Arapça:
وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ
Çeviriyazı:
vessâbiḳûne-ssâbiḳûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Önde olanlar (var ya), onlar öncüdürler.
Diyanet İşleri:
İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve bir de ileri geçenler ki herkesi geçmişlerdir.
Şaban Piriş:
(Hayırda) önde olanlar, (derece olarak da) öndedirler.
Edip Yüksel:
Bir de ileri geçen öncü elitler vardır.
Ali Bulaç:
Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.
Suat Yıldırım:
İmanda, fazilette öncüler ki ne öncüler! Onlar herkesi geçerler. [35,32; 3,133; 57,21]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(10-12) Ve (üçüncüsü de) ileri geçenlerdir, ileri geçenlerdir. İşte mukarreb olanlar, onlardır. Naîm cennetlerinde mütena´im olacaklardır.
Yaşar Nuri Öztürk:
Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...
Bekir Sadak:
56:15
İbni Kesir:
Önde olanlar da öncüdürler.
Adem Uğur:
(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.
İskender Ali Mihr:
Ve sabikunlar (hayırlarda yarışıp ileri geçenler), sabikunlar.
Celal Yıldırım:
İyilikte öne geçenler, (mükâfatta da) öne geçenlerdir.
Tefhim ul Kuran:
Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.
Fransızca:
Les premiers (à suivre les ordres d'Allah sur la terre) ce sont eux qui seront les premiers (dans l'au-delà)
İspanyolca:
y los más distinguidos, que son los más distinguidos.
İtalyanca:
i primi..., sono davvero i primi!
Almanca:
Auch gibt es die den Vorsprung habenden, die den Vorsprung haben,
Çince:
最先行善者,是最先入乐园的人,
Hollandaca:
En zij, die anderen in het geloof zijn voorgegaan, zullen hen in het paradijs voorafgaan.
Rusça:
А опередившие остальных в совершении благодеяний опередят остальных в Раю.
Somalice:
Iyo kuwii aad u hormaray.
Swahilice:
Na wa mbele watakuwa mbele.
Uygurca:
(ئۈچىنچى پىرقە ياخشى ئىشلارنى) ئەڭ ئالدىدا قىلغۇچىلار بولۇپ، (ئۇلار جەننەتكە) ئەڭ ئالدىدا كىرگۈچىلەردۇر
Japonca:
(信仰の)先頭に立つ者は,(楽園においても)先頭に立ち,
Arapça (Ürdün):
«والسابقون» إلى الخير وهم الأنبياء مبتدأ «السابقون» تأكيد لتعظيم شأنهم.
Hintçe:
और जो आगे बढ़ जाने वाले हैं (वाह क्या कहना) वह आगे ही बढ़ने वाले थे
Tayca:
และกลุ่มแนวหน้า คือกลุ่มแนวหน้า
İbranice:
והמקדימים (לעשות טוב()הם אלה) המקדימים
Hırvatça:
i oni koji prednjače - oni će prednjačiti!
Rumence:
Cei înainte mergători. Înainte mergătorii,
Transliteration:
Waalssabiqoona alssabiqoona
Türkçe:
Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...
Sahih International:
And the forerunners, the forerunners -
İngilizce:
And those Foremost (in Faith) will be Foremost (in the Hereafter).
Azerbaycanca:
Və öndə olanlar. Onlar (dünyada Allah yolunda, imanda, əməldə, xeyirdə öndə olduqları kimi, axirətdə də) öndədirlər! (Nə xoşbəxtdir onlar!)
Süleyman Ateş:
Ve o sabıklar, sabıklar!
Diyanet Vakfı:
(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.
Erhan Aktaş:
Ve sâbikûnlar da sâbikûnlardır.(1)
Kral Fahd:
(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.
Hasan Basri Çantay:
Hayır yarışlarında tâ öne geçib kazananlar (a gelince:) onlar (orada da) öncüdürler.
Muhammed Esed:
Önde olanlar ise (hayatta iken, inanç ve güzel fiillerde) öne çıkanlar olacak.
Gültekin Onan:
Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.
Ali Fikri Yavuz:
(Bir de üçüncü sınıf, hayır işlemekte) ileri geçenler, (ahiret de) ileri geçenlerdir, (ilk cennete girenlerdir.)
Portekizce:
E o dos primeiros (crentes) - E quem são os primeiros (crentes) ?
İsveççe:
Och de främsta - de främsta [i tron och i att göra gott].
Farsça:
و پیشی گیرندگان [به اعمال نیک] که پیشی گیرندگان [به رحمت و آمرزش] اند،
Kürtçe:
وە پێشەکەوتوەکان ھەر خۆیانن پێش کەوتوو
Özbekçe:
Ва пешқадамлар, пешқадамлар.
Malayca:
Dan (puak yang ketiga pula ialah) orang-orang yang telah mendahului (dalam mengerjakan kebaikan di dunia), - yang akan mendahului (mencapai balasan yang sebaik-baiknya di akhirat kelak);
Arnavutça:
Ata që kanë prirë (në besim), do të prijnë (edhe në xhennet),
Bulgarca:
и първенците [в богобоязливостта], - те са първенците [в Рая]
Sırpça:
И они који су предњачили – они ће предњачити!
Çekçe:
a na předáky. Předáci,
Urduca:
اور آگے والے تو پھر آگے وا لے ہی ہیں
Tacikçe:
Севумини онҳо, ки пешқадаму пешдаст буданд ва инак пеш раводанд (дар ҷаннат).
Tatarca:
Дәхи бер сыйныф кешеләре яхшылыкта алга чыгучылардыр, ягъни Коръән белән гамәл кылып яхшылыкта һәрвакыт алда булырлар.
Endonezyaca:
Dan orang-orang yang beriman paling dahulu,
Amharca:
(ለበጎ ሥራ) ቀዳሚዎቹም (ለገነት) ቀዳሚዎች ናቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், (உலக வாழ்க்கையில் நன்மையில்) முந்தியவர்கள்தான் (மறுமையில் சொர்க்கப் பதவிகளில்) முந்தியவர்கள் ஆவர்.
Korece:
앞서는 자가 될 것이라 너 희는 앞서는 자에 대하여 아느뇨
Vietnamca:
Và nhóm những người tiên phong – họ là những người được ưu tiên.
Ayet Linkleri: