Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

10

Ayet No: 

4989

Sayfa No: 

534

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَ

Çeviriyazı: 

vessâbiḳûne-ssâbiḳûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Önde olanlar (var ya), onlar öncüdürler.

Diyanet İşleri: 

İyilik işlemekte önde olanlar, karşılıklarını almakta da önde olanlardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve bir de ileri geçenler ki herkesi geçmişlerdir.

Şaban Piriş: 

(Hayırda) önde olanlar, (derece olarak da) öndedirler.

Edip Yüksel: 

Bir de ileri geçen öncü elitler vardır.

Ali Bulaç: 

Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.

Suat Yıldırım: 

İmanda, fazilette öncüler ki ne öncüler! Onlar herkesi geçerler. [35,32; 3,133; 57,21]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(10-12) Ve (üçüncüsü de) ileri geçenlerdir, ileri geçenlerdir. İşte mukarreb olanlar, onlardır. Naîm cennetlerinde mütena´im olacaklardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...

Bekir Sadak: 

56:15

İbni Kesir: 

Önde olanlar da öncüdürler.

Adem Uğur: 

(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.

İskender Ali Mihr: 

Ve sabikunlar (hayırlarda yarışıp ileri geçenler), sabikunlar.

Celal Yıldırım: 

İyilikte öne geçenler, (mükâfatta da) öne geçenlerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.

Fransızca: 

Les premiers (à suivre les ordres d'Allah sur la terre) ce sont eux qui seront les premiers (dans l'au-delà)

İspanyolca: 

y los más distinguidos, que son los más distinguidos.

İtalyanca: 

i primi..., sono davvero i primi!

Almanca: 

Auch gibt es die den Vorsprung habenden, die den Vorsprung haben,

Çince: 

最先行善者,是最先入乐园的人,

Hollandaca: 

En zij, die anderen in het geloof zijn voorgegaan, zullen hen in het paradijs voorafgaan.

Rusça: 

А опередившие остальных в совершении благодеяний опередят остальных в Раю.

Somalice: 

Iyo kuwii aad u hormaray.

Swahilice: 

Na wa mbele watakuwa mbele.

Uygurca: 

(ئۈچىنچى پىرقە ياخشى ئىشلارنى) ئەڭ ئالدىدا قىلغۇچىلار بولۇپ، (ئۇلار جەننەتكە) ئەڭ ئالدىدا كىرگۈچىلەردۇر

Japonca: 

(信仰の)先頭に立つ者は,(楽園においても)先頭に立ち,

Arapça (Ürdün): 

«والسابقون» إلى الخير وهم الأنبياء مبتدأ «السابقون» تأكيد لتعظيم شأنهم.

Hintçe: 

और जो आगे बढ़ जाने वाले हैं (वाह क्या कहना) वह आगे ही बढ़ने वाले थे

Tayca: 

และกลุ่มแนวหน้า คือกลุ่มแนวหน้า

İbranice: 

והמקדימים (לעשות טוב()הם אלה) המקדימים

Hırvatça: 

i oni koji prednjače - oni će prednjačiti!

Rumence: 

Cei înainte mergători. Înainte mergătorii,

Transliteration: 

Waalssabiqoona alssabiqoona

Türkçe: 

Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...

Sahih International: 

And the forerunners, the forerunners -

İngilizce: 

And those Foremost (in Faith) will be Foremost (in the Hereafter).

Azerbaycanca: 

Və öndə olanlar. Onlar (dünyada Allah yolunda, imanda, əməldə, xeyirdə öndə olduqları kimi, axirətdə də) öndədirlər! (Nə xoşbəxtdir onlar!)

Süleyman Ateş: 

Ve o sabıklar, sabıklar!

Diyanet Vakfı: 

(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.

Erhan Aktaş: 

Ve sâbikûnlar da sâbikûnlardır.(1)

Kral Fahd: 

(Hayırda) önde olanlar, (ecirde de) öndedirler.

Hasan Basri Çantay: 

Hayır yarışlarında tâ öne geçib kazananlar (a gelince:) onlar (orada da) öncüdürler.

Muhammed Esed: 

Önde olanlar ise (hayatta iken, inanç ve güzel fiillerde) öne çıkanlar olacak.

Gültekin Onan: 

Yarışıp öne geçenler de, öne geçmiş öncülerdir.

Ali Fikri Yavuz: 

(Bir de üçüncü sınıf, hayır işlemekte) ileri geçenler, (ahiret de) ileri geçenlerdir, (ilk cennete girenlerdir.)

Portekizce: 

E o dos primeiros (crentes) - E quem são os primeiros (crentes) ?

İsveççe: 

Och de främsta - de främsta [i tron och i att göra gott].

Farsça: 

و پیشی گیرندگان [به اعمال نیک] که پیشی گیرندگان [به رحمت و آمرزش] اند،

Kürtçe: 

وە پێشەکەوتوەکان ھەر خۆیانن پێش کەوتوو

Özbekçe: 

Ва пешқадамлар, пешқадамлар.

Malayca: 

Dan (puak yang ketiga pula ialah) orang-orang yang telah mendahului (dalam mengerjakan kebaikan di dunia), - yang akan mendahului (mencapai balasan yang sebaik-baiknya di akhirat kelak);

Arnavutça: 

Ata që kanë prirë (në besim), do të prijnë (edhe në xhennet),

Bulgarca: 

и първенците [в богобоязливостта], - те са първенците [в Рая]

Sırpça: 

И они који су предњачили – они ће предњачити!

Çekçe: 

a na předáky. Předáci,

Urduca: 

اور آگے والے تو پھر آگے وا لے ہی ہیں

Tacikçe: 

Севумини онҳо, ки пешқадаму пешдаст буданд ва инак пеш раводанд (дар ҷаннат).

Tatarca: 

Дәхи бер сыйныф кешеләре яхшылыкта алга чыгучылардыр, ягъни Коръән белән гамәл кылып яхшылыкта һәрвакыт алда булырлар.

Endonezyaca: 

Dan orang-orang yang beriman paling dahulu,

Amharca: 

(ለበጎ ሥራ) ቀዳሚዎቹም (ለገነት) ቀዳሚዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

இன்னும், (உலக வாழ்க்கையில் நன்மையில்) முந்தியவர்கள்தான் (மறுமையில் சொர்க்கப் பதவிகளில்) முந்தியவர்கள் ஆவர்.

Korece: 

앞서는 자가 될 것이라 너 희는 앞서는 자에 대하여 아느뇨

Vietnamca: 

Và nhóm những người tiên phong – họ là những người được ưu tiên.