Arapça:
قَالَ قَائِلٌ مِّنْهُمْ إِنِّي كَانَ لِي قَرِينٌ
Çeviriyazı:
ḳâle ḳâilüm minhüm innî kâne lî ḳarîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
İçlerinden bir sözcü der ki: "Gerçekten benim bir arkadaşım vardı."
Diyanet İşleri:
İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Birisi söze gelir de der ki: Bir arkadaşım vardı.
Şaban Piriş:
Onlardan biri: Benim bir yakın arkadaşım vardı, der.
Edip Yüksel:
İçlerinden biri der ki, "Benim bir arkadaşım vardı."
Ali Bulaç:
Bir sözcü der ki: "Benim bir yakınım vardı."
Suat Yıldırım:
Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
37:50
Yaşar Nuri Öztürk:
İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı."
Bekir Sadak:
«Eger Rabbimin lutfu olmasaydi ben de oraya goturulenlerden olurdum.»
İbni Kesir:
İçlerinden bir sözcü der ki: Benim bir dostum vardı.
Adem Uğur:
İçlerinden biri: "
İskender Ali Mihr:
Onlardan konuşan birisi: "
Celal Yıldırım:
Onlardan bir sözcü şöyle der: Doğrusu bir yakınım vardı.
Tefhim ul Kuran:
Onlardan bir sözcü der ki: «Benim bir yakınım vardı.»
Fransızca:
L'un d'eux dira : "J'avais un compagnon
İspanyolca:
Uno de ellos dirá: «Yo tenía un compañero
İtalyanca:
Uno di loro dirà: «Avevo un compagno
Almanca:
einer von ihnen sagte: "Gewiß, ich hatte einen engen Freund,
Çince:
他们中有一个人说:我有一个朋友,
Hollandaca:
En een van hen zal zeggen: Waarlijk, ik had een vertrouwden vriend, terwijl ik op de wereld leefde.
Rusça:
Один из них скажет: "Был у меня товарищ.
Somalice:
Wuxuuna dhihi mid hadlay oo ka mid ah waxaan kulahaa (adduunkii) saaxiih.
Swahilice:
Aseme msemaji mmoja miongoni mwao: Hakika mimi nalikuwa na rafiki
Uygurca:
ئۇلاردىن بىرى ئېيتىدۇ: «مېنىڭ بىر دوستۇم بولۇپ، ئۇ (ماڭا) 'سەن (ئۆلگەندىن كېيىن تىرىلىشكە) ھەقىقىي ئىشىنەمسەن
Japonca:
かれらの一人が,口を切って言う。「わたしに一人の親しい友がいました。
Arapça (Ürdün):
«قال قائل منهم إني كان لي قرين» صاحب ينكر البعث.
Hintçe:
फिर एक दूसरे की तरफ मुतावज्जे पाकर बाहम बातचीत करते करते उनमें से एक कहने वाला बोल उठेगा कि (दुनिया में) मेरा एक दोस्त था
Tayca:
คนหนึ่งในหมู่บ้านพวกเขาก็กล่าวขึ้นว่า “แท้จริง ฉันมีเพื่อนคนหนึ่ง”
İbranice:
ואחד מהם יגיד: אכן היה לי פעם ידיד
Hırvatça:
i jedan od njih će reći: "Imao sam druga jednog,
Rumence:
Unul dintre ei va spune: “Aveam un prieten care spunea:
Transliteration:
Qala qailun minhum innee kana lee qareenun
Türkçe:
İçlerinden bir sözcü şöyle der: "Benim yakın bir arkadaşım vardı."
Sahih International:
A speaker among them will say, "Indeed, I had a companion [on earth]
İngilizce:
One of them will start the talk and say: "I had an intimate companion (on the earth),
Azerbaycanca:
Onlardan biri belə deyəcək: “Mənim bir yoldaşım var idi.
Süleyman Ateş:
Onlardan bir sözcü: "Benim, dedi, bir arkadaşım vardı."
Diyanet Vakfı:
İçlerinden biri: "Benim, bir arkadaşım vardı" der.
Erhan Aktaş:
İçlerinden biri dedi ki: “Benim yakın bir arkadaşım vardı.”
Kral Fahd:
İçlerinden biri: «Benim, bir arkadaşım vardı» der.
Hasan Basri Çantay:
İçlerinden bir sözcü der ki : «Hakıykat, benim (dünyâda) bir arkadaşım vardı.
Muhammed Esed:
İçlerinden biri şöyle diyecek: "Bakın, benim (yeryüzünde) bir arkadaşım vardı,
Gültekin Onan:
Bir sözcü der ki: "
Ali Fikri Yavuz:
İçlerinden bir sözcü şöyle der: “- Gerçekten benim (dünyada) bir arkadaşım vardı.
Portekizce:
Um deles dirá: Eu tinha um companheiro (na terra),
İsveççe:
En av dem säger: "Jag hade en nära vän
Farsça:
گوینده ای از آنان می گوید: همانا من [در دنیا] هم نشینی داشتم.
Kürtçe:
یەکێك لەوان دەڵێت: من (لە دونیا) ھاوەڵێکم ھەبوو
Özbekçe:
Ичларидан бир сўзловчи: «Аниқки, менинг бир дўстим бор эди. (Аҳли жаннатлардан бирлари сўз бошлаб, ҳеч шубҳа йўқки, у дунёда менинг бир танишим бор эди.)
Malayca:
Seorang di antaranya berkata: " Sesungguhnya aku (di dunia) dahulu, ada seorang rakan (yang menempelak daku).
Arnavutça:
dhe njëri prej tyre do të thotë: “Unë kam pasur një shok (mohues),
Bulgarca:
Ще рече един от тях: “Аз имах приятел,
Sırpça:
И један од њих ће да каже: „Имао сам једног друга,
Çekçe:
a řekne jeden z nich: 'Měl jsem přítele dobrého,
Urduca:
ان میں سے ایک کہے گا، "دنیا میں میرا ایک ہم نشین تھا
Tacikçe:
Яке аз онҳо гӯяд: «Маро ҳамнишине буд,
Tatarca:
Алардан бер сөйләүчесе әйтте: "Минем дөньяда кабердән терелеп чыгуны инкяр итүче бер иптәшем бар иде.
Endonezyaca:
Berkatalah salah seorang di antara mereka: "Sesungguhnya aku dahulu (di dunia) mempunyai seorang teman,
Amharca:
ከእነርሱ የሆነ ተናጋሪ ይላል «እኔ ጓደኛ ነበረኝ፡፡
Tamilce:
“நிச்சயமாக எனக்கு ஒரு நண்பன் இருந்தான்” என்று அவர்களில் பேசிய ஒருவர் கூறுவார்.
Korece:
그 중에 한 사람이 말을 시 작하더라 현세에서 저에게 한 친 구가 있었는데
Vietnamca:
Một người trong số họ nói: “Quả thật, tôi có một người bạn.”
Ayet Linkleri: