Cuz 27

 
00:00

felevlâ in küntüm gayra medînîn.

Arapça:

فَلَوْلَا إِن كُنتُمْ غَيْرَ مَدِينِينَ

Türkçe:

Madem ceza görmeyecek kişilersiniz,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Eğer cezalandırılmayacak iseniz,

Diyanet Vakfı:

Madem ki ceza görmeyecekmişsiniz,

İngilizce:

Then why do ye not,- If you are exempt from (future) account,-

Fransızca:

Pourquoi donc, si vous croyez que vous n'avez pas de compte à rendre,

Almanca:

Und würdet ihr nicht zu verurteilen sein,

Rusça:

Почему же вы, если вы действительно не получите воздаяние

Açıklama:
 
00:00

terci`ûnehâ in küntüm ṣâdiḳîn.

Arapça:

تَرْجِعُونَهَا إِن كُنتُمْ صَادِقِينَ

Türkçe:

Eğer doğru sözlülerseniz, onu geri çevirsenize.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onu geri çevirsenize; şayet iddianızda doğru iseniz.

Diyanet Vakfı:

Onu (canı) geri çevirsenize, şayet iddianızda doğru iseniz!

İngilizce:

Call back the soul, if ye are true (in the claim of independence)?

Fransızca:

ne la faites-vous pas revenir [cette âme], si vous êtes véridiques ?

Almanca:

würdet ihr sie zurückholen, wenn ihr wahrhaftig wäret.

Rusça:

не вернете ее, если вы говорите правду?

Açıklama:
 
00:00

feemmâ in kâne mine-lmüḳarrabîn.

Arapça:

فَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُقَرَّبِينَ

Türkçe:

Eğer o, yaklaştırılanlardan ise;

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Fakat ölen kişiye gelince, eğer o rahmete yaklaştırılanlardan ise,

Diyanet Vakfı:

Fakat (ölen kişi Allah'a) yakın olanlardan ise,

İngilizce:

Thus, then, if he be of those Nearest to Allah,

Fransızca:

Si celui-ci est du nombre des rapprochés (d'Allah),

Almanca:

Und wenn er zu den Nahegebrachten gehörte,

Rusça:

Если он будет одним из приближенных,

Açıklama:
 
00:00

feravḥuv verayḥânüv vecennâtü ne`îm.

Arapça:

فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّتُ نَعِيمٍ

Türkçe:

Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

Diyanet Vakfı:

Ona rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti vardır.

İngilizce:

(There is for him) Rest and Satisfaction, and a Garden of Delights.

Fransızca:

alors (il aura) du repos, de la grâce et un Jardin de délices.

Almanca:

dann gibt es Erholung, Gnade und eine Dschanna des Wohlergehens.

Rusça:

то обретет покой (или радость; или милость), удел (или базилик) и Сад блаженства.

Açıklama:
 
00:00

veemmâ in kâne min aṣḥâbi-lyemîn.

Arapça:

وَأَمَّا إِن كَانَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ

Türkçe:

Eğer kutlu, uğurlu kişilerdense,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Eğer O, sağın adamlarından ise,

Diyanet Vakfı:

Eğer o sağdakilerden ise,

İngilizce:

And if he be of the Companions of the Right Hand,

Fransızca:

Et s'il est du nombre des gens de la droite,

Almanca:

Und wenn er zu den Weggenossen von der Rechten gehörte,

Rusça:

Если он будет одним из тех, кто на правой стороне,

Açıklama:
 
00:00

feselâmül leke min aṣḥâbi-lyemîn.

Arapça:

فَسَلَامٌ لَّكَ مِنْ أَصْحَابِ الْيَمِينِ

Türkçe:

"Selam sana kutlu ve uğurlu kişilerden!" denir ona.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Ey sağcı), sana sağcılardan selam!

Diyanet Vakfı:

"Ey sağdaki! Sana selam olsun!"

İngilizce:

(For him is the salutation), "Peace be unto thee", from the Companions of the Right Hand.

Fransızca:

il sera [accueilli par ces mots]: "Paix à toi" de la part des gens de la droite.

Almanca:

dann Salam sei dir von den Weggenossen von der Rechten.

Rusça:

то ему скажут: "Мир тебе! Ты являешься одним из тех, кто на правой стороне".

Açıklama:
 
00:00

veemmâ in kâne mine-lmükeẕẕibîne-ḍḍâllîn.

Arapça:

وَأَمَّا إِن كَانَ مِنَ الْمُكَذِّبِينَ الضَّالِّينَ

Türkçe:

Eğer yalanlayan sapıklardansa;

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ama yalanlayıcı sapıklardan ise;

Diyanet Vakfı:

Ama yalanlayıcı sapıklardan ise,

İngilizce:

And if he be of those who treat (Truth) as Falsehood, who go wrong,

Fransızca:

Et s'il est de ceux qui avaient traité de mensonge (la résurrection) et s'étaient égarés,

Almanca:

Und wenn er zu den abirrenden Ableugnenden gehörte,

Rusça:

Если же он будет одним из заблудших, считавших лжецами посланников,

Açıklama:
 
00:00

fenüzülüm min ḥamîm.

Arapça:

فَنُزُلٌ مِّنْ حَمِيمٍ

Türkçe:

Kaynar sudan bir ziyafet,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.

Diyanet Vakfı:

İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır!

İngilizce:

For him is Entertainment with Boiling Water.

Fransızca:

alors, il sera installé dans une eau bouillante,

Almanca:

dann gibt es eine Unterkunft von Siedendem

Rusça:

то угощением для него будет кипяток,

Açıklama:
 
00:00

vetaṣliyetü ceḥîm.

Arapça:

وَتَصْلِيَةُ جَحِيمٍ

Türkçe:

Ve cehenneme salıverilme var ona.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ve cehenneme atılma vardır.

Diyanet Vakfı:

Ve (onun sonu) cehenneme atılmaktır.

İngilizce:

And burning in Hell-Fire.

Fransızca:

et il brûlera dans la Fournaise.

Almanca:

und Hineinwerfen in der Hölle.

Rusça:

и он будет гореть в Аду.

Açıklama:
 
00:00

inne hâẕâ lehüve ḥaḳḳu-lyeḳîn.

Arapça:

إِنَّ هَٰذَا لَهُوَ حَقُّ الْيَقِينِ

Türkçe:

İşte budur, o tartışmasız, o kesin gerçek!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kesin gerçek budur işte.

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz ki bu, kesin gerçektir.

İngilizce:

Verily, this is the Very Truth and Certainly.

Fransızca:

