors vous serez trois catégories :
Almanca:
und ihr zu drei Zweiheiten wurdet.
Rusça:
вы разделитесь на три группы.
Açıklama:

feaṣḥâbü-lmeymeneti mâ aṣḥâbü-lmeymeneh.
Arapça:
فَأَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَيْمَنَةِ
Türkçe:
İşte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Sağın adamları (var ya) ne mutludurlar onlar!
Diyanet Vakfı:
Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!
İngilizce:
Then (there will be) the Companions of the Right Hand;- What will be the Companions of the Right Hand?
Fransızca:
les gens de la droite - que sont les gens de la droite ?
Almanca:
So gibt es die Weggenossen von der Rechten. Was sind die Weggenossen von der Rechten?!
Rusça:
Те, которые на правой стороне: Кто же те, которые на правой стороне?
Açıklama:

veaṣḥâbü-lmeş'emeti mâ aṣḥâbü-lmeş'emeh.
Arapça:
وَأَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ مَا أَصْحَابُ الْمَشْأَمَةِ
Türkçe:
İşte şomluk ve bunalım yâranı. Nedir şomluk ve bunalım yâranı?
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Solun adamları ise ne uğursuzdurlar onlar!
Diyanet Vakfı:
Soldakiler, ne bahtsızdırlar onlar!
İngilizce:
And the Companions of the Left Hand,- what will be the Companions of the Left Hand?
Fransızca:
Et les gens de la gauche - que sont les gens de la gauche ?
Almanca:
Ebenso die Weggenossen des bösen Vorzeichens. Was sind die Weggenossen des bösen Vorzeichens?!
Rusça:
Те, которые на левой стороне... Кто же те, которые на левой стороне?
Açıklama:

vessâbiḳûne-ssâbiḳûn.
Arapça:
وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ
Türkçe:
Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Önde olanlar (var ya), onlar öncüdürler.
Diyanet Vakfı:
(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.
İngilizce:
And those Foremost (in Faith) will be Foremost (in the Hereafter).
Fransızca:
Les premiers (à suivre les ordres d'Allah sur la terre) ce sont eux qui seront les premiers (dans l'au-delà)
Almanca:
Auch gibt es die den Vorsprung habenden, die den Vorsprung haben,
Rusça:
А опередившие остальных в совершении благодеяний опередят остальных в Раю.
Açıklama:

ülâike-lmüḳarrabûn.
Arapça:
أُولَٰئِكَ الْمُقَرَّبُونَ
Türkçe:
İşte onlardır yaklaştırılanlar.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İşte o yaklaştırılanlar,
Diyanet Vakfı:
İşte bunlar, (Allah'a) en yakın olanlardır,
İngilizce:
These will be those Nearest to Allah:
Fransızca:
Ce sont ceux-là les plus rapprochés d'Allah
Almanca:
diese sind die Nahegebrachten
Rusça:
Они будут приближенными
Açıklama:

fî cennâti-nne`îm.
Arapça:
فِي جَنَّاتِ النَّعِيمِ
Türkçe:
Nimetlerle dolu bahçelerdedirler.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Nimet cennetlerindedirler.
Diyanet Vakfı:
Naim cennetlerinde.
İngilizce:
In Gardens of Bliss:
Fransızca:
dans les Jardins des délices,
Almanca:
in den Dschannat des Wohlergehens,
Rusça:
в Садах блаженства.
Açıklama:

ŝülletüm mine-l'evvelîn.
Arapça:
ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ
Türkçe:
Büyük kısmı öncekilerden,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Çoğu önceki ümmetlerden,
Diyanet Vakfı:
(Onların) çoğu önceki ümmetlerden,
İngilizce:
A number of people from those of old,
Fransızca:
une multitude d'élus parmi les premières [générations],
Almanca:
eine Gruppe von den Ersten
Rusça:
Многие из них - из первых поколений,
Açıklama:

veḳalîlüm mine-l'âḫirîn.
Arapça:
وَقَلِيلٌ مِّنَ الْآخِرِينَ
Türkçe:
Az bir kısmı da sonrakilerden.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Birazı da sonrakilerden.
Diyanet Vakfı:
Birazı da sonrakilerdendir.
İngilizce:
And a few from those of later times.
Fransızca:
et un petit nombre parmi les dernières [générations],
Almanca:
und ein wenig von den Letzten.
Rusça:
и немногие - из последних.
Açıklama:

`alâ sürurim mevḍûneh.
Arapça:
عَلَىٰ سُرُرٍ مَّوْضُونَةٍ
Türkçe:
Süslü, nakışlı tahtlar üzerinde,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(Onlar) cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler.
Diyanet Vakfı:
Cevherlerle işlenmiş tahtlar üzerindedirler,
İngilizce:
(They will be) on Thrones encrusted (with gold and precious stones),
Fransızca:
sur des lits ornés [d'or et de pierreries],
Almanca:
Sie sind auf durchwebten Liegen,
Rusça:
Они будут лежать на расшитых ложах
Açıklama:
Sayfalar
