Al-Waqia—الواقعة

 
00:00

vefâkihetim mimmâ yeteḫayyerûn.

Arapça:

وَفَاكِهَةٍ مِّمَّا يَتَخَيَّرُونَ

Türkçe:

Ve meyveler, gönüllerince seçtiklerinden.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Beğendikleri meyvalar,

Diyanet Vakfı:

(Onlara) beğendikleri meyveler,

İngilizce:

And with fruits, any that they may select:

Fransızca:

et des fruits de leur choix,

Almanca:

Und es gibt Obst von dem, was sie sich auswählen,

Rusça:

с фруктами, которые они выбирают,

Açıklama:
 
00:00

velaḥmi ṭayrim mimmâ yeştehûn.

Arapça:

وَلَحْمِ طَيْرٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ

Türkçe:

Ve kuş eti iştahlarınca beğendiklerinden.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Canlarının çektiği kuş etleri,

Diyanet Vakfı:

Canlarının çektiği kuş etleri,

İngilizce:

And the flesh of fowls, any that they may desire.

Fransızca:

et toute chair d'oiseau qu'ils désireront.

Almanca:

sowie Geflügelfleisch von dem, was sie begehren,

Rusça:

и мясом птиц, которое они желают.

Açıklama:
 
00:00

veḥûrun `în.

Arapça:

وَحُورٌ عِينٌ

Türkçe:

Ve genç kadınlar, iri ve siyah gözlü.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İri gözlü hûriler,

Diyanet Vakfı:

İri gözlü huriler,

İngilizce:

And (there will be) Companions with beautiful, big, and lustrous eyes,-

Fransızca:

Et ils auront des houris aux yeux, grands et beaux,

Almanca:

sowie Hur-'in,

Rusça:

Их женами будут черноокие, большеглазые девы,

Açıklama:
 
00:00

keemŝâli-llü'lüi-lmeknûn.

Arapça:

كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ

Türkçe:

Titizlikle korunan inciler misali;

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Saklı inciler gibi,

Diyanet Vakfı:

Saklı inciler gibi.

İngilizce:

Like unto Pearls well-guarded.

Fransızca:

pareilles à des perles en coquille.

Almanca:

als wären sie in Muscheln bewahrte Perlen,

Rusça:

подобные сокрытым жемчужинам.

Açıklama:
 
00:00

cezâem bimâ kânû ya`melûn.

Arapça:

جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ

Türkçe:

Yaptıklarına karşılık olarak.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yaptıklarına karşılık olarak verilir.

Diyanet Vakfı:

Yaptıklarına karşılık olarak (verilir).

İngilizce:

A Reward for the deeds of their past (life).

Fransızca:

en récompense pour ce qu'ils faisaient.

Almanca:

als Belohnung für das, was sie zu tun pflegten.

Rusça:

Таково воздаяние за то, что они совершали.

Açıklama:
 
00:00

lâ yesme`ûne fîhâ lagvev velâ te'ŝîmâ.

Arapça:

لَا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا تَأْثِيمًا

Türkçe:

Ne boş bir laf işitirler orada ne de günaha sokacak bir şey.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

Diyanet Vakfı:

Orada boş bir söz ve günaha sokan bir laf işitmezler.

İngilizce:

Not frivolity will they hear therein, nor any taint of ill,-

Fransızca:

Ils n'y entendront ni futilité ni blasphème;

Almanca:

Weder hören sie darin sinnloses Gerede, noch Verfehltes

Rusça:

Они не услышат там ни празднословия, ни греховных речей,

Açıklama:
 
00:00

illâ ḳîlen selâmen selâmâ.

Arapça:

إِلَّا قِيلًا سَلَامًا سَلَامًا

Türkçe:

Sadece "Selam, selam!" denir.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Duydukları söz, yalnız "selam", "selam" dır.

Diyanet Vakfı:

Söylenen, yalnızca "selam, selam" dır.

İngilizce:

Only the saying, "Peace! Peace".

Fransızca:

mais seulement les propos : "Salam ! Salam ! "... [Paix ! paix ! ]

Almanca:

außer dem Wort: "Salam, Salam (sei mit euch)".

Rusça:

а только слова: "Мир! Мир!"

Açıklama:
 
00:00

veaṣḥâbü-lyemîni mâ aṣḥâbü-lyemîn.

Arapça:

وَأَصْحَابُ الْيَمِينِ مَا أَصْحَابُ الْيَمِينِ

Türkçe:

Uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sağın adamları, nedir o sağın adamları!

Diyanet Vakfı:

Sağdakiler, ne mutlu o sağdakilere!

İngilizce:

The Companions of the Right Hand,- what will be the Companions of the Right Hand?

Fransızca:

Et les gens de la droite; que sont les gens de la droite ?

Almanca:

Und die Weggenossen von der Rechten. Was sind die Weggenossen von der Rechten?!

Rusça:

А те, которые на правой стороне: Кто же те, которые на правой стороне?

Açıklama:
 
00:00

fî sidrim maḫḍûd.

Arapça:

فِي سِدْرٍ مَّخْضُودٍ

Türkçe:

Dikensiz kirazlar,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Dalbastı kirazlar,

Diyanet Vakfı:

Düzgün kiraz ağacı,

İngilizce:

(They will be) among Lote-trees without thorns,

Fransızca:

[Ils seront parmi]: des jujubiers sans épines,

Almanca:

Sie sind unter entdornten Lotusbäumen

Rusça:

Они пребудут среди лотосов, лишенных шипов,

Açıklama:
 
00:00

veṭalḥim menḍûd.

Arapça:

وَطَلْحٍ مَّنضُودٍ

Türkçe:

Meyve dizili muz ağaçları,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Meyva dizili muzlar,

Diyanet Vakfı:

Meyveleri salkım salkım dizili muz ağaçları,

İngilizce:

Among Talh trees with flowers (or fruits) piled one above another,-

Fransızca:

et parmi des bananiers aux régimes bien fournis,

Almanca:

und nebeneinanderstehenden Akazienbäumen.

Rusça:

под бананами (или акациями камеденосными) с висящими рядами плодами,

Açıklama:

Sayfalar

Al-Waqia—الواقعة beslemesine abone olun.