Arapça:
فَاسْتَجَابَ لَهُ رَبُّهُ فَصَرَفَ عَنْهُ كَيْدَهُنَّ ۚ إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ الْعَلِيمُ
Çeviriyazı:
festecâbe lehû rabbühû feṣarafe `anhü keydehünn. innehû hüve-ssemî`u-l`alîm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Bunun üzerine Rabbi, onun duasını kabul buyurdu da ondan onların tuzaklarını bertaraf etti. Muhakkak ki O, evet O, hakkiyle işiten, hakkiyle bilendir.
Diyanet İşleri:
Rabbi onun duasını kabul etti ve kadınların tuzağına engel oldu. Zira O, işitir ve bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Rabbi de artık onun duasını kabul etti ve düzenlerini defetti ondan; şüphe yok ki o, duyar, bilir.
Şaban Piriş:
Rabbi, duasını kabul etti ve kadınların tuzağını ondan uzak eyledi. Çünkü O, her şeyi işitendir, bilendir.
Edip Yüksel:
Rabbi onun duasına yanıt verdi ve kadınların planlarını ondan savdı. O İşitendir, Bilendir.
Ali Bulaç:
Böylece Rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, işitendir, bilendir.
Suat Yıldırım:
Rabbi onun duasını kabul buyurdu ve onu kadınların fendinden korudu. Çünkü O, dua edenlerin dualarını işitir, durumlarına uygun olan şeyleri bilir.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Artık O´nun duasını Rabbi kabul etti de O´ndan onların hilelerini bertaraf buyurdu. Şüphe yok ki, O´dur bihakkın işiten, tamamıyla bilen O´dur.
Yaşar Nuri Öztürk:
Rabbi onun duasını kabul etti de kadınların tuzaklarını ondan uzaklaştırdı. Her şeyi duyar O, her şeyi bilir.
Bekir Sadak:
«Ey mahpus arkadaslarim! Ayri ayri bir suru uydurma rabler mi daha iyidir, yoksa her seyden ustun tek Allah mi?»
İbni Kesir:
Rabbı onun duasını kabul etti de onların tuzaklarını kendisinden savdı. Muhakkak ki O´dur, Semi, Alim.
Adem Uğur:
Rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı. Çünkü O çok iyi işiten, pek iyi bilendir.
İskender Ali Mihr:
O zaman Rabbi ona icabet etti. Böylece onların hilesini ondan uzaklaştırdı. Muhakkkak ki O, en iyi işiten ve en iyi bilendir.
Celal Yıldırım:
Rabbisi onun duâ ve isteğini kabul buyurdu da kadınların hile ve fendini ondan çevirdi. Şüphesiz ki O işitendir, bilendir.
Tefhim ul Kuran:
Böylece Rabbi, onun duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, işitendir, bilendir.
Fransızca:
Son Seigneur l'exauça donc, et éloigna de lui leur ruse. C'est Lui, vraiment, qui est l'Audient et l'Omniscient.
İspanyolca:
Su Señor le escuchó y apartó de él su astucia. Él es Quien todo lo oye, Quien todo lo sabe.
İtalyanca:
Lo esaudì il suo Signore e allontanò da lui le loro arti. In verità Egli è Colui che tutto ascolta e conosce.
Almanca:
Dann erhörte sein HERR seine Bittgebete und wandte ihre List von ihm ab. Gewiß, ER ist Der Allhörende, Der Allwissende.
Çince:
他的主就答应了他,并且为他排除了她们的诡计。他确是全聪的,确是全知的。
Hollandaca:
Daardoor verhoorde hem zijn Heer, en wendde hare kunstgrepen van hem af: want hij hoort en ziet alles.
Rusça:
Господь ответил на его мольбу и отвратил от него их козни. Воистину, Он - Слышащий, Знающий.
Somalice:
waxaan ajiibay Eebihiis wuuna ka iilay dhagartooda illeen Eebe waa Maqle og.
