Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 588
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5861 588 83 13 30 إِذَا تُتْلَىٰ عَلَيْهِ آيَاتُنَا قَالَ أَسَاطِيرُ الْأَوَّلِينَ iẕâ tütlâ `aleyhi âyâtünâ ḳâle esâṭîru-l'evvelîn. Ona ayetlerimiz okunduğu zaman "Öncekilerin masalları" der. When Our verses are recited to him, he says, "Legends of the former peoples." Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5862 588 83 14 30 كَلَّا ۖ بَلْ ۜ رَانَ عَلَىٰ قُلُوبِهِم مَّا كَانُوا يَكْسِبُونَ kellâ bel râne `alâ ḳulûbihim mâ kânû yeksibûn. Hayır, hayır; onların kazandıkları kalblerini paslandırıp körletmiştir. No! Rather, the stain has covered their hearts of that which they were earning. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5863 588 83 15 30 كَلَّا إِنَّهُمْ عَن رَّبِّهِمْ يَوْمَئِذٍ لَّمَحْجُوبُونَ kellâ innehüm `ar rabbihim yevmeiẕil lemaḥcûbûn. Hayır; doğrusu onlar o gün, Rablerinden yoksun kalacaklardır. No! Indeed, from their Lord, that Day, they will be partitioned. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5864 588 83 16 30 ثُمَّ إِنَّهُمْ لَصَالُو الْجَحِيمِ ŝümme innehüm leṣâlü-lceḥîm. Sonra onlar, şüphesiz, cehenneme gireceklerdir. Then indeed, they will [enter and] burn in Hellfire. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5865 588 83 17 30 ثُمَّ يُقَالُ هَٰذَا الَّذِي كُنتُم بِهِ تُكَذِّبُونَ ŝümme yüḳâlü hâẕe-lleẕî küntüm bihî tükeẕẕibûn. Sonra da: "yalanlayıp durduğunuz işte budur" denecektir. Then it will be said [to them], "This is what you used to deny." Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5866 588 83 18 30 كَلَّا إِنَّ كِتَابَ الْأَبْرَارِ لَفِي عِلِّيِّينَ kellâ inne kitâbe-l'ebrâri lefî `illiyyîn. Ama iyilerin defteri yüksek katlardadır. No! Indeed, the record of the righteous is in 'illiyyun. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5867 588 83 19 30 وَمَا أَدْرَاكَ مَا عِلِّيُّونَ vemâ edrâke mâ `illiyyûn. O yüksek katların ne olduğunu sen bilir misin? And what can make you know what is 'illiyyun? Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5868 588 83 20 30 كِتَابٌ مَّرْقُومٌ kitâbüm merḳûm. O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır. It is [their destination recorded in] a register inscribed Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5869 588 83 21 30 يَشْهَدُهُ الْمُقَرَّبُونَ yeşhedühü-lmüḳarrabûn. O, gözde meleklerin gördüğü, yazılı bir kitapdır. Which is witnessed by those brought near [to Allah]. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5870 588 83 22 30 إِنَّ الْأَبْرَارَ لَفِي نَعِيمٍ inne-l'ebrâra lefî ne`îm. İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler. Indeed, the righteous will be in pleasure Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5871 588 83 23 30 عَلَى الْأَرَائِكِ يَنظُرُونَ `ale-l'erâiki yenżurûn. İyiler, şüphesiz, nimet içinde ve tahtlar üzerinde etrafı seyrederler. On adorned couches, observing. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5872 588 83 24 30 تَعْرِفُ فِي وُجُوهِهِمْ نَضْرَةَ النَّعِيمِ ta`rifü fî vucûhihim naḍrate-nne`îm. Onları, yüzlerindeki nimet pırıltısından tanırsın. You will recognize in their faces the radiance of pleasure. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5873 588 83 25 30 يُسْقَوْنَ مِن رَّحِيقٍ مَّخْتُومٍ yüsḳavne mir raḥîḳim maḫtûm. Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar. They will be given to drink [pure] wine [which was] sealed. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5874 588 83 26 30 خِتَامُهُ مِسْكٌ ۚ وَفِي ذَٰلِكَ فَلْيَتَنَافَسِ الْمُتَنَافِسُونَ ḫitâmühû misk. vefî ẕâlike felyetenâfesi-lmütenâfisûn. Sonunda misk kokusu bırakan, ağzı kapalı saf bir içecekten içerler. İyi şeyler için yarışanlar, bunun için yarışsınlar. The last of it is musk. So for this let the competitors compete. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5875 588 83 27 30 وَمِزَاجُهُ مِن تَسْنِيمٍ vemizâcühû min tesnîm. Onun katkısı gözdelerin içtiği yüce kaynaktandır. And its mixture is of Tasneem, Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5876 588 83 28 30 عَيْنًا يَشْرَبُ بِهَا الْمُقَرَّبُونَ `ayney yeşrabü bihe-lmüḳarrabûn. Onun katkısı gözdelerin içtiği yüce kaynaktandır. A spring from which those near [to Allah] drink. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5877 588 83 29 30 إِنَّ الَّذِينَ أَجْرَمُوا كَانُوا مِنَ الَّذِينَ آمَنُوا يَضْحَكُونَ inne-lleẕîne ecramû kânû mine-lleẕîne âmenû yaḍḥakûn. Suçlular, şüphesiz, inanmış olanlara gülerlerdi. Indeed, those who committed crimes used to laugh at those who believed. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5878 588 83 30 30 وَإِذَا مَرُّوا بِهِمْ يَتَغَامَزُونَ veiẕâ merrû bihim yetegâmezûn. Yanlarından geçtikleri zaman da birbirlerine göz kırparlardı. And when they passed by them, they would exchange derisive glances. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5879 588 83 31 30 وَإِذَا انقَلَبُوا إِلَىٰ أَهْلِهِمُ انقَلَبُوا فَكِهِينَ veiẕe-nḳalebû ilâ ehlihimü-nḳalebû fekihîn. Taraftarlarına vardıklarında bununla eğlenirlerdi. And when they returned to their people, they would return jesting. Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين
5880 588 83 32 30 وَإِذَا رَأَوْهُمْ قَالُوا إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَضَالُّونَ veiẕâ raevhüm ḳâlû inne hâülâi leḍâllûn. İnananları gördükleri zaman: "Doğrusu bunlar sapık olanlardır" derlerdi. And when they saw them, they would say, "Indeed, those are truly lost." Sayfa 588, Cuz 30, المطففين, Al-Mutaffifin—المطففين

Sayfalar

CSV