Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 568
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5381 568 70 6 29 إِنَّهُمْ يَرَوْنَهُ بَعِيدًا innehüm yeravnehû be`îdâ. Doğrusu inkarcılar azabı uzak görüyorlar. Indeed, they see it [as] distant, Sayfa 568, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5382 568 70 7 29 وَنَرَاهُ قَرِيبًا venerâhü ḳarîbâ. Ama biz onu yakın görmekteyiz. But We see it [as] near. Sayfa 568, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5383 568 70 8 29 يَوْمَ تَكُونُ السَّمَاءُ كَالْمُهْلِ yevme tekûnü-ssemâü kelmühl. Gök, o gün, erimiş maden gibi olur. On the Day the sky will be like murky oil, Sayfa 568, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5384 568 70 9 29 وَتَكُونُ الْجِبَالُ كَالْعِهْنِ vetekûnü-lcibâlü kel`ihn. Dağlar da atılmış pamuğa döner. And the mountains will be like wool, Sayfa 568, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5385 568 70 10 29 وَلَا يَسْأَلُ حَمِيمٌ حَمِيمًا velâ yes'elü ḥamîmün ḥamîmâ. Hiç bir dost diğer bir dostunu sormaz. And no friend will ask [anything of] a friend, Sayfa 568, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 569
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
5386 569 70 11 29 يُبَصَّرُونَهُمْ ۚ يَوَدُّ الْمُجْرِمُ لَوْ يَفْتَدِي مِنْ عَذَابِ يَوْمِئِذٍ بِبَنِيهِ yübeṣṣarûnehüm. yeveddü-lmücrimü lev yeftedî min `aẕâbi yevmiiẕim bibenîh. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister. They will be shown each other. The criminal will wish that he could be ransomed from the punishment of that Day by his children Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5387 569 70 12 29 وَصَاحِبَتِهِ وَأَخِيهِ veṣâḥibetihî veeḫîh. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister. And his wife and his brother Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5388 569 70 13 29 وَفَصِيلَتِهِ الَّتِي تُؤْوِيهِ vefeṣîletihi-lletî tü'vîh. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister. And his nearest kindred who shelter him Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5389 569 70 14 29 وَمَن فِي الْأَرْضِ جَمِيعًا ثُمَّ يُنجِيهِ vemen fi-l'arḍi cemî`an ŝümme yüncîh. Onlar birbirlerine yalnız gösterilirler. Suçlu kimse o günün azabından kurtulmak için oğullarını, ailesini, kardeşini, kendisini barındırmış olan sülalesini ve yeryüzünde bulunan herkesi feda etmek ve böylece kendisini kurtarmak ister. And whoever is on earth entirely [so] then it could save him. Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5390 569 70 15 29 كَلَّا ۖ إِنَّهَا لَظَىٰ kellâ. innehâ leżâ. Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır. No! Indeed, it is the Flame [of Hell], Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5391 569 70 16 29 نَزَّاعَةً لِّلشَّوَىٰ nezzâ`atel lişşevâ. Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır. A remover of exteriors. Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5392 569 70 17 29 تَدْعُو مَنْ أَدْبَرَ وَتَوَلَّىٰ ted`û men edbera vetevellâ. Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır. It invites he who turned his back [on truth] and went away [from obedience] Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5393 569 70 18 29 وَجَمَعَ فَأَوْعَىٰ veceme`a feev`â. Hayır, olmaz... Orada sırtını çevirip yüzgeri edeni, malını toplayıp kimseye hakkını vermeden saklayanı çağıran, deriyi soyup kavuran, alevli ateş vardır. And collected [wealth] and hoarded. Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5394 569 70 19 29 ۞ إِنَّ الْإِنسَانَ خُلِقَ هَلُوعًا inne-l'insâne ḫuliḳa helû`â. İnsan gerçekten pek huysuz yaratılmıştır: Indeed, mankind was created anxious: Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5395 569 70 20 29 إِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ جَزُوعًا iẕâ messehü-şşerru cezû`â. Başına bir fenalık gelince feryat eder, When evil touches him, impatient, Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5396 569 70 21 29 وَإِذَا مَسَّهُ الْخَيْرُ مَنُوعًا veiẕâ messehü-lḫayru menû`â. Bir iyiliğe uğrarsa onu herkesten meneder; And when good touches him, withholding [of it], Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5397 569 70 22 29 إِلَّا الْمُصَلِّينَ ille-lmüṣallîn. Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir. Except the observers of prayer - Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5398 569 70 23 29 الَّذِينَ هُمْ عَلَىٰ صَلَاتِهِمْ دَائِمُونَ elleẕîne hüm `alâ ṣalâtihim dâimûn. Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir. Those who are constant in their prayer Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5399 569 70 24 29 وَالَّذِينَ فِي أَمْوَالِهِمْ حَقٌّ مَّعْلُومٌ velleẕîne fî emvâlihim ḥaḳḳum ma`lûm. Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir. And those within whose wealth is a known right Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج
5400 569 70 25 29 لِّلسَّائِلِ وَالْمَحْرُومِ lissâili velmaḥrûm. Ancak namaz kılıp namazlarında yoksul ve yoksuna belirli bir hak tanıyanlar, ceza gününü doğrulayanlar, Rablerinin azabından korkanlar böyle değildir. For the petitioner and the deprived - Sayfa 569, Cuz 29, المعارج, Al-Maarij—المعارج

Sayfalar

CSV