Arapça:
فَكَانَتْ هَبَاءً مُّنبَثًّا
Çeviriyazı:
fekânet hebâem mümbeŝŝâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Dağılıp toz duman haline geldiği
Diyanet İşleri:
Ey insanlar! Yer sarsıldıkça sarsıldığı, dağlar ufalandıkça ufalanıp da toz duman haline geldiği zaman, siz de üç sınıf olursunuz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Dağılmış zerre zerre toz haline gelince.
Şaban Piriş:
Derken toz toprak halinde dağılıp savrulduğu zaman,
Edip Yüksel:
Artık o toz duman haline gelmiştir.
Ali Bulaç:
Derken toz duman halinde dağılıp-savrulduğu,
Suat Yıldırım:
Uçuşan toz zerreleri haline geldiği zaman...
Ömer Nasuhi Bilmen:
56:4
Yaşar Nuri Öztürk:
Hepsi un-ufak olup dağılmıştır.
Bekir Sadak:
56:11
İbni Kesir:
Dağılmış toz haline geldiği zaman
Adem Uğur:
Dağılıp toz duman haline geldiği,
İskender Ali Mihr:
Böylece dağılıp toz zerrecikleri haline gelmiştir.
Celal Yıldırım:
56:5
Tefhim ul Kuran:
Derken toz duman halinde dağılıp savrulduğu.
Fransızca:
et qu'elles deviendront poussière éparpillée
İspanyolca:
convirtiéndose en fino polvo disperso,
İtalyanca:
saranno polvere dispersa,
Almanca:
dann sie zu verfliegendem Staub werden,
Çince:
化为散漫的尘埃,
Hollandaca:
En als weggeblazen stof zullen worden.
Rusça:
а затем превратятся в развеянный прах,
Somalice:
Oy noqoto boodh Firdhisan.
Swahilice:
Iwe mavumbi yanayo peperushwa,
Uygurca:
زېمىن قاتتىق تەۋرىتىلگەن، تاغلار پارچىلىنىپ توزاندەك توزۇپ كەتكەن چاغدا، قىيامەت (بەزىلەرنى دوزاخقا كىرگۈزۈش بىلەن دەرىجىسىنى) چۈشۈرىدۇ (بەزىلەرنى جەننەتكە كىرگۈزۈش بىلەن دەرىجىسىنى) كۆتۈرىدۇ
Japonca:
粉粉になって飛散する。
Arapça (Ürdün):
«فكانت هباءً» غبارا «منبثا» منتشرا، وإذا الثانية بدل من الأولى.
Hintçe:
फिर ज़र्रे बन कर उड़ने लगेंगे
Tayca:
และมันกลายเป็นผุยผงปลิวว่อน
İbranice:
ויהיו כחול ואבק
Hırvatça:
i postanu prašina razasuta,
Rumence:
şi vor fi precum praful spulberat,
Transliteration:
Fakanat habaan munbaththan
Türkçe:
Hepsi un-ufak olup dağılmıştır.
Sahih International:
And become dust dispersing.
İngilizce:
Becoming dust scattered abroad,
Azerbaycanca:
Və toz kimi səpələndiyi zaman
Süleyman Ateş:
Dağılan toz duman haline geldiği
Diyanet Vakfı:
Dağılıp toz duman haline geldiği,
Erhan Aktaş:
Toz duman haline gelince,
Kral Fahd:
dağılıp toz duman haline geldiği
Hasan Basri Çantay:
derken (hepsi de) dağılmış, toz haaline gelmişdir.
Muhammed Esed:
toz toprak haline geldiğinde
Gültekin Onan:
Derken toz duman halinde dağılıp savrulduğu,
Ali Fikri Yavuz:
Artık her şey etrafa dağılan toz duman olmuştur.
Portekizce:
Convertidas em corpúsculos dispersos,
İsveççe:
och bli till stoft, som skingras vida omkring;
Farsça:
در نتیجه غباری پراکنده گردد،
Kürtçe:
وە بوون بە تەپوتۆزی پرش وبڵاو
Özbekçe:
Бас, улар тарқалган чанг-тўзонга айланганда.
Malayca:
Lalu menjadilah ia debu yang bertebaran,
Arnavutça:
dhe shndërrohen në pluhur të shpërndarë,
Bulgarca:
и станат разпиляна прах,
Sırpça:
и постану разасута прашина,
Çekçe:
a jako prach rozptýleny,
Urduca:
کہ پراگندہ غبار بن کر رہ جائیں گے
Tacikçe:
ва чун ғуборе пароканда гарданд,
Tatarca:
алар чәчелгән тузан кеби булырлар.
Endonezyaca:
maka jadilah ia debu yang beterbangan,
Amharca:
የተበተነ ብናኝ በኾኑም ጊዜ
Tamilce:
பரவுகின்ற (சூரிய) ஒளிக் கதிர்களைப் போல் (அல்லது காற்றில் பறக்கும் காய்ந்த சருகுகளைப் போல்) அவை ஆகிவிடும்.
Korece:
먼지가 되어 산산히 흩어지니라
Vietnamca:
Thành bụi bay tứ tán.
Ayet Linkleri: