Arapça:
يَقُولُ أَإِنَّكَ لَمِنَ الْمُصَدِّقِينَ
Çeviriyazı:
yeḳûlü einneke lemine-lmüṣaddiḳîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Derdi ki: "Sen gerçekten inananlardan mısın?"
Diyanet İşleri:
İçlerinden biri şöyle der: "Benim bir dostum vardı, bana: 'Sen de mi, ölüp toprak ve kemik olduğumuz zaman dirilerek ceza göreceğimizi tasdik edenlerdensin?' derdi."
Abdulbakî Gölpınarlı:
Sen de mi derdi, gerçek sayanlardansın.
Şaban Piriş:
Bana derdi ki: Sen gerçekten tasdik edenlerden misin?
Edip Yüksel:
Şöyle konuşurdu, 'Sen de doğruluyor musun?
Ali Bulaç:
Derdi ki: Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?
Suat Yıldırım:
Derken biri der ki: “Sahi, benim de yakın bir arkadaşım vardı. Yanıma gelir, iğneli iğneli “Sen de mi, derdi, bu masala inananlar arasında yer alıyorsun? Yani biz ölüp çürümüş kemik, toz toprak haline geldikten sonra, biz mi dirilip hesap vereceğiz, buna da inanılır mı?”
Ömer Nasuhi Bilmen:
Derdi ki: «Sen de hakikaten tasdik edenlerden misin?»
Yaşar Nuri Öztürk:
Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"
Bekir Sadak:
(58-59) «irinci olumden sonra bir daha olmeyecegiz degil mi? Azap da gormeyecegiz.»
İbni Kesir:
Derdi ki: Sen de mi tasdik edenlerdensin?
Adem Uğur:
Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?
İskender Ali Mihr:
"
Celal Yıldırım:
Bana, «cidden sen de mi inananlardansın, (söylenen şeyleri tasdîk edenlerdensin) ?
Tefhim ul Kuran:
«Der ki: -Sen de gerçekten (dirilişi) doğrulayanlardan mısın?»
Fransızca:
qui disait : "Es-tu vraiment de ceux qui croient ?
İspanyolca:
que decía: '¿Acaso eres de los que confirman?
İtalyanca:
che [mi] diceva: " Sei uno di quelli che credono?
Almanca:
der sagte: "Bist du etwa doch von den Glauben Schenkenden:
Çince:
他问我:'你确是诚信的吗?
Hollandaca:
Die tot mij zeide: Zijt gij een van hen, die de waarheid der opstanding betuigen?
Rusça:
Он говорил: "Неужели ты принадлежишь к числу верующих?
Somalice:
Dhihi jiray adigu mawaxaad ka mid tahay kuwa rumeeyay (soobixinta).
Swahilice:
Aliye kuwa akinambia: Hivyo wewe ni katika wanao sadiki
Uygurca:
ئۇلاردىن بىرى ئېيتىدۇ: «مېنىڭ بىر دوستۇم بولۇپ، ئۇ (ماڭا) 'سەن (ئۆلگەندىن كېيىن تىرىلىشكە) ھەقىقىي ئىشىنەمسەن
Japonca:
かれは言っていた。『あなたまで(復活の日を)信じているのですか。
Arapça (Ürdün):
«يقول» لي تبكيتا «أئنك لمن المصدقين» بالبعث.
Hintçe:
और (मुझसे) कहा करता था कि क्या तुम भी क़यामत की तसदीक़ करने वालों में हो
Tayca:
“เขาเคยกล่าวว่า แท้จริงท่านเป็นคนหนึ่งในหมู่ผู้เชื่อมั่น (ในวันปรโลก) จริงหรือ ?
İbranice:
אמר: ' האם אתה מאמין בצדק
Hırvatça:
koji je govorio: 'Zar i ti vjeruješ
Rumence:
“Oare tu eşti dintre cei care mărturisesc Adevărul?
Transliteration:
Yaqoolu ainnaka lamina almusaddiqeena
Türkçe:
Derdi ki: "Sen gerçekten şunu tasdik edenlerden misin?"
Sahih International:
Who would say, 'Are you indeed of those who believe
İngilizce:
Who used to say, 'what! art thou amongst those who bear witness to the Truth (of the Message)?
Azerbaycanca:
O deyirdi: “Sən, doğrudan da, inanmırsan ki,
Süleyman Ateş:
Derdi ki: 'Sen doğrulayanlardan mısın?
Diyanet Vakfı:
Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?
Erhan Aktaş:
Diyordu ki: “Sen gerçekten âhireti doğrulayanlardan mısın?”
Kral Fahd:
Derdi ki: Sen de (dirilmeye) inananlardan mısın?
Hasan Basri Çantay:
(Bana:) «Gerçek sen de (tekrar dirilmiye) kat´î inananlardan mısın?» derdi.
Muhammed Esed:
(bana) derdi ki, ´Ne? Sen onun doğru olduğuna gerçekten inananlardan mısın,
Gültekin Onan:
"
Ali Fikri Yavuz:
(Bana) derdi ki, sen cidden (hesab gününe) inananlardan mısın?
Portekizce:
Que perguntava: És realmente dos que crêem (na ressurreição)?
İsveççe:
som brukade fråga: 'Hör du verkligen till dem som tror
Farsça:
[که همواره از روی تعجب به من] می گفت: آیا تو از باور دارندگان [رستاخیز و زنده شدن مردگان] هستی؟
Kürtçe:
دەیووت: ئایا بەڕاستی تۆ لەوانەی باوەڕت ھەیە (بەزیندوو بوونەوە؟!)
Özbekçe:
У: «Сен ҳам тасдиқловчиларданмисан?!
Malayca:
"katanya: Adakah engkau juga salah seorang dari golongan yang mengakui benarnya (kebangkitan orang-orang mati pada hari akhirat)?
Arnavutça:
i cili thoshte: “Vallë edhe ti je nga ata që besojnë,
Bulgarca:
който казваше: “Нима наистина си от повярвалите?
Sırpça:
који је говорио: 'Зар и ти верујеш
Çekçe:
jenž říkával:, Patříš také mezi ty, kdo za pravdivé prohlašují varování,
Urduca:
جو مجھ سے کہا کرتا تھا، کیا تم بھی تصدیق کرنے والوں میں سے ہو؟
Tacikçe:
ки мегуфт: «Оё ту аз онҳо ҳастӣ, ки тасдиқ мекунанд?
Tatarca:
Ул миңа әйтәдер иде: "Әйә син кабердән терелеп чыгуга ышанасыңмы?
Endonezyaca:
yang berkata: "Apakah kamu sungguh-sungguh termasuk orang-orang yang membenarkan (hari berbangkit)?
Amharca:
«በእርግጥ አንተ ከሚያምኑት ነህን? የሚል፡፡
Tamilce:
“நிச்சயமாக நீ (தூதர்களை) உண்மைப்படுத்துபவர்களில் உள்ளவனா?” என்று (உலகில் வாழும்போது என்னிடம்) கூறுவான்.
Korece:
그가 말하길 당신은 계시를 믿는자 중에 있느뇨
Vietnamca:
“Người đó bảo (tôi): Anh thực sự tin (vào sự Phục Sinh) sao?”
Ayet Linkleri: