Cuz 27

 
00:00

fece`alnâhünne ebkârâ.

Arapça:

فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارًا

Türkçe:

Hepsini bakireler yapmışızdır,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onları bâkireler yaptık.

Diyanet Vakfı:

Onları, bakireler kıldık.

İngilizce:

And made them virgin - pure (and undefiled), -

Fransızca:

et Nous les avons faites vierges,

Almanca:

dann machten WIR sie zu Jungfräulichen

Rusça:

и сделаем их девственницами,

Açıklama:
 
00:00

`uruben etrâbâ.

Arapça:

عُرُبًا أَتْرَابًا

Türkçe:

Yaşıt cilveli dilberler halinde,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Hep yaşıt sevgililer,

Diyanet Vakfı:

Eşlerine düşkün ve yaşıt.

İngilizce:

Beloved (by nature), equal in age,-

Fransızca:

gracieuses, toutes de même âge,

Almanca:

anschmiegsamen Gleichaltrigen

Rusça:

любящими и равными по возрасту.

Açıklama:
 
00:00

liaṣḥâbi-lyemîn.

Arapça:

لِّأَصْحَابِ الْيَمِينِ

Türkçe:

Uğur ve mutluluk yâranı için.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sağın adamları içindir.

Diyanet Vakfı:

Bütün bunlar sağdakiler içindir..

İngilizce:

For the Companions of the Right Hand.

Fransızca:

pour les gens de la droite,

Almanca:

für dieWeggenossen von der Rechten,

Rusça:

Это - для тех, кто на правой стороне,

Açıklama:
 
00:00

ŝülletüm mine-l'evvelîn.

Arapça:

ثُلَّةٌ مِّنَ الْأَوَّلِينَ

Türkçe:

Bir bölümü öncekilerden.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bir çoğu öncekilerdendir.

Diyanet Vakfı:

Bunların birçoğu önceki ümmetlerdendir.

İngilizce:

A (goodly) number from those of old,

Fransızca:

une multitude d'élus parmi les premières [générations],

Almanca:

eine Gruppe von den Ersten

Rusça:

Многие из них - из первых поколений,

Açıklama:
 
00:00

veŝülletüm mine-l'âḫirîn.

Arapça:

وَثُلَّةٌ مِّنَ الْآخِرِينَ

Türkçe:

Bir bölümü de sonrakilerden.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bir çoğu da sonrakilerdendir.

Diyanet Vakfı:

Birçoğu da sonrakilerdendir.

İngilizce:

And a (goodly) number from those of later times.

Fransızca:

et une multitude d'élus parmi les dernières [générations],

Almanca:

und eine Gruppe von den Letzten.

Rusça:

и многие - из последних.

Açıklama:
 
00:00

veaṣḥâbü-şşimâli mâ aṣḥâbü-şşimâl.

Arapça:

وَأَصْحَابُ الشِّمَالِ مَا أَصْحَابُ الشِّمَالِ

Türkçe:

Ve şomluk ve uğursuzluk yâranı. Nedir şomluk ve uğursuzluk yâranı?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Solun adamları, nedir o solcular!

Diyanet Vakfı:

Soldakiler; ne yazık o soldakilere!

İngilizce:

The Companions of the Left Hand,- what will be the Companions of the Left Hand?

Fransızca:

Et les gens de la gauche; que sont les gens de la gauche ?

Almanca:

Und die Weggenossen von der Linken. Was sind die Weggenossen von der Linken?!

Rusça:

А те, которые на левой стороне: Кто же те, которые на левой стороне?

Açıklama:
 
00:00

fî semûmiv veḥamîm.

Arapça:

فِي سَمُومٍ وَحَمِيمٍ

Türkçe:

İliklere işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar şu içinde,

Diyanet Vakfı:

İçlerine işleyen bir ateş ve kaynar su içinde,

İngilizce:

(They will be) in the midst of a Fierce Blast of Fire and in Boiling Water,

Fransızca:

ils seront au milieu d'un souffle brûlant et d'une eau bouillante,

Almanca:

Sie sind in gluthitzigen Winden und Siedendem

Rusça:

Они окажутся под знойным ветром и в кипятке,

Açıklama:
 
00:00

veżillim miy yaḥmûm.

Arapça:

وَظِلٍّ مِّن يَحْمُومٍ

Türkçe:

Simsiyah bir gölge altındadırlar.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar.

Diyanet Vakfı:

Kapkara dumandan bir gölge altındadırlar;

İngilizce:

And in the shades of Black Smoke:

Fransızca:

à l'ombre d'une fumée noire

Almanca:

und im schwarzqualmigen Schatten,

Rusça:

в тени черного дыма,

Açıklama:
 
00:00

lâ bâridiv velâ kerîm.

Arapça:

لَّا بَارِدٍ وَلَا كَرِيمٍ

Türkçe:

Ne serindir ne de cömert.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ki ne serindir, ne de faydalı.

Diyanet Vakfı:

Serin ve hoş olmayan.

İngilizce:

Nothing (will there be) to refresh, nor to please:

Fransızca:

ni fraîche, ni douce.

Almanca:

der weder kühl noch nützlich ist.

Rusça:

которая не приносит ни прохлады, ни добра.

Açıklama:
 
00:00

innehüm kânû ḳable ẕâlike mütrafîn.

Arapça:

إِنَّهُمْ كَانُوا قَبْلَ ذَٰلِكَ مُتْرَفِينَ

Türkçe:

Çünkü şomluk yâranı, bundan önce servet ve refahla şımaranlardı.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefâhete dalmışlardı.

Diyanet Vakfı:

Çünkü onlar bundan önce varlık içinde sefahete dalmışlardı.

İngilizce:

For that they were wont to be indulged, before that, in wealth (and luxury),

Fransızca:

Ils vivaient auparavant dans le luxe

Almanca:

Gewiß, sie waren vor diesem luxurierend

Rusça:

Прежде они нежились роскошью,

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 27 beslemesine abone olun.