Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:
Arapça:
İngilizce:
Fransızca:
Almanca:
Rusça:
Açıklama:

veẕẕâriyâti ẕervâ.
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالذَّارِيَاتِ ذَرْوًا
Türkçe:
O tozutup savuranlara/o kırıp un-ufak edenlere,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O tozdurup savuranlara,
Diyanet Vakfı:
Tozdurup savuranlara,
İngilizce:
By the (Winds) that scatter broadcast;
Fransızca:
Par les vents qui éparpillent !
Almanca:
Bei den das Streuen Streuenden ,
Rusça:
Клянусь рассеивающими прах!
Açıklama:

felḥâmilâti viḳrâ.
Arapça:
فَالْحَامِلَاتِ وِقْرًا
Türkçe:
O ağırlık taşıyanlara,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Derken bir ağırlık taşıyanlara,
Diyanet Vakfı:
Yükünü yüklenenlere,
İngilizce:
And those that lift and bear away heavy weights;
Fransızca:
Par les porteurs de fardeaux !
Almanca:
dann den Schweres Tragenden,
Rusça:
Клянусь несущими бремя!
Açıklama:

felcâriyâti yüsrâ.
Arapça:
فَالْجَارِيَاتِ يُسْرًا
Türkçe:
O kolayca akıp gidenlere/o rahatça yüzenlere,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Derken bir kolaylıkla akanlara,
Diyanet Vakfı:
Kolayca süzülenlere,
İngilizce:
And those that flow with ease and gentleness;
Fransızca:
Par les glisseurs agiles !
Almanca:
dann den in Leichtigkeit sich Fortbewegenden,
Rusça:
Клянусь плывущими легко!
Açıklama:

felmüḳassimâti emrâ.
Arapça:
فَالْمُقَسِّمَاتِ أَمْرًا
Türkçe:
O iş ve oluşu bölüştürenlere yemin olsun ki,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Derken bir emir taksim edenlere andolsun ki,
Diyanet Vakfı:
İşleri ayıranlara andolsun ki,
İngilizce:
And those that distribute and apportion by Command;-
Fransızca:
Par les distributeurs selon un commandement !
Almanca:
dann den die Angelegenheit Einteilenden!
Rusça:
Клянусь распределяющими дела!
Açıklama:

innemâ tû`adûne leṣâdiḳ.
Arapça:
إِنَّمَا تُوعَدُونَ لَصَادِقٌ
Türkçe:
Hiç kuşkusuz, o size vaat olunan kesinlikle doğrudur.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O size vaad edilen elbette doğrudur.
Diyanet Vakfı:
Size vadedilen, kesinlikle doğrudur.
İngilizce:
Verily that which ye are promised is true;
Fransızca:
Ce qui vous est promis est certainement vrai.
Almanca:
Was euch versprochen wird, ist doch wahrhaftig.
Rusça:
Обещанное вам есть истина,
Açıklama:
Sayfalar
