Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 566
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5321 566 68 50 29 فَاجْتَبَاهُ رَبُّهُ فَجَعَلَهُ مِنَ الصَّالِحِينَ fectebâhü rabbühû fece`alehû mine-ṣṣâliḥîn. Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, Kuran'ı dinlediklerinde nerdeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı. And his Lord chose him and made him of the righteous. Sayfa 566, Cuz 29, القلم, Al-Qalam—القلم
5322 566 68 51 29 وَإِن يَكَادُ الَّذِينَ كَفَرُوا لَيُزْلِقُونَكَ بِأَبْصَارِهِمْ لَمَّا سَمِعُوا الذِّكْرَ وَيَقُولُونَ إِنَّهُ لَمَجْنُونٌ veiy yekâdü-lleẕîne keferû leyüzliḳûneke biebṣârihim lemmâ semi`ü-ẕẕikra veyeḳûlûne innehû lemecnûn. Rabbi onu seçip iyilerden kıldı. Doğrusu inkar edenler, Kuran'ı dinlediklerinde nerdeyse seni gözleriyle yıkıp devireceklerdi. "O delidir" diyorlardı. And indeed, those who disbelieve would almost make you slip with their eyes when they hear the message, and they say, "Indeed, he is mad." Sayfa 566, Cuz 29, القلم, Al-Qalam—القلم
5323 566 68 52 29 وَمَا هُوَ إِلَّا ذِكْرٌ لِّلْعَالَمِينَ vemâ hüve illâ ẕikrul lil`âlemîn. Oysa Kuran, alemler için bir öğütten başka bir şey değildir. But it is not except a reminder to the worlds. Sayfa 566, Cuz 29, القلم, Al-Qalam—القلم
5324 566 69 1 29 بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ الْحَاقَّةُ elḥâḳḳah. Gerçekleşecek olan! The Inevitable Reality - Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5325 566 69 2 29 مَا الْحَاقَّةُ me-lḥâḳḳah. Nedir o gerçekleşecek olan gün? What is the Inevitable Reality? Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5326 566 69 3 29 وَمَا أَدْرَاكَ مَا الْحَاقَّةُ vemâ edrâke me-lḥâḳḳah. Gerçekleşecek olanın ne olduğunu sana ne bildirir? And what can make you know what is the Inevitable Reality? Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5327 566 69 4 29 كَذَّبَتْ ثَمُودُ وَعَادٌ بِالْقَارِعَةِ keẕẕebet ŝemûdü ve`âdüm bilḳâri`ah. Semud ve Ad milletleri tepelerine inecek bu gerçeği yalanladılar. Thamud and 'Aad denied the Striking Calamity. Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5328 566 69 5 29 فَأَمَّا ثَمُودُ فَأُهْلِكُوا بِالطَّاغِيَةِ feemmâ ŝemûdü feühlikû biṭṭâgiyeh. Bu yüzden Semud milleti zorlu bir sarsıntı ile yok edildi. So as for Thamud, they were destroyed by the overpowering [blast]. Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5329 566 69 6 29 وَأَمَّا عَادٌ فَأُهْلِكُوا بِرِيحٍ صَرْصَرٍ عَاتِيَةٍ veemmâ `âdün feühlikû birîḥin ṣarṣarin `âtiyeh. Ad milleti de bu yüzden önünde durulmaz, dondurucu bir rüzgarla yok edildi. And as for 'Aad, they were destroyed by a screaming, violent wind Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5330 566 69 7 29 سَخَّرَهَا عَلَيْهِمْ سَبْعَ لَيَالٍ وَثَمَانِيَةَ أَيَّامٍ حُسُومًا فَتَرَى الْقَوْمَ فِيهَا صَرْعَىٰ كَأَنَّهُمْ أَعْجَازُ نَخْلٍ خَاوِيَةٍ seḫḫarahâ `aleyhim seb`a leyâliv veŝemâniyete eyyâmin ḥusûmen fetere-lḳavme fîhâ ṣar`â keennehüm a`câzü naḫlin ḫâviyeh. Allah onların kökünü kesmek üzere, üzerlerine o rüzgarı yedi gece sekiz gün, estirdi. Halkın, kökünden çıkarılmış hurma kütükleri gibi yere yıkıldıklarını görürsün. Which Allah imposed upon them for seven nights and eight days in succession, so you would see the people therein fallen as if they were hollow trunks of palm trees. Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5331 566 69 8 29 فَهَلْ تَرَىٰ لَهُم مِّن بَاقِيَةٍ fehel terâ lehüm mim bâḳiyeh. Onlardan arda kalmış bir şey görür müsün? Then do you see of them any remains? Sayfa 566, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 567
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5332 567 69 9 29 وَجَاءَ فِرْعَوْنُ وَمَن قَبْلَهُ وَالْمُؤْتَفِكَاتُ بِالْخَاطِئَةِ vecâe fir`avnü vemen ḳablehû velmü'tefikâtü bilḫâṭieh. Firavun, ondan öncekiler ve alt üst olmuş kasabalarda oturanlar da suç işlemişlerdi. And there came Pharaoh and those before him and the overturned cities with sin. Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5333 567 69 10 29 فَعَصَوْا رَسُولَ رَبِّهِمْ فَأَخَذَهُمْ أَخْذَةً رَّابِيَةً fe`aṣav rasûle rabbihim feeḫaẕehüm aḫẕeter râbiyetâ. Rabbinin peygamberine baş kaldırmışlardı. Bunun üzerine Rableri onları şiddeti arttıkça artan bir şekilde yakaladı. And they disobeyed the messenger of their Lord, so He seized them with a seizure exceeding [in severity]. Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5334 567 69 11 29 إِنَّا لَمَّا طَغَى الْمَاءُ حَمَلْنَاكُمْ فِي الْجَارِيَةِ innâ lemmâ ṭaga-lmâü ḥamelnâküm fi-lcâriyeh. Su taştığı vakit, size bir ibret olmak üzere, anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır. Indeed, when the water overflowed, We carried your ancestors in the sailing ship Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5335 567 69 12 29 لِنَجْعَلَهَا لَكُمْ تَذْكِرَةً وَتَعِيَهَا أُذُنٌ وَاعِيَةٌ linec`alehâ leküm teẕkiratev vete`iyehâ üẕünüv vâ`iyeh. Su taştığı vakit, size bir ibret olmak üzere, anlayışlı kulaklar anlasın diye süzülen gemide, sizi Biz taşımışızdır. That We might make it for you a reminder and [that] a conscious ear would be conscious of it. Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5336 567 69 13 29 فَإِذَا نُفِخَ فِي الصُّورِ نَفْخَةٌ وَاحِدَةٌ feiẕâ nüfiḫa fi-ṣṣûri nefḫatüv vâḥideh. Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar. Then when the Horn is blown with one blast Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5337 567 69 14 29 وَحُمِلَتِ الْأَرْضُ وَالْجِبَالُ فَدُكَّتَا دَكَّةً وَاحِدَةً veḥumileti-l'arḍu velcibâlü fedükketâ dekketev vâḥidetâ. Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar. And the earth and the mountains are lifted and leveled with one blow - Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5338 567 69 15 29 فَيَوْمَئِذٍ وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ feyevmeiẕiv veḳa`ati-lvâḳi`ah. Sura bir üfürüş üfürüldüğü, yer ve dağlar kaldırılıp bir vuruşla birbirine çarpıldığı zaman, işte o gün olacak olur, kıyamet kopar. Then on that Day, the Resurrection will occur, Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5339 567 69 16 29 وَانشَقَّتِ السَّمَاءُ فَهِيَ يَوْمَئِذٍ وَاهِيَةٌ venşeḳḳati-ssemâü fehiye yevmeiẕiv vâhiyeh. Gök yarılır; o gün düzeni bozulur. And the heaven will split [open], for that Day it is infirm. Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة
5340 567 69 17 29 وَالْمَلَكُ عَلَىٰ أَرْجَائِهَا ۚ وَيَحْمِلُ عَرْشَ رَبِّكَ فَوْقَهُمْ يَوْمَئِذٍ ثَمَانِيَةٌ velmelekü `alâ ercâihâ. veyaḥmilü `arşe rabbike fevḳahüm yevmeiẕin ŝemâniyeh. Melekler onun çevresindedirler; o gün Rabbinin arşını onlardan başka sekiz tanesi yüklenir. And the angels are at its edges. And there will bear the Throne of your Lord above them, that Day, eight [of them]. Sayfa 567, Cuz 29, الحاقة, Al-Haaqqa—الحاقة

Sayfalar

CSV