Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

11

Ayet No: 

4990

Sayfa No: 

534

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

أُولَٰئِكَ الْمُقَرَّبُونَ

Çeviriyazı: 

ülâike-lmüḳarrabûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte o yaklaştırılanlar,

Diyanet İşleri: 

Naim cennetlerinde Allah'a en çok yaklaştırılmış olanlar işte bunlardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Onlardır mabutlarına yaklaştırılanlar.

Şaban Piriş: 

İşte onlar, yakınlaştırılmış olanlardır.

Edip Yüksel: 

Onlar (Tanrı'ya) yaklaştırılanlardır.

Ali Bulaç: 

İşte onlar, yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır.

Suat Yıldırım: 

İşte onlardır Allah'a en yakın olanlar. Naîm cennetlerindedir onlar.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

56:10

Yaşar Nuri Öztürk: 

İşte onlardır yaklaştırılanlar.

Bekir Sadak: 

(17-21) Olumsuz gencler yanlarinda, bas agrisi ve donmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kaseler, ibrikler, kadehler

İbni Kesir: 

İşte onlar en çok gözde olanlardır.

Adem Uğur: 

İşte bunlar, (Allah´a) en yakın olanlardır,

İskender Ali Mihr: 

İşte onlar (sabikunlar). Mukarrip (Allah´a yaklaştırılmış) olanlardır.

Celal Yıldırım: 

işte (Allah´a) yakın olanlar bunlardır.

Tefhim ul Kuran: 

İşte onlar, yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır.

Fransızca: 

Ce sont ceux-là les plus rapprochés d'Allah

İspanyolca: 

Éstos son los allegados,

İtalyanca: 

Saranno i ravvicinati [ad Allah],

Almanca: 

diese sind die Nahegebrachten

Çince: 

这等人,确是蒙主眷顾的。

Hollandaca: 

Dat zijn zij, die God zullen naderen.

Rusça: 

Они будут приближенными

Somalice: 

Waa kuwa Eebe dhaweeyay.

Swahilice: 

Hao ndio watakao karibishwa

Uygurca: 

ئۇلار نازۇنېمەتلىك جەننەتلەردە اﷲ قا يېقىن بولغۇچىلاردۇر

Japonca: 

これらの者(先頭に立つ者)は,(アッラーの)側近にはべり,

Arapça (Ürdün): 

«أولئك المقربون».

Hintçe: 

यही लोग (ख़ुदा के) मुक़र्रिब हैं

Tayca: 

เขาเหล่านั้น คือบรรดาผู้ใกล้ชิด

İbranice: 

אלה יהיו המקורבים ביותר

Hırvatça: 

To su oni bliski,

Rumence: 

ei vor fi cei apropiaţi.

Transliteration: 

Olaika almuqarraboona

Türkçe: 

İşte onlardır yaklaştırılanlar.

Sahih International: 

Those are the ones brought near [to Allah]

İngilizce: 

These will be those Nearest to Allah:

Azerbaycanca: 

Onlar (Allah dərgahına, Allahın lütfünə) yaxınlaşdırılmış kimsələrdir.

Süleyman Ateş: 

İşte, onlardır (Allah'a) yaklaştırılanlar,

Diyanet Vakfı: 

İşte bunlar, (Allah'a) en yakın olanlardır,

Erhan Aktaş: 

İşte onlar,(1) yaklaştırılanlardır.(2)

Kral Fahd: 

İşte bunlar, (Allah'a) en yakın olanlardır.

Hasan Basri Çantay: 

İşte onlar (Allaha) en çok yaklaşdırılmış olanlardır.

Muhammed Esed: 

(Her zaman) Allah´a yakınlık sağlayanlar!

Gültekin Onan: 

İşte onlar, yakınlaştırılmış (mukarreb) olanlardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Bunlar, dereceleri en yüksek olanlar...

Portekizce: 

Estes serão os mais próximos de Deus,

İsveççe: 

De skall vara i Guds närhet

Farsça: 

اینان مقربان اند،

Kürtçe: 

ئەوانەن نزیکانی (بارەگای خوا)

Özbekçe: 

Ана ўшалар, (Аллоҳга) яқин бўлганлар.

Malayca: 

Mereka itulah orang-orang yang didampingkan (di sisi Allah),

Arnavutça: 

ata janë të afërt

Bulgarca: 

тези са приближените [на Аллах]

Sırpça: 

То су они блиски,

Çekçe: 

to jsou ti, kdož (k Bohu) jsou přiblíženi,

Urduca: 

وہی تو مقرب لوگ ہیں

Tacikçe: 

Инҳо муқаррабонанд (наздиккардашудагонанд)

Tatarca: 

Әнә шул кешеләр Аллаһуга якын вә хөрмәтле

Endonezyaca: 

Mereka itulah yang didekatkan kepada Allah.

Amharca: 

እነዚያ ባለሟሎቹ ናቸው፡፡

Tamilce: 

அவர்கள்தான் (அல்லாஹ்விற்கு) மிக சமீபமானவர்கள்.

Korece: 

이들은 하나님 가까이 가서

Vietnamca: 

Đó là những người được gần kề (nơi Allah).