Cuz 30

 
00:00

ŝümme inne `aleynâ ḥisâbehüm.

Arapça:

ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا حِسَابَهُم

Türkçe:

Bunun ardından, hesapları da bizim elimizde olacaktır.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra da bize hesap verecekler.

Diyanet Vakfı:

Sonra onların sorguya çekilmesi de sadece bize aittir.

İngilizce:

Then it will be for Us to call them to account.

Fransızca:

Ensuite, c'est à Nous de leur demander compte.

Almanca:

dann gewiß, Uns obliegt ihre Abrechnung.

Rusça:

и затем Мы потребуем у них отчета.

Açıklama:
 
00:00

velfecr.

Arapça:

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالْفَجْرِ

Türkçe:

Yemin olsun tan yerinin ağarma vaktine,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Andolsun fecre.

Diyanet Vakfı:

Andolsun Fecre,

İngilizce:

By the break of Day

Fransızca:

Par l'Aube !

Almanca:

Bei der Morgendämmerung,

Rusça:

Клянусь зарею!

Açıklama:
 
00:00

veleyâlin `aşr.

Arapça:

وَلَيَالٍ عَشْرٍ

Türkçe:

On geceye,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

On geceye (Zilhicce ayının ilk on gecesine).

Diyanet Vakfı:

On geceye,

İngilizce:

By the Nights twice five;

Fransızca:

et par les dix nuits !

Almanca:

und bei zehn Nächten,

Rusça:

Клянусь десятью ночами!

Açıklama:
 
00:00

veşşef`i velvetr.

Arapça:

وَالشَّفْعِ وَالْوَتْرِ

Türkçe:

Çifte ve teke,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Çifte ve teke.

Diyanet Vakfı:

Çifte ve teke,

İngilizce:

By the even and odd (contrasted);

Fransızca:

Par le pair et l'impair !

Almanca:

und bei dem Geraden und dem Ungeraden,

Rusça:

Клянусь четом и нечетом!

Açıklama:
 
00:00

velleyli iẕâ yesr.

Arapça:

وَاللَّيْلِ إِذَا يَسْرِ

Türkçe:

Yola koyulduğu zaman geceye.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Gitmekte olan geceye.

Diyanet Vakfı:

(her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye

İngilizce:

And by the Night when it passeth away;-

Fransızca:

Et par la nuit quand elle s'écoule !

Almanca:

und bei der Nacht, wenn sie vergeht!

Rusça:

Клянусь ночью, когда она проходит!

Açıklama:
 
00:00

hel fî ẕâlike ḳasemül liẕî ḥicr.

Arapça:

هَلْ فِي ذَٰلِكَ قَسَمٌ لِّذِي حِجْرٍ

Türkçe:

Nasıl, bunlarda akıl sahibi için bir yemin var mı?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Nasıl, bunlarda bir akıl sahibi için yemin var değil mi?

Diyanet Vakfı:

Bunlarda akıl sahibi için elbette birer yemin (değeri) vardır.

İngilizce:

Is there (not) in these an adjuration (or evidence) for those who understand?

Fransızca:

N'est-ce pas là un serment, pour un doué d'intelligence ?

Almanca:

Gibt es darin etwa einen Schwur für einen mit Verstand?!

Rusça:

Неужели этих клятв не достаточно для обладающего разумом?

Açıklama:
 
00:00

elem tera keyfe fe`ale rabbüke bi`âd.

Arapça:

أَلَمْ تَرَ كَيْفَ فَعَلَ رَبُّكَ بِعَادٍ

Türkçe:

Görmedin mi ne yaptı Rabbin Âd kavmine?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Görmedin mi Rabbin ne yaptı Âd kavmine?

Diyanet Vakfı:

Görmedin mi, Rabbin ne yaptı Âd kavmine?

İngilizce:

Seest thou not how thy Lord dealt with the 'Ad (people),-

Fransızca:

N'as-tu pas vu comment ton Seigneur a agi avec les Aad

Almanca:

Sahst du etwa nicht, wie dein HERR verfuhr mit 'Aad,

Rusça:

Неужели ты не видел, как твой Господь поступил с адитами,

Açıklama:
 
00:00

irame ẕâti-l`imâd.

Arapça:

إِرَمَ ذَاتِ الْعِمَادِ

Türkçe:

Sütunlarla dolu İrem'e,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sütunlar sahibi İrem'e?

Diyanet Vakfı:

Direkleri (yüksek binaları) olan, İrem şehrine?

İngilizce:

Of the (city of) Iram, with lofty pillars,

Fransızca:

[avec] Iram , [la cité] à la colonne remarquable,

Almanca:

die von Iram mit den Hohen,

Rusça:

народом Ирама, который был подобен колоннам,

Açıklama:
 
00:00

elletî lem yuḫlaḳ miŝlühâ fi-lbilâd.

Arapça:

الَّتِي لَمْ يُخْلَقْ مِثْلُهَا فِي الْبِلَادِ

Türkçe:

Ki beldeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı.

Diyanet Vakfı:

Ki ülkeler içinde onun benzeri yaratılmamıştı,

İngilizce:

The like of which were not produced in (all) the land?

Fransızca:

dont jamais pareille ne fut construite parmi les villes ?

Almanca:

ihresgleichen in den Ländern nicht erschaffen wurde,

Rusça:

подобных которому не было создано на земле?

Açıklama:
 
00:00

veŝemûde-lleẕîne câbu-ṣṣaḫra bilvâd.

Arapça:

وَثَمُودَ الَّذِينَ جَابُوا الصَّخْرَ بِالْوَادِ

Türkçe:

Ve ne yaptı vadide kayaları oyan Semûd kavmine?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Vâdide kayaları yontan Semud kavmine?

Diyanet Vakfı:

O vadide kayaları yontan Semud kavmine?

İngilizce:

And with the Thamud (people), who cut out (huge) rocks in the valley?-

Fransızca:

et avec les Tamud qui taillaient le rocher dans la vallée ?

Almanca:

sowie mit Thamud, diejenigen, die den Fels im Tal ausmeißelten,

Rusça:

С самудянами, которые рассекали скалы в лощине?

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 30 beslemesine abone olun.