Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 586
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5821 586 81 21 30 مُّطَاعٍ ثَمَّ أَمِينٍ müṭâ`in ŝemme emîn. Bu Kuran, arşın sahibi katında değerli, güçlü, sözü dinlenen ve güvenilen şerefli bir elçinin getirdiği sözdür. Obeyed there [in the heavens] and trustworthy. Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5822 586 81 22 30 وَمَا صَاحِبُكُم بِمَجْنُونٍ vemâ ṣâḥibüküm bimecnûn. Arkadaşınız (Muhammed) asla deli değildir. And your companion is not [at all] mad. Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5823 586 81 23 30 وَلَقَدْ رَآهُ بِالْأُفُقِ الْمُبِينِ veleḳad raâhü bil'üfüḳi-lmübîn. And olsun ki, o, Cebrail'i apaçık ufukta görmüştür. And he has already seen Gabriel in the clear horizon. Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5824 586 81 24 30 وَمَا هُوَ عَلَى الْغَيْبِ بِضَنِينٍ vemâ hüve `ale-lgaybi biḍanîn. Peygamber, görülmeyenler hakkında söylediklerinden ötürü töhmet altında tutulamaz. And Muhammad is not a withholder of [knowledge of] the unseen. Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5825 586 81 25 30 وَمَا هُوَ بِقَوْلِ شَيْطَانٍ رَّجِيمٍ vemâ hüve biḳavli şeyṭânir racîm. Bu Kuran, kovulmuş şeytanın sözü olamaz. And the Qur'an is not the word of a devil, expelled [from the heavens]. Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5826 586 81 26 30 فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ feeyne teẕhebûn. Nereye gidiyorsunuz? So where are you going? Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5827 586 81 27 30 إِنْ هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ in hüve illâ ẕikrul lil`âlemîn. Kuran, ancak aranızda doğru yola girmeyi dileyene ve alemlere bir öğüttür. It is not except a reminder to the worlds Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5828 586 81 28 30 لِمَن شَاءَ مِنكُمْ أَن يَسْتَقِيمَ limen şâe minküm ey yesteḳîm. Kuran, ancak aranızda doğru yola girmeyi dileyene ve alemlere bir öğüttür. For whoever wills among you to take a right course. Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
5829 586 81 29 30 وَمَا تَشَاءُونَ إِلَّا أَن يَشَاءَ اللَّهُ رَبُّ الْعَالَمِينَ vemâ teşâûne illâ ey yeşâe-llâhü rabbü-l`âlemîn. Alemlerin Rabbi olan Allah dilemedikçe sizler bir şey dileyemezsiniz. And you do not will except that Allah wills - Lord of the worlds. Sayfa 586, Cuz 30, التكوير, At-Takwir—التكوير
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 587
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5830 587 82 1 30 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِذَا السَّمَاءُ انفَطَرَتْ iẕe-ssemâü-nfeṭarat. Gök yarıldığı zaman, When the sky breaks apart Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5831 587 82 2 30 وَإِذَا الْكَوَاكِبُ انتَثَرَتْ veiẕe-lkevâkibü-nteŝerat. Yıldızlar dağılıp döküldüğü zaman, And when the stars fall, scattering, Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5832 587 82 3 30 وَإِذَا الْبِحَارُ فُجِّرَتْ veiẕe-lbiḥâru füccirat. Denizler kaynaştığı zaman, And when the seas are erupted Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5833 587 82 4 30 وَإِذَا الْقُبُورُ بُعْثِرَتْ veiẕe-lḳubûru bü`ŝirat. Kabirlerin içi dışa çıktığı zaman, And when the [contents of] graves are scattered, Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5834 587 82 5 30 عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ `alimet nefsüm mâ ḳaddemet veeḫḫarat. İnsanoğlu, ne yaptığını ve ne yapmadığını görür. A soul will [then] know what it has put forth and kept back. Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5835 587 82 6 30 يَا أَيُّهَا الْإِنسَانُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ الْكَرِيمِ yâ eyyühe-l'insânü mâ garrake birabbike-lkerîm. Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir? O mankind, what has deceived you concerning your Lord, the Generous, Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5836 587 82 7 30 الَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّاكَ فَعَدَلَكَ elleẕî ḫaleḳake fesevvâke fe`adelek. Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir? Who created you, proportioned you, and balanced you? Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5837 587 82 8 30 فِي أَيِّ صُورَةٍ مَّا شَاءَ رَكَّبَكَ fî eyyi ṣûratim mâ şâe rakkebek. Ey insanoğlu! Seni yaratıp sonra şekil veren, düzenleyen, mütenasip kılan, istediği şekilde seni terkip eden, çok cömert olan Rabbine karşı seni aldatan nedir? In whatever form He willed has He assembled you. Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5838 587 82 9 30 كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِالدِّينِ kellâ bel tükeẕẕibûne biddîn. Hayır, hayır; doğrusu siz dini yalanlıyorsunuz. No! But you deny the Recompense. Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5839 587 82 10 30 وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ veinne `aleyküm leḥâfiżîn. Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler. And indeed, [appointed] over you are keepers, Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار
5840 587 82 11 30 كِرَامًا كَاتِبِينَ kirâmen kâtibîn. Oysa, yaptıklarınızı bilen değerli yazıcılar sizi gözetlemektedirler. Noble and recording; Sayfa 587, Cuz 30, الانفطار, AL-Infitar—الانفطار

Sayfalar

CSV