Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 582
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5681 582 78 9 30 وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا vece`alnâ nevmeküm sübâtâ. Uykunuzu dinlenme vakti kıldık; And made your sleep [a means for] rest Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5682 582 78 10 30 وَجَعَلْنَا اللَّيْلَ لِبَاسًا vece`alne-lleyle libâsâ. Geceyi bir örtü yaptık; And made the night as clothing Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5683 582 78 11 30 وَجَعَلْنَا النَّهَارَ مَعَاشًا vece`alne-nnehâra me`âşâ. Gündüzü geçimi sağlama vakti kıldık; And made the day for livelihood Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5684 582 78 12 30 وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعًا شِدَادًا vebeneynâ fevḳaküm seb`an şidâdâ. Üstünüze yedi kat sağlam gök bina ettik; And constructed above you seven strong [heavens] Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5685 582 78 13 30 وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا vece`alnâ sirâcev vehhâcâ. Parlak ışık veren güneşi varettik; And made [therein] a burning lamp Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5686 582 78 14 30 وَأَنزَلْنَا مِنَ الْمُعْصِرَاتِ مَاءً ثَجَّاجًا veenzelnâ mine-lmü`ṣirâti mâen ŝeccâcâ. Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık. And sent down, from the rain clouds, pouring water Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5687 582 78 15 30 لِّنُخْرِجَ بِهِ حَبًّا وَنَبَاتًا linuḫrice bihî ḥabbev venebâtâ. Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık. That We may bring forth thereby grain and vegetation Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5688 582 78 16 30 وَجَنَّاتٍ أَلْفَافًا vecennâtin elfâfâ. Taneler, bitkiler, ağaçları sarmaş dolaş bahçeler yetiştirmek için, yoğunlaşmış bulutlardan bol yağmur yağdırdık. And gardens of entwined growth. Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5689 582 78 17 30 إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ كَانَ مِيقَاتًا inne yevme-lfaṣli kâne mîḳâtâ. Doğrusu, hüküm gününün vakti elbette tesbit edilmiştir. Indeed, the Day of Judgement is an appointed time - Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5690 582 78 18 30 يَوْمَ يُنفَخُ فِي الصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا yevme yünfeḫu fi-ṣṣûri fete'tûne efvâcâ. Sura üfürüldüğü gün hepiniz bölük bölük gelirsiniz. The Day the Horn is blown and you will come forth in multitudes Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5691 582 78 19 30 وَفُتِحَتِ السَّمَاءُ فَكَانَتْ أَبْوَابًا vefütiḥati-ssemâü fekânet ebvâbâ. Gökler kapı kapı açılacaktır. And the heaven is opened and will become gateways Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5692 582 78 20 30 وَسُيِّرَتِ الْجِبَالُ فَكَانَتْ سَرَابًا vesüyyirati-lcibâlü fekânet serâbâ. Dağlar yürütülüp serap olacaktır. And the mountains are removed and will be [but] a mirage. Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5693 582 78 21 30 إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا inne cehenneme kânet mirṣâdâ. Cehennem, yalnız azgınları bekleyen yerdir. Dönecekleri yer orasıdır. Indeed, Hell has been lying in wait Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5694 582 78 22 30 لِّلطَّاغِينَ مَآبًا liṭṭâgîne meâbâ. Cehennem, yalnız azgınları bekleyen yerdir. Dönecekleri yer orasıdır. For the transgressors, a place of return, Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5695 582 78 23 30 لَّابِثِينَ فِيهَا أَحْقَابًا lâbiŝîne fîhâ aḥḳâbâ. Orada çağlar boyunca (nice devirler) kalacaklardır. In which they will remain for ages [unending]. Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5696 582 78 24 30 لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا lâ yeẕûḳûne fîhâ berdev velâ şerâbâ. Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin.... They will not taste therein [any] coolness or drink Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5697 582 78 25 30 إِلَّا حَمِيمًا وَغَسَّاقًا illâ ḥamîmev vegassâḳâ. Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin.... Except scalding water and [foul] purulence - Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5698 582 78 26 30 جَزَاءً وِفَاقًا cezâev vifâḳâ. Orada ne serinlik ne de içilecek bir şey tatmazlar; sadece kaynar su ve irin.... An appropriate recompense. Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5699 582 78 27 30 إِنَّهُمْ كَانُوا لَا يَرْجُونَ حِسَابًا innehüm kânû lâ yercûne ḥisâbâ. Çünkü onlar, hesaba çekileceklerini sanmazlardı. Indeed, they were not expecting an account Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ
5700 582 78 28 30 وَكَذَّبُوا بِآيَاتِنَا كِذَّابًا vekeẕẕebû biâyâtinâ kiẕẕâbâ. Ayetlerimizi hep yalan sayıp dururlardı. And denied Our verses with [emphatic] denial. Sayfa 582, Cuz 30, النبأ, An-Naba-- النبأ

Sayfalar

CSV