5703 |
583 |
78 |
31 |
30 |
إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ مَفَازًا |
inne lilmütteḳîne mefâzâ. |
Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır. |
Indeed, for the righteous is attainment - |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5704 |
583 |
78 |
32 |
30 |
حَدَائِقَ وَأَعْنَابًا |
ḥadâiḳa vea`nâbâ. |
Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır. |
Gardens and grapevines |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5705 |
583 |
78 |
33 |
30 |
وَكَوَاعِبَ أَتْرَابًا |
vekevâ`ibe etrâbâ. |
Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır. |
And full-breasted [companions] of equal age |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5706 |
583 |
78 |
34 |
30 |
وَكَأْسًا دِهَاقًا |
veke'sen dihâḳâ. |
Doğrusu, Allah'a karşı gelmekten sakınanlara kurtuluş, bahçeler, bağlar, yaşıtlar ve dolu kadehler vardır. |
And a full cup. |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5707 |
583 |
78 |
35 |
30 |
لَّا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا كِذَّابًا |
lâ yesme`ûne fîhâ lagvev velâ kiẕẕâbâ. |
Orada boş ve yalan söz işitmezler. |
No ill speech will they hear therein or any falsehood - |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5708 |
583 |
78 |
36 |
30 |
جَزَاءً مِّن رَّبِّكَ عَطَاءً حِسَابًا |
cezâem mir rabbike `aṭâen ḥisâbâ. |
Bunlar Rabbinin katından, hesabları karşılığı verilenlerdir. |
[As] reward from your Lord, [a generous] gift [made due by] account, |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5709 |
583 |
78 |
37 |
30 |
رَّبِّ السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا الرَّحْمَٰنِ ۖ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَابًا |
rabbi-ssemâvâti vel'arḍi vemâ beynehüme-rraḥmâni lâ yemlikûne minhü ḫiṭâbâ. |
O, göklerin, yerin ve ikisi arasında olanların Rabbidir. O, önünde kimsenin konuşmayacağı Rahman olan Allah'tır. |
[From] the Lord of the heavens and the earth and whatever is between them, the Most Merciful. They possess not from Him [authority for] speech. |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5710 |
583 |
78 |
38 |
30 |
يَوْمَ يَقُومُ الرُّوحُ وَالْمَلَائِكَةُ صَفًّا ۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ الرَّحْمَٰنُ وَقَالَ صَوَابًا |
yevme yeḳûmü-rrûḥu velmelâiketü ṣaffâ. lâ yetekellemûne illâ men eẕine lehü-rraḥmânü veḳâle ṣavâbâ. |
Cebrail ve meleklerin dizi dizi durdukları gün, Rahman olan Allah'ın izni olmadan kimse konuşamayacaktır. Konuştuğu zaman da doğruyu söyleyecektir. |
The Day that the Spirit and the angels will stand in rows, they will not speak except for one whom the Most Merciful permits, and he will say what is correct. |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5711 |
583 |
78 |
39 |
30 |
ذَٰلِكَ الْيَوْمُ الْحَقُّ ۖ فَمَن شَاءَ اتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِ مَآبًا |
ẕâlike-lyevmü-lḥaḳḳ. femen şâe-tteḫaẕe ilâ rabbihî meâbâ. |
İşte gerçek gün budur. Dileyen kimse, Rabbine götürecek bir yol benimser. |
That is the True Day; so he who wills may take to his Lord a [way of] return. |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5712 |
583 |
78 |
40 |
30 |
إِنَّا أَنذَرْنَاكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنظُرُ الْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ الْكَافِرُ يَا لَيْتَنِي كُنتُ تُرَابًا |
innâ enẕernâküm `aẕâben ḳarîbâ. yevme yenżuru-lmerü mâ ḳaddemet yedâhü veyeḳûlü-lkâfiru yâ leytenî küntü türâbâ. |
Sizi, yakın gelecekteki bir azabla uyardık; o gün kişi elleriyle sunduğuna bakar ve inkarcı da: "Keşke toprak olaydım" der. |
Indeed, We have warned you of a near punishment on the Day when a man will observe what his hands have put forth and the disbeliever will say, "Oh, I wish that I were dust!" |
Sayfa 583, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ |
5713 |
583 |
79 |
1 |
30 |
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ وَالنَّازِعَاتِ غَرْقًا |
vennâzi`âti garḳâ. |
Canları boğarcasına şiddetle çekip alanlara and olsun, |
By those [angels] who extract with violence |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |
5714 |
583 |
79 |
2 |
30 |
وَالنَّاشِطَاتِ نَشْطًا |
vennâşiṭâti neşṭâ. |
Canları kolaylıkla alanlara and olsun, |
And [by] those who remove with ease |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |
5715 |
583 |
79 |
3 |
30 |
وَالسَّابِحَاتِ سَبْحًا |
vessâbiḥâti sebḥâ. |
Yüzüp yüzüp gidenlere and olsun, |
And [by] those who glide [as if] swimming |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |
5716 |
583 |
79 |
4 |
30 |
فَالسَّابِقَاتِ سَبْقًا |
fessâbiḳâti sebḳâ. |
Yarıştıkça yarışan ve işleri yöneten meleklere and olsun |
And those who race each other in a race |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |
5717 |
583 |
79 |
5 |
30 |
فَالْمُدَبِّرَاتِ أَمْرًا |
felmüdebbirâti emrâ. |
Yarıştıkça yarışan ve işleri yöneten meleklere and olsun |
And those who arrange [each] matter, |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |
5718 |
583 |
79 |
6 |
30 |
يَوْمَ تَرْجُفُ الرَّاجِفَةُ |
yevme tercüfü-rrâcifeh. |
O gün bir sarsıntı sarsar. |
On the Day the blast [of the Horn] will convulse [creation], |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |
5719 |
583 |
79 |
7 |
30 |
تَتْبَعُهَا الرَّادِفَةُ |
tetbe`uhe-rrâdifeh. |
Peşinden bir diğeri gelir. |
There will follow it the subsequent [one]. |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |
5720 |
583 |
79 |
8 |
30 |
قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌ |
ḳulûbüy yevmeiẕiv vâcifeh. |
O gün kalbler titrer. |
Hearts, that Day, will tremble, |
Sayfa 583, Cuz 30, النازعات, An-Naziat—النازعات |