Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

178

Ayet No: 

3966

Sayfa No: 

452

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَتَوَلَّ عَنْهُمْ حَتَّىٰ حِينٍ

Çeviriyazı: 

vetevelle `anhüm ḥattâ ḥîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Yine sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

Diyanet İşleri: 

Bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve yüz çevir onlardan bir zamana dek.

Şaban Piriş: 

Bir süreye kadar onlardan uzaklaş.

Edip Yüksel: 

Bir süreye kadar onlara aldırış etme.

Ali Bulaç: 

Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

Suat Yıldırım: 

Artık sen bir süre onlardan uzak dur.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

37:177

Yaşar Nuri Öztürk: 

Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar!

Bekir Sadak: 

38:1

İbni Kesir: 

Sen, bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

Adem Uğur: 

Sen bir zamana kadar onlara aldırma.

İskender Ali Mihr: 

Ve bir süre kadar onlardan yüz çevir.

Celal Yıldırım: 

Ve sen bir süre onlardan yüzçevir.

Tefhim ul Kuran: 

Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

Fransızca: 

Et éloigne-toi d'eux jusqu'à un certain temps;

İspanyolca: 

¡Apártate, pues, de ellos, por algún tiempo,

İtalyanca: 

Allontanati da loro per un periodo

Almanca: 

So wende dich von ihnen bis zu einer Zeit ab!

Çince: 

你暂时退避他们吧!

Hollandaca: 

Wend u dus voor eenigen tijd van hen af.

Rusça: 

Отвернись же от них до определенного срока.

Somalice: 

Ee kajeedso xagooda tan iyo muddo.

Swahilice: 

Na waache kwa muda.

Uygurca: 

ئۇلاردىن ۋاقىتلىق يۈز ئۆرۈپ تۇرغىن

Japonca: 

それであなたはかれらから暫くの間遠ざかって,

Arapça (Ürdün): 

«وتول عنهم حتى حين».

Hintçe: 

और उन लोगों से एक ख़ास वक्त तक मुँह फेरे रहो

Tayca: 

และเจ้าจงหันเหออกจากพวกเขาระยะหนึ่ง

İbranice: 

לכן התרחק מהם לזמן-מה

Hırvatça: 

Zato se okreni od njih neko vrijeme

Rumence: 

Întoarce-le spatele o vreme!

Transliteration: 

Watawalla AAanhum hatta heenin

Türkçe: 

Yüz çevir onlardan belli bir vakte kadar!

Sahih International: 

And leave them for a time.

İngilizce: 

So turn thou away from them for a little while,

Azerbaycanca: 

(Ya Peyğəmbər!) Sən onlardan bir müddət üz çevir!

Süleyman Ateş: 

Bir süreye kadar onları kendi hallerine bırak.

Diyanet Vakfı: 

Sen bir zamana kadar onlara aldırma.

Erhan Aktaş: 

Artık bir süre onlardan yüz çevir.

Kral Fahd: 

Sen bir zamana kadar onlara aldırma.

Hasan Basri Çantay: 

Sen (Habîbim) bir zamana kadar onlardan yüz çevir.

Muhammed Esed: 

Bu sebeple onlardan bir süre uzak dur,

Gültekin Onan: 

Sen bir süreye kadar onlardan yüz çevir.

Ali Fikri Yavuz: 

Yine sen (Ey Rasûlüm), bir zamana kadar onlardan yüz çevir.

Portekizce: 

E afasta-te, temporariamente, deles.

İsveççe: 

Håll dig [alltså] nu en tid ifrån dem

Farsça: 

و تا مدتی از آنان روی بگردان،

Kürtçe: 

وە وازیان لێ بھێنە ھەتائەو ماوەی (دیاریکراوە بۆیان)

Özbekçe: 

Бас, сен улардан бир вақтгача юз ўгир.

Malayca: 

Dan berpalinglah (wahai Muhammad) dari mereka, (jangan hiraukan celaan mereka serta bersabarlah) hingga ke suatu masa.

Arnavutça: 

andaj, shmangu prej tyre deri një kohë,

Bulgarca: 

И се отвърни от тях за определен срок!

Sırpça: 

Зато се неко време окрени од њих

Çekçe: 

Odvrať se tedy od nich dočasně

Urduca: 

بس ذرا اِنہیں کچھ مدت کے لیے چھوڑ دو

Tacikçe: 

Аз онҳо то чанде рӯй бигардон.

Tatarca: 

Вәгъдә көненә чаклы алардан кисел!

Endonezyaca: 

Dan berpalinglah kamu dari mereka hingga suatu ketika.

Amharca: 

እነርሱንም እስከ (ጥቂት) ጊዜ ድረስ ተዋቸው፡፡

Tamilce: 

சிறிது காலம் வரை அவர்களை விட்டு விலகி இருப்பீராக!

Korece: 

그러므로 잠시 동안 그들로부터 떨어져

Vietnamca: 

Cho nên, Ngươi (hỡi Thiên Sứ) hãy bỏ mặc họ cho tới khi thời hạn (đã đến).