Swahilice:
Basi Mola wake Mlezi akamwitikia, na akamwondoshea vitimbi vyao. Hakika Yeye ni Msikizi Mjuzi.
Uygurca:
پەرۋەردىگارى ئۇنىڭ دۇئاسىنى ئىجابەت قىلىپ ئۇلارنىڭ ھىيلىسىنى يۇسۇفتىن دەپئى قىلدى. اﷲ (ئىلتىجا قىلغۇچىلارنىڭ دۇئاسىنى) ھەقىقەتەن ئاڭلاپ تۇرغۇچىدۇر، (ئۇلارنىڭ ئەھۋالىنى) بىلىپ تۇرغۇچىدۇر
Japonca:
それで主はかれ(の祈り)を受け入れ,かの女たちの悪企みをかれから取り払われた。本当にかれは全聴にして全知であられる。
Arapça (Ürdün):
«فاستجاب له ربه» دعاءه «فصرف عنه كيدهن إنه هو السميع» للقول «العليم» بالفعل.
Hintçe:
तो उनके परवरदिगार ने उनकी सुन ली और उन औरतों के मकर को दफा कर दिया इसमें शक़ नहीं कि वह बड़ा सुनने वाला वाक़िफकार है
Tayca:
ดังนั้น พระเจ้าของเขาได้ตอบรับเขาแล้วพระองค์ทรงให้อุบายของพวกนางหันห่างไปจากเขา แท้จริงพระองค์คือผู้ทรงได้ยิน ผู้ทรงรอบรู้
İbranice:
ונענה לו ריבונו, והרחיק ממנו את מזימתן, כי הוא השומע והיודע הכול
Hırvatça:
I Gospodar mu njegov molbu usliša i spasi ga lukavstva njihova; On je, uistinu, Svečujući i Sveznajući.
Rumence:
Domnul său îi răspunse şi îndepărtă de la el vicleşugul lor. El este Auzitorul, Ştiutorul.
Transliteration:
Faistajaba lahu rabbuhu fasarafa AAanhu kaydahunna innahu huwa alssameeAAu alAAaleemu
Türkçe:
Rabbi onun duasını kabul etti de kadınların tuzaklarını ondan uzaklaştırdı. Her şeyi duyar O, her şeyi bilir.
Sahih International:
So his Lord responded to him and averted from him their plan. Indeed, He is the Hearing, the Knowing.
İngilizce:
So his Lord hearkened to him (in his prayer), and turned away from him their snare: Verily He heareth and knoweth (all things).
Azerbaycanca:
Rəbbi (Yusifin) duasını qəbul buyurub (qadınların) məkrindən qurtardı. Həqiqətən, O, (hər şeyi) eşidəndir, biləndir!
Süleyman Ateş:
Rabbi onun du'asını kabul buyurdu da onların düzenini ondan savdı. Şüphesiz O, işitendir, bilendir.
Diyanet Vakfı:
Rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı. Çünkü O çok iyi işiten, pek iyi bilendir.
Erhan Aktaş:
Bunun üzerine Rabb’i dileğini kabul etti ve tuzaklarını ondan savdı. O’ Her Şeyi Duyan’dır, Her Şeyi Bilen’dir.
Kral Fahd:
Rabbi onun duasını kabul etti ve onların hilesini uzaklaştırdı. Hiç şüphe yoktur ki Allah, her şeyi hakkıyla işitendir; hakkıyla bilendir.
Hasan Basri Çantay:
Bunun üzerine Rabbi onun duasını kabul etdi ve onların tuzaklarını kendisinden savdı. Çünkü O, hakkıyle işidenin, her şey´i bilenin ta kendisidir.
Muhammed Esed:
Ve Rabbi o´nun bu duasını olumlayıp o´nu o kadınların tuzaklarına karşı korudu: çünkü O gerçekten her şeyi işiten, her şeyi olduğu gibi bilendir.
Gültekin Onan:
Böylece rabbi, duasını kabul etti ve onların hileli düzenlerini kendisinden uzaklaştırdı. Çünkü O, işitendir, bilendir.
Ali Fikri Yavuz:
Bunun üzerine Rabbi, duâsını kabul etti de o, kadınların tuzaklarını kendisinden savdı. Çünkü Allah, söylenenleri işitir, yapılanları tamamen bilir.
Portekizce:
E seu Senhor o atendeu e afastou dele as conspirações delas, porque Ele é o Oniouvinte, o Sapientíssimo.
İsveççe:
Och hans Herre bönhörde honom och befriade honom ur deras snaror. - Han är Den som hör allt, vet allt.
Farsça:
پس پروردگارش خواسته اش را اجابت کرد و نیرنگ زنان را از او بگردانید؛ زیرا خدا شنوا و داناست.
Kürtçe:
ئەوسا پەروەردگاری نزاکەی لێ وەرگرت و پیلانەکەی ئەو (ژنانەی) لێ لادا بەڕاستی ھەر خوا بیسەر و زانایە
Özbekçe:
Бас, Робби унинг (дуосини) ижобат қилиб, уларнинг макрини ундан нари қилди. Албатта, Унинг ўзи эшитгувчи ва билгувчи зотдир.
Malayca:
Maka Tuhannya memperkenankan doanya, lalu dijauhkan daripadanya tipu daya mereka; sesungguhnya Allah jualah yang Maha Mendengar, lagi Maha Mengetahui.
Arnavutça:
Dhe Zoti ia plotësoi lutjen e tij dhe shmangu nga ai dredhitë e tyre. Me të vërtetë, Ai dëgjon dhe di çdo gjë.
Bulgarca:
И му се отзова неговият Господ, и отклони от него коварството им. Той е Всечуващия, Всезнаещия.
Sırpça:
И Господар његов му услиша молбу и спаси га њиховог лукавства; Он, уистину, све чује и све зна.
Çekçe:
I vyslyšel jej Pán jeho a odvrátil od něho úklady jejich - a On zajisté je slyšící i vševědoucí.
Urduca:
اس کے رب نے اس کی دعا قبول کی اور اُن عورتوں کی چالیں اس سے دفع کر دیں، بے شک وہی ہے جو سب کی سنتا اور سب کچھ جانتا ہے
Tacikçe:
Парвардигораш дуъояшро иҷобат кард ва макри занон аз ӯ дур кард. Зеро Худо шунавову доност!
Tatarca:
Йусуфның догасын Раббысы кабул кылды һәм Йусуфтан ул хатынларның хәйләсен җибәрде, дөреслектә Ул сүзләрне ишетүче вә хәлләрне белүче.
Endonezyaca:
Maka Tuhannya memperkenankan doa Yusuf dan Dia menghindarkan Yusuf dari tipu daya mereka. Sesungguhnya Dialah Yang Maha Mendengar lagi Maha Mengetahui.
Amharca:
ጌታውም ጸሎቱን ተቀበለው፡፡ ተንኮላቸውንም ከእርሱ መለሰለት፡፡ እነሆ! እርሱ ሰሚው ዐዋቂው ነውና፡፡
Tamilce:
ஆக, அவருடைய இறைவன் அவருடைய பிரார்த்த்னையை ஏற்றுக் கொண்டான். ஆகவே, அவர்களின் சதி திட்டத்தை அவரை விட்டும் திருப்பினான். நிச்சயமாக அவன்தான் நன்கு செவியுறுபவன், நன்கறிந்தவன்.
Korece:
이에 주님이 그에게 웅답하 사 그는 그녀들의 간교함으로부터피했으니 실로 그분은 들으심과 아심으로 충만하심이라
Vietnamca:
Vì vậy, Thượng Đế của Y đã đáp lại (lời cầu khẩn của) Y. Ngài đã giải thoát Y khỏi âm mưu của các nữ kia. Quả thật, Ngài là Đấng Hằng Nghe, Đấng Hằng Biết.
Ayet Linkleri: