Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 589
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5901 589 84 17 30 وَاللَّيْلِ وَمَا وَسَقَ velleyli vemâ veseḳa. Geceye ve gecenin içinde olan şeylere and olsun; And [by] the night and what it envelops Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5902 589 84 18 30 وَالْقَمَرِ إِذَا اتَّسَقَ velḳameri iẕe-tteseḳa. Dolunay halindeki aya and olsun ki: And [by] the moon when it becomes full Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5903 589 84 19 30 لَتَرْكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٍ leterkebünne ṭabeḳan `an ṭabaḳ. Şüphesiz siz bir durumdan diğerine uğratılacaksınız. (tabakadan tabakaya bineceksiniz) [That] you will surely experience state after state. Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5904 589 84 20 30 فَمَا لَهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ femâ lehüm lâ yü'minûn. Onlara ne oluyor da inanmıyorlar? So what is [the matter] with them [that] they do not believe, Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5905 589 84 21 30 وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ ۩ veiẕâ ḳurie `aleyhimü-lḳur'ânü lâ yescüdûn. Onlara Kuran okunduğu zaman neden secde etmiyorlar? And when the Qur'an is recited to them, they do not prostrate [to Allah]? Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5906 589 84 22 30 بَلِ الَّذِينَ كَفَرُوا يُكَذِّبُونَ beli-lleẕîne keferû yükeẕẕibûn. Aksine, inkarcılar yalanlıyorlar. But those who have disbelieved deny, Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5907 589 84 23 30 وَاللَّهُ أَعْلَمُ بِمَا يُوعُونَ vellâhü a`lemü bimâ yû`ûn. Oysa, Allah, onların sakladıklarını çok iyi bilir. And Allah is most knowing of what they keep within themselves. Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5908 589 84 24 30 فَبَشِّرْهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ febeşşirhüm bi`aẕâbin elîm. Onlara can yakıcı azabı müjde et. So give them tidings of a painful punishment, Sayfa 589, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 590
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5909 590 84 25 30 إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ ille-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm ecrun gayru memnûn. Yalnız, inanıp yararlı işler işleyenlere, onlara, kesintisiz ecir vardır. Except for those who believe and do righteous deeds. For them is a reward uninterrupted. Sayfa 590, Cuz 30, الانشقاق, Al-Inshiqaq—الانشقاق
5910 590 85 1 30 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالسَّمَاءِ ذَاتِ الْبُرُوجِ vessemâi ẕâti-lbürûc. İçinde burçları bulunan göğe and olsun; By the sky containing great stars Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5911 590 85 2 30 وَالْيَوْمِ الْمَوْعُودِ velyevmi-lmev`ûd. Söz verilen kıyamet gününe and olsun; And [by] the promised Day Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5912 590 85 3 30 وَشَاهِدٍ وَمَشْهُودٍ veşâhidiv vemeşhûd. Şahitlik edene ve edilene and olsun ki, insanlar öldükten sonra diriltileceklerdir. And [by] the witness and what is witnessed, Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5913 590 85 4 30 قُتِلَ أَصْحَابُ الْأُخْدُودِ ḳutile aṣḥâbü-l'uḫdûd. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! Cursed were the companions of the trench Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5914 590 85 5 30 النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ ennâri ẕâti-lveḳûd. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! [Containing] the fire full of fuel, Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5915 590 85 6 30 إِذْ هُمْ عَلَيْهَا قُعُودٌ iẕ hüm `aleyhâ ḳu`ûd. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! When they were sitting near it Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5916 590 85 7 30 وَهُمْ عَلَىٰ مَا يَفْعَلُونَ بِالْمُؤْمِنِينَ شُهُودٌ vehüm `alâ mâ yef`alûne bilmü'minîne şühûd. Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur! And they, to what they were doing against the believers, were witnesses. Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5917 590 85 8 30 وَمَا نَقَمُوا مِنْهُمْ إِلَّا أَن يُؤْمِنُوا بِاللَّهِ الْعَزِيزِ الْحَمِيدِ vemâ neḳamû minhüm illâ ey yü'minû billâhi-l`azîzi-lḥamîd. Bu inkarcıların, inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin bulunan ve övülmeğe layık ve güçlü olan Allah'a inanmış olmalarındandı. Allah her şeye şahiddir. And they resented them not except because they believed in Allah, the Exalted in Might, the Praiseworthy, Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5918 590 85 9 30 الَّذِي لَهُ مُلْكُ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ ۚ وَاللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيْءٍ شَهِيدٌ elleẕî lehû mülkü-ssemâvâti vel'arḍ. vellâhü `alâ külli şey'in şehîd. Bu inkarcıların, inananlara kızmaları; onların sadece, göklerin ve yerin hükümranlığı kendisinin bulunan ve övülmeğe layık ve güçlü olan Allah'a inanmış olmalarındandı. Allah her şeye şahiddir. To whom belongs the dominion of the heavens and the earth. And Allah, over all things, is Witness. Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5919 590 85 10 30 إِنَّ الَّذِينَ فَتَنُوا الْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ثُمَّ لَمْ يَتُوبُوا فَلَهُمْ عَذَابُ جَهَنَّمَ وَلَهُمْ عَذَابُ الْحَرِيقِ inne-lleẕîne fetenü-lmü'minîne velmü'minâti ŝümme lem yetûbû felehüm `aẕâbü cehenneme velehüm `aẕâbü-lḥarîḳ. Ama inanmış erkek ve kadınlara işkence ederek onları dinlerinden çevirmeğe uğraşanlar, eğer tevbe etmezlerse, onlara cehennem azabı vardır. Yakıcı azap da onlaradır. Indeed, those who have tortured the believing men and believing women and then have not repented will have the punishment of Hell, and they will have the punishment of the Burning Fire. Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج
5920 590 85 11 30 إِنَّ الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَهُمْ جَنَّاتٌ تَجْرِي مِن تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ ۚ ذَٰلِكَ الْفَوْزُ الْكَبِيرُ inne-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti lehüm cennâtün tecrî min taḥtihe-l'enhâr. ẕâlike-lfevzü-lkebîr. Şüphesiz inanıp yararlı işler işleyenlere, onlara, içlerinden ırmaklar akan cennetler vardır. Bu, büyük kurtuluştur. Indeed, those who have believed and done righteous deeds will have gardens beneath which rivers flow. That is the great attainment. Sayfa 590, Cuz 30, البروج, Al-Burooj-- البروج

Sayfalar

CSV