Arapça:
فَجَعَلْنَاهُنَّ أَبْكَارًا
Çeviriyazı:
fece`alnâhünne ebkârâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onları bâkireler yaptık.
Diyanet İşleri:
Biz ceylan gözlüleri, defterleri sağdan verilenler için yeniden yaratmışızdır; onları bakire, eşlerine düşkün ve hepsini bir yaşta kılmışızdır.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Onları, kız oğlan kız olarak halkettik.
Şaban Piriş:
Onları bakireler şeklinde yarattık.
Edip Yüksel:
Onları, gençleştirdik.
Ali Bulaç:
Onları hep bakireler olarak kıldık,
Suat Yıldırım:
Böylece onları, ashab-ı yemin için bakire kızlar, kocalarına âşık yaşıtlar kıldık.
Ömer Nasuhi Bilmen:
(36-37) İşte onları bakireler kıldık. Kocalarına düşkün, hep bir yaşıt yaptık.
Yaşar Nuri Öztürk:
Hepsini bakireler yapmışızdır,
Bekir Sadak:
(42-44) Insanin icine isleyen bir sicaklik ve kaynar su icinde, serinligi ve hoslugu olmayan kara bir dumanin golgesinde bulunurlar.
İbni Kesir:
Ve onları el değmemişler kıldık.
Adem Uğur:
Onları, bâkireler kıldık.
İskender Ali Mihr:
Böylece Biz, onları bakireler kıldık.
Celal Yıldırım:
(36-37-38) Onları hep bakire, meymenetli olan eşlerine karşı sevgi dolu ve hep bir yaşıt kıldık.
Tefhim ul Kuran:
Onları hep bakireler olarak kıldık,
Fransızca:
et Nous les avons faites vierges,
İspanyolca:
y hecho vírgenes,
İtalyanca:
le abbiamo fatte vergini,
Almanca:
dann machten WIR sie zu Jungfräulichen
Çince:
我使她们常为处女,
Hollandaca:
En wij hebben haar tot maagden gemaakt.
Rusça:
и сделаем их девственницами,
Somalice:
Kana dhigi kuwa aan la taaban.
Swahilice:
Na tutawafanya vijana,
Uygurca:
شۈبھىسىزكى، بىز ھۆرلەرنى يېڭىدىن ياراتتۇق، ئۇلارنى پاكىز، ئەرلىرىگە ئامراق، تەڭتۇش قىلدۇق
Japonca:
かの女らを(永遠に汚れない)処女にした。
Arapça (Ürdün):
«فجعلناهن أبكارا» عذارى كلما أتاهن أزواجهن وجدوهن عذارى ولا وجع.
Hintçe:
तो हमने उन्हें कुँवारियाँ प्यारी प्यारी हमजोलियाँ बनाया
Tayca:
แล้วเราได้ทำให้พวกนางเป็นสาวพรหมจรรย์
İbranice:
ובראנו אותן (עלמות) בתולות
Hırvatça:
i djevicama ih učiniti,
Rumence:
Noi le-am făcut fecioare,
Transliteration:
FajaAAalnahunna abkaran
Türkçe:
Hepsini bakireler yapmışızdır,
Sahih International:
And made them virgins,
İngilizce:
And made them virgin - pure (and undefiled), -
Azerbaycanca:
Onları bakirə qızlar,
Süleyman Ateş:
Onları bakireler yapmışızdır.
Diyanet Vakfı:
Onları, bakireler kıldık.
Erhan Aktaş:
Onları dokunulmamışlar(1) yaptık.
Kral Fahd:
Onları, eşlerine bâkireler kıldık.
Hasan Basri Çantay:
(36-37) kız oğlan kızlar, zevcelerine sevgi ile düşkün, hep bir yaşıt yapdık,
Muhammed Esed:
ve bakireler olarak dirilteceğiz,
Gültekin Onan:
Onları hep bakireler olarak kıldık,
Ali Fikri Yavuz:
Böylece onları, hep bakir kızlar,
Portekizce:
E as fizemos virgens.
İsveççe:
och skapa dem som jungfrur,
Farsça:
پس آنان را همواره دوشیزه قرار داده ایم
Kürtçe:
وەگێڕاومانن بەحۆریانی ھەمیشە کچ (واتە : ھەرچەند ھاوسەرکانیان بچنە لایان خوای گەورە بۆیان دەکاتەوە بەکچ)
Özbekçe:
Бас, уларни бокиралар қилдик.
Malayca:
Serta Kami jadikan mereka sentiasa dara (yang tidak pernah disentuh),
Arnavutça:
dhe i kemi bërë ato virxhëresha,
Bulgarca:
и отредихме да са девици
Sırpça:
и девицама да их учинимо,
Çekçe:
a pannami jsme je učinili
Urduca:
اور انہیں با کرہ بنا دیں گے
Tacikçe:
ва душизагон сохтем.
Tatarca:
Аларны яшь кызлар кылдык.
Endonezyaca:
dan Kami jadikan mereka gadis-gadis perawan.
Amharca:
ደናግሎችም አደረግናቸው፡፡
Tamilce:
ஆக, அவர்களை நாம் ஆக்கி வைத்திருப்போம் (நிரந்தர) கன்னிகளாக,
Korece:
그녀들을 순결케 하였으며
Vietnamca:
TA làm cho họ luôn mãi trinh tiết.
Ayet Linkleri: