Sayfa Sayfa Kur'an Gösterimi

Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 372
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
3061 372 26 129 19 وَتَتَّخِذُونَ مَصَانِعَ لَعَلَّكُمْ تَخْلُدُونَ vetetteḫiẕûne meṣâni`a le`alleküm taḫlüdûn. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. And take for yourselves palaces and fortresses that you might abide eternally? Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3062 372 26 130 19 وَإِذَا بَطَشْتُم بَطَشْتُمْ جَبَّارِينَ veiẕâ beṭaştüm beṭaştüm cebbârîn. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. And when you strike, you strike as tyrants. Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3063 372 26 131 19 فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ fetteḳu-llâhe veeṭî`ûn. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. So fear Allah and obey me. Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3064 372 26 132 19 وَاتَّقُوا الَّذِي أَمَدَّكُم بِمَا تَعْلَمُونَ vetteḳu-lleẕî emeddeküm bimâ ta`lemûn. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. And fear He who provided you with that which you know, Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3065 372 26 133 19 أَمَدَّكُم بِأَنْعَامٍ وَبَنِينَ emeddeküm bien`âmiv vebenîn. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. Provided you with grazing livestock and children Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3066 372 26 134 19 وَجَنَّاتٍ وَعُيُونٍ vecennâtiv ve`uyûn. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. And gardens and springs. Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3067 372 26 135 19 إِنِّي أَخَافُ عَلَيْكُمْ عَذَابَ يَوْمٍ عَظِيمٍ innî eḫâfü `aleyküm `aẕâbe yevmin `ażîm. Kardeşleri Hud, onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Siz her yüksek yere koca bir bina kurup, boş şeyle mi uğraşırsınız? Temelli kalacağınızı umarak sağlam yapılar mı edinirsiniz? Yakaladığınızı zorbaca mı yakalarsınız? Artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Bildiğiniz şeyleri size verenden sakının; davarları, oğulları, bahçeleri ve akarsuları size O vermiştir. Doğrusu hakkınızda büyük günün azabından korkuyorum" dedi. Indeed, I fear for you the punishment of a terrible day." Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3068 372 26 136 19 قَالُوا سَوَاءٌ عَلَيْنَا أَوَعَظْتَ أَمْ لَمْ تَكُن مِّنَ الْوَاعِظِينَ ḳâlû sevâün `aleynâ eve`ażte em lem teküm mine-lvâ`iżîn. İster öğüt ver, ister öğüt verenlerden olma, bizce birdir. They said, "It is all the same to us whether you advise or are not of the advisors. Sayfa 372, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Gösterimi - SyNo: 373
ANoazalan sırada SyNo SrNo SrANo Cuz Arapça Çeviriyazı Diyanet İşleri Sahih International Etiketler
3069 373 26 137 19 إِنْ هَٰذَا إِلَّا خُلُقُ الْأَوَّلِينَ in hâẕâ illâ ḫulüḳu-l'evvelîn. Bu durumumuz öncekilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz" dediler. This is not but the custom of the former peoples, Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3070 373 26 138 19 وَمَا نَحْنُ بِمُعَذَّبِينَ vemâ naḥnü bimü`aẕẕebîn. Bu durumumuz öncekilerin geleneğidir. Biz azaba uğratılacak da değiliz" dediler. And we are not to be punished." Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3071 373 26 139 19 فَكَذَّبُوهُ فَأَهْلَكْنَاهُمْ ۗ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً ۖ وَمَا كَانَ أَكْثَرُهُم مُّؤْمِنِينَ fekeẕẕebûhü feehleknâhüm. inne fî ẕâlike leâyeh. vemâ kâne ekŝeruhüm mü'minîn. Böylece onu yalanladılar; Biz de kendilerini yok ettik. Bunda şüphesiz ki ders vardır; ama çoğu inanmamıştır. And they denied him, so We destroyed them. Indeed in that is a sign, but most of them were not to be believers. Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3072 373 26 140 19 وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ veinne rabbeke lehüve-l`azîzü-rraḥîm. Doğrusu Rabbin güçlüdür, merhametlidir. And indeed, your Lord - He is the Exalted in Might, the Merciful. Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3073 373 26 141 19 كَذَّبَتْ ثَمُودُ الْمُرْسَلِينَ keẕẕebet ŝemûdü-lmürselîn. Semud milleti de peygamberleri yalanladı. Thamud denied the messengers Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3074 373 26 142 19 إِذْ قَالَ لَهُمْ أَخُوهُمْ صَالِحٌ أَلَا تَتَّقُونَ iẕ ḳâle lehüm eḫûhüm ṣâliḥun elâ tetteḳûn. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. When their brother Salih said to them, "Will you not fear Allah? Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3075 373 26 143 19 إِنِّي لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ innî leküm rasûlün emîn. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. Indeed, I am to you a trustworthy messenger. Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3076 373 26 144 19 فَاتَّقُوا اللَّهَ وَأَطِيعُونِ fetteḳu-llâhe veeṭî`ûn. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. So fear Allah and obey me. Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3077 373 26 145 19 وَمَا أَسْأَلُكُمْ عَلَيْهِ مِنْ أَجْرٍ ۖ إِنْ أَجْرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ الْعَالَمِينَ vemâ es'elüküm `aleyhi min ecr. in ecriye illâ `alâ rabbi-l`âlemîn. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. And I do not ask you for it any payment. My payment is only from the Lord of the worlds. Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3078 373 26 146 19 أَتُتْرَكُونَ فِي مَا هَاهُنَا آمِنِينَ etütrakûne fî mâ hâhünâ âminîn. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. Will you be left in what is here, secure [from death], Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3079 373 26 147 19 فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ fî cennâtiv ve`uyûn. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. Within gardens and springs Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء
3080 373 26 148 19 وَزُرُوعٍ وَنَخْلٍ طَلْعُهَا هَضِيمٌ vezürû`iv venaḫlin ṭal`uhâ heḍîm. Kardeşleri Salih onlara: "Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin" dedi. And fields of crops and palm trees with softened fruit? Sayfa 373, Cuz 19, الشعراء, Ash-Shuara—الشعراء

Sayfalar

CSV