
fesebbiḥ biḥamdi rabbike vestagfirh. innehû kâne tevvâbâ.
Arapça:
فَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ وَاسْتَغْفِرْهُ ۚ إِنَّهُ كَانَ تَوَّابًا
Türkçe:
Tespih et Rabbini O'na hamt ile! Ve O'ndan af dile! Çünkü O, Tevvâb'dır, günahları affeder sınırsız bir şekilde.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Rabbini öğerek tesbih et, O'ndan bağışlanmanı dile, çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
Diyanet Vakfı:
Rabbine hamdederek O'nu tesbih et ve O'ndan mağfiret dile. Çünkü O, tevbeleri çok kabul edendir.
İngilizce:
Celebrate the praises of thy Lord, and pray for His Forgiveness: For He is Oft-Returning (in Grace and Mercy).
Fransızca:
alors, par la louange, célèbre la gloire de ton Seigneur et implore Son pardon. Car c'est Lui le grand Accueillant au repentir.
Almanca:
so lobpreise mit deines HERRN Lob und bitte Ihn um Vergebung! Gewiß, ER ist immer äußerst reue-annehmend.
Rusça:
восславь же хвалой Господа своего и попроси у Него прощения. Воистину, Он - Принимающий покаяния.
Açıklama:

tebbet yedâ ebî lehebiv vetebb.
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ تَبَّتْ يَدَا أَبِي لَهَبٍ وَتَبَّ
Türkçe:
Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ebu Leheb'in elleri kurusun (yok olsun o), zaten yok oldu ya.
Diyanet Vakfı:
Ebu Leheb'in iki eli kurusun! Kurudu da.
İngilizce:
Perish the hands of the Father of Flame! Perish he!
Fransızca:
Que périssent les deux mains d'Abu-Lahab et que lui-même périsse.
Almanca:
Vernichtung sei Abu-lahab, Vernichtung sei ihm!
Rusça:
Да отсохнут руки Абу Лахаба, и сам он уже сгинул.
Açıklama:

mâ agnâ `anhü mâlühû vemâ keseb.
Arapça:
مَا أَغْنَىٰ عَنْهُ مَالُهُ وَمَا كَسَبَ
Türkçe:
Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ne malı ne de kazandığı onu kurtaramadı.
Diyanet Vakfı:
Malı ve kazandıkları ona fayda vermedi.
İngilizce:
No profit to him from all his wealth, and all his gains!
Fransızca:
Sa fortune ne lui sert à rien, ni ce qu'il a acquis.
Almanca:
Nicht nützte ihm sein Vermögen und nicht das, was er erwarb.
Rusça:
Не помогло ему богатство, и он ничего не приобрел.
Açıklama:

seyaṣlâ nâran ẕâte leheb.
Arapça:
سَيَصْلَىٰ نَارًا ذَاتَ لَهَبٍ
Türkçe:
Alevli bir ateşe yaslanacaktır o;
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
(O), alevli bir ateşe girecektir.
Diyanet Vakfı:
O, alevli bir ateşte yanacak.
İngilizce:
Burnt soon will he be in a Fire of Blazing Flame!
Fransızca:
Il sera brûlé dans un Feu plein de flammes.
Almanca:
Er wird in ein Feuer mit Flammen hineingeworfen
Rusça:
Он попадет в пламенный Огонь.
Açıklama:

vemraetüh. ḥammâlete-lḥaṭab.
Arapça:
وَامْرَأَتُهُ حَمَّالَةَ الْحَطَبِ
Türkçe:
Karısı da,
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Karısı da odun hamalı olarak (onunla beraber girecektir).
Diyanet Vakfı:
Odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek).
İngilizce:
His wife shall carry the (crackling) wood - As fuel!-
Fransızca:
de même sa femme, la porteuse de bois ,
Almanca:
sowie seine Ehefrau, die Trägerin des Holzes,
Rusça:
Жена его будет носить дрова,
Açıklama:

fî cîdihâ ḥablüm mim mesed.
Arapça:
فِي جِيدِهَا حَبْلٌ مِّن مَّسَدٍ
Türkçe:
Odun hamalı olarak. Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden...
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Boynunda da hurma lifinden bir ip olacaktır.
Diyanet Vakfı:
Ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.
İngilizce:
A twisted rope of palm-leaf fibre round her (own) neck!
Fransızca:
à son cou, une corde de fibres.
Almanca:
um ihren Hals ist ein Seil aus Palmenbast.
Rusça:
а на шее у нее будет плетеная веревка из пальмовых волокон.
Açıklama:

ḳul hüve-llâhü eḥad.
Arapça:
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ قُلْ هُوَ اللَّهُ أَحَدٌ
Türkçe:
De ki: O, Allah'tır; Ahad'dır, tektir!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
De ki; O Allah bir tektir.
Diyanet Vakfı:
De ki: O, Allah birdir.
İngilizce:
Say: He is Allah, the One and Only;
Fransızca:
Dis : "Il est Allah, Unique.
Almanca:
Sag: "ER ist ALLAH, einzig.
Rusça:
Скажи: "Он - Аллах Единый,
Açıklama:

allâhu-ṣṣamed.
Arapça:
اللَّهُ الصَّمَدُ
Türkçe:
Allah'tır; Samed'dir/tüm ihtiyaçların, niyetlerin, övgülerin, yakarışların yöneldiği tek kuvvettir!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah eksiksiz, sameddir (Bütün varlıklar O'na muhtaç, fakat O, hiç bir şeye muhtaç değildir
Diyanet Vakfı:
Allah sameddir.
İngilizce:
Allah, the Eternal, Absolute;
Fransızca:
Allah, Le Seul à être imploré pour ce que nous désirons.
Almanca:
ALLAH ist As-samad .
Rusça:
Аллах Самодостаточный.
Açıklama:

lem yelid velem yûled.
Arapça:
لَمْ يَلِدْ وَلَمْ يُولَدْ
Türkçe:
Ne doğurmuştur O, ne doğurulmuştur!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Doğurmadı ve doğurulmadı
Diyanet Vakfı:
O, doğurmamış ve doğmamıştır.
İngilizce:
He begetteth not, nor is He begotten;
Fransızca:
Il n'a jamais engendré, n'a pas été engendré non plus.
Almanca:
Nie zeugte ER und nie wurde ER gezeugt,
Rusça:
Он не родил и не был рожден,
Açıklama:

velem yekül lehû küfüven eḥad.
Arapça:
وَلَمْ يَكُن لَّهُ كُفُوًا أَحَدٌ
Türkçe:
Hiç kimse O'nun dengi ve benzeri olmamıştır, olamaz!
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O 'na bir denk de olmadı.
Diyanet Vakfı:
Onun hiçbir dengi yoktur.
İngilizce:
And there is none like unto Him.
Fransızca:
Et nul n'est égal à Lui".
Almanca:
und nie ist Ihm jemand ebenbürtig."
Rusça:
и нет никого, равного Ему".
Açıklama:
Sayfalar
