Arapça:
لَّا مَقْطُوعَةٍ وَلَا مَمْنُوعَةٍ
Çeviriyazı:
lâ maḳṭû`ativ velâ memnû`ah.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Tükenmeyen ve yasaklanmayan
Diyanet İşleri:
Onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ne biter, zamanları geçer, ne yiyene yeme denir, yeter.
Şaban Piriş:
Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan
Edip Yüksel:
Bunlar ne tükenirler, ne de yasak edilirler!
Ali Bulaç:
Kesilip-eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).
Suat Yıldırım:
Tükenmeyen, eksilmeyen, hiçbir surette esirgenmeyen birçok meyveler içindedirler.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Ne kesilmiş ve ne de men edilmiş(olan meyveler arasında).
Yaşar Nuri Öztürk:
Ne tükenir ne yasaklanır.
Bekir Sadak:
(39-40) Bunlarin bir kismi eski ummetlerden, bir kismi da sonrakilerdendir.
İbni Kesir:
Bitip tükenmeyen ve yasaklanmayan.
Adem Uğur:
Tükenmeyen ve yasaklanmayan.
İskender Ali Mihr:
Eksilmeyen ve yasaklanmayan.
Celal Yıldırım:
56:32
Tefhim ul Kuran:
Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).
Fransızca:
ni interrompus ni défendus,
İspanyolca:
inagotable y permitida,
İtalyanca:
inesauribili e non proibiti,
Almanca:
das weder zu Ende geht, noch verboten ist,
Çince:
四时不绝,可以随意摘食;
Hollandaca:
Welke niemand zal afsnijden, en waarvan de inzameling niet zal verboden zijn.
Rusça:
которые не кончаются и доступны.
Somalice:
Oon la goynaynin lana reebaynin.
Swahilice:
Hayatindikii wala hayakatazwi,
Uygurca:
ئۇلار سىدرى دەرەخلىرىدىن، سانجاق - سانجاق بولۇپ كەتكەن مەۋز دەرەخلىرىدىن، ھەمىشە تۇرىدىغان سايىدىن، ئېقىپ تۇرغان سۇدىن، تۈگىمەيدىغان ۋە چەكلەنمەيدىغان مېۋىلەردىن، ئېگىز (يۇمشاق) تۆشەكلەردىن بەھرىمەن بولىدۇ
Japonca:
絶えることなく,禁じられることもなく(取り放題)。
Arapça (Ürdün):
«لا مقطوعة» في زمن «ولا ممنوعة» بثمن.
Hintçe:
जो न कभी खत्म होंगे और न उनकी कोई रोक टोक
Tayca:
โดยไม่หมดสิ้นตามฤดูและไม่เป็นที่ต้องห้าม
İbranice:
לא מופסקת ולא נמנעת
Hırvatça:
koje će uvijek imati i koje neće zabranjeno biti
Rumence:
neculese dinainte şi neoprite,
Transliteration:
La maqtooAAatin wala mamnooAAatin
Türkçe:
Ne tükenir ne yasaklanır.
Sahih International:
Neither limited [to season] nor forbidden,
İngilizce:
Whose season is not limited, nor (supply) forbidden,
Azerbaycanca:
Tükənməz və qadağan edilməyən (meyvələr) içində
Süleyman Ateş:
Tükenmeyen ve yasaklanmayan!
Diyanet Vakfı:
Tükenmeyen ve yasaklanmayan.
Erhan Aktaş:
Tükenmeyen ve yasaklanmayan,
Kral Fahd:
Tükenmeyen ve yasaklanmayan,
Hasan Basri Çantay:
56:32
Muhammed Esed:
hiç eksilmeyen, hiç tükenmeyen.
Gültekin Onan:
Kesilip eksilmeyen ve yasaklanmayan (meyveler).
Ali Fikri Yavuz:
56:32
Portekizce:
Inesgotáveis, que jamais (lhes) serão proibidas.
İsveççe:
ur aldrig sinande förråd och som inga förbud någonsin hejdar.
Farsça:
که پایان نپذیرد و ممنوع نشود،
Kürtçe:
کە ھەرگیز تەواو نابێ وقەدەغەش ناکرێ
Özbekçe:
Тугамайдиган ва ман қилинмайдиганлардадир.
Malayca:
Yang tidak putus-putus dan tidak pula terlarang mendapatnya,
Arnavutça:
të cilat kurrë nuk sosen, as nuk janë të ndaluara (për t’i marrë),
Bulgarca:
несекващ и невъзбранен,
Sırpça:
које ће увек да имају и које неће да буде забрањено
Çekçe:
nevyčerpatelným, nezakázaným,
Urduca:
اور بے روک ٹوک ملنے والے بکثرت پھلوں
Tacikçe:
ки бепоён ва касро аз он бознадоранд.
Tatarca:
Ул җимешләр киселмәсләр агачтан (бетмәсләр) вә җимешләре җәннәт кешеләре өчен һич тыелмаслар.
Endonezyaca:
yang tidak berhenti (berbuah) dan tidak terlarang mengambilnya.
Amharca:
የማትቋረጥም የማትከለከልም የኾነች፡፡
Tamilce:
தீர்ந்துவிடாத, தடுக்கப்படாத (பழங்களுக்கு அருகிலும்),
Korece:
계절에 제한받지 않는 것들 이라
Vietnamca:
(Trái quả) không giới hạn theo mùa và cũng không thiếu hụt.
Ayet Linkleri: