Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 451
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
3941 451 37 153 23 أَصْطَفَى الْبَنَاتِ عَلَى الْبَنِينَ aṣṭafe-lbenâti `ale-lbenîn. Allah kızları, oğullara tercih mi etmiş? Has He chosen daughters over sons? Sayfa 451, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 452
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
3942 452 37 154 23 مَا لَكُمْ كَيْفَ تَحْكُمُونَ mâ leküm. keyfe taḥkümûn. Ne oluyorsunuz? Ne biçim hükmediyorsunuz? What is [wrong] with you? How do you make judgement? Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3943 452 37 155 23 أَفَلَا تَذَكَّرُونَ efelâ teẕekkerûn. Hiç düşünmez misiniz? Then will you not be reminded? Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3944 452 37 156 23 أَمْ لَكُمْ سُلْطَانٌ مُّبِينٌ em leküm sülṭânüm mübîn. Yoksa apaçık bir deliliniz mi var? Or do you have a clear authority? Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3945 452 37 157 23 فَأْتُوا بِكِتَابِكُمْ إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ fe'tû bikitâbiküm in küntüm ṣâdiḳîn. Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin bakalım. Then produce your scripture, if you should be truthful. Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3946 452 37 158 23 وَجَعَلُوا بَيْنَهُ وَبَيْنَ الْجِنَّةِ نَسَبًا ۚ وَلَقَدْ عَلِمَتِ الْجِنَّةُ إِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ vece`alû beynehû vebeyne-lcinneti nesebâ. veleḳad `alimeti-lcinnetü innehüm lemuḥḍarûn. Allah'la cinler (melekler) arasında da bir soy bağı icadettiler. And olsun ki, cinler de, kendilerinin (bunu söyleyenlerin) hesap yerine götürüleceklerini bilirler. And they have claimed between Him and the jinn a lineage, but the jinn have already known that they [who made such claims] will be brought to [punishment]. Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3947 452 37 159 23 سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يَصِفُونَ sübḥâne-llâhi `ammâ yeṣifûn. Allah onların vasıflandırmalarından münezzehtir. Exalted is Allah above what they describe, Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3948 452 37 160 23 إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ illâ `ibâde-llâhi-lmuḫleṣîn. Allah'ın içten bağlı kulları bunların dışındadır. Except the chosen servants of Allah [who do not share in that sin]. Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3949 452 37 161 23 فَإِنَّكُمْ وَمَا تَعْبُدُونَ feinneküm vemâ ta`büdûn. Sizler ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıcı değilsiniz. So indeed, you [disbelievers] and whatever you worship, Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3950 452 37 162 23 مَا أَنتُمْ عَلَيْهِ بِفَاتِنِينَ mâ entüm `aleyhi bifâtinîn. Sizler ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıcı değilsiniz. You cannot tempt [anyone] away from Him Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3951 452 37 163 23 إِلَّا مَنْ هُوَ صَالِ الْجَحِيمِ illâ men hüve ṣâli-lceḥîm. Sizler ve taptığınız şeyler, cehenneme girecek kimseden başkasını Allah'a karşı azdırıcı değilsiniz. Except he who is to [enter and] burn in the Hellfire. Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3952 452 37 164 23 وَمَا مِنَّا إِلَّا لَهُ مَقَامٌ مَّعْلُومٌ vemâ minnâ illâ lehû meḳâmüm ma`lûm. Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz." [The angels say], "There is not among us any except that he has a known position. Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3953 452 37 165 23 وَإِنَّا لَنَحْنُ الصَّافُّونَ veinnâ lenaḥnu-ṣṣâffûn. Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz." And indeed, we are those who line up [for prayer]. Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3954 452 37 166 23 وَإِنَّا لَنَحْنُ الْمُسَبِّحُونَ veinnâ lenaḥnü-lmüsebbiḥûn. Melekler şöyle derler: "Bizim her birimizin bilinen bir makamı vardır. Şüphesiz biz sıra sıra duranlarız, şüphesiz biz Allah'ı tesbih edenleriz." And indeed, we are those who exalt Allah." Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3955 452 37 167 23 وَإِن كَانُوا لَيَقُولُونَ vein kânû leyeḳûlûn. Putperestler: "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk" derlerdi. And indeed, the disbelievers used to say, Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3956 452 37 168 23 لَوْ أَنَّ عِندَنَا ذِكْرًا مِّنَ الْأَوَّلِينَ lev enne `indenâ ẕikram mine-l'evvelîn. Putperestler: "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk" derlerdi. "If we had a message from [those of] the former peoples, Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3957 452 37 169 23 لَكُنَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ lekünnâ `ibâde-llâhi-lmuḫleṣîn. Putperestler: "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk" derlerdi. We would have been the chosen servants of Allah." Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3958 452 37 170 23 فَكَفَرُوا بِهِ ۖ فَسَوْفَ يَعْلَمُونَ fekeferû bih. fesevfe ya`lemûn. Böyleyken O'nu inkar ettiler. Ama bileceklerdir. But they disbelieved in it, so they are going to know. Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3959 452 37 171 23 وَلَقَدْ سَبَقَتْ كَلِمَتُنَا لِعِبَادِنَا الْمُرْسَلِينَ veleḳad sebeḳat kelimetünâ li`ibâdine-lmürselîn. And olsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir. And Our word has already preceded for Our servants, the messengers, Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات
3960 452 37 172 23 إِنَّهُمْ لَهُمُ الْمَنصُورُونَ innehüm lehümü-lmenṣûrûn. Onlar şüphesiz yardım göreceklerdir. [That] indeed, they would be those given victory Sayfa 452, Cuz 23, الصافات, As-Saaffat—الصافات

Sayfalar

CSV