5501 |
575 |
74 |
6 |
29 |
وَلَا تَمْنُن تَسْتَكْثِرُ |
velâ temnün testekŝir. |
Yaptığın iyiliği çok görerek başa kakma. |
And do not confer favor to acquire more |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5502 |
575 |
74 |
7 |
29 |
وَلِرَبِّكَ فَاصْبِرْ |
velirabbike faṣbir. |
Rabbin için sabret. |
But for your Lord be patient. |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5503 |
575 |
74 |
8 |
29 |
فَإِذَا نُقِرَ فِي النَّاقُورِ |
feiẕâ nüḳira fi-nnâḳûr. |
Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür. |
And when the trumpet is blown, |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5504 |
575 |
74 |
9 |
29 |
فَذَٰلِكَ يَوْمَئِذٍ يَوْمٌ عَسِيرٌ |
feẕâlike yevmeiẕiy yevmün `asîr. |
Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür. |
That Day will be a difficult day |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5505 |
575 |
74 |
10 |
29 |
عَلَى الْكَافِرِينَ غَيْرُ يَسِيرٍ |
`ale-lkâfirîne gayru yesîr. |
Sura üflendiği vakit, işte o gün, inkarcılara kolay olmayan zorlu bir gündür. |
For the disbelievers - not easy. |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5506 |
575 |
74 |
11 |
29 |
ذَرْنِي وَمَنْ خَلَقْتُ وَحِيدًا |
ẕernî vemen ḫalaḳtü veḥîdâ. |
Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak. |
Leave Me with the one I created alone |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5507 |
575 |
74 |
12 |
29 |
وَجَعَلْتُ لَهُ مَالًا مَّمْدُودًا |
vece`altü lehû mâlem memdûdâ. |
Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak. |
And to whom I granted extensive wealth |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5508 |
575 |
74 |
13 |
29 |
وَبَنِينَ شُهُودًا |
vebenîne şühûdâ. |
Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak. |
And children present [with him] |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5509 |
575 |
74 |
14 |
29 |
وَمَهَّدتُّ لَهُ تَمْهِيدًا |
vemehhettü lehû temhîdâ. |
Tek olarak yaratıp kendisine bol bol mal, çevresinde bulunan oğullar verdiğim ve nimetleri yaydıkça yaydığım o kimseyi Bana bırak. |
And spread [everything] before him, easing [his life]. |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5510 |
575 |
74 |
15 |
29 |
ثُمَّ يَطْمَعُ أَنْ أَزِيدَ |
ŝümme yaṭme`u en ezîd. |
Bir de verdiğim nimetten artırmamı umar; |
Then he desires that I should add more. |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5511 |
575 |
74 |
16 |
29 |
كَلَّا ۖ إِنَّهُ كَانَ لِآيَاتِنَا عَنِيدًا |
kellâ. innehû kâne liâyâtinâ `anîdâ. |
Hayır; hayır; çünkü o, Bizim ayetlerimize karşı son derece inatçıdır. |
No! Indeed, he has been toward Our verses obstinate. |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5512 |
575 |
74 |
17 |
29 |
سَأُرْهِقُهُ صَعُودًا |
seürhiḳuhû ṣa`ûdâ. |
Onu sarp bir yokuşa sardıracağım. |
I will cover him with arduous torment. |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |
5513 |
575 |
74 |
18 |
29 |
إِنَّهُ فَكَّرَ وَقَدَّرَ |
innehû fekkera veḳaddera. |
Çünkü o, düşündü, ölçtü biçti; |
Indeed, he thought and deliberated. |
Sayfa 575, Cuz 29, المدّثر, Al-Muddathir—المدّثر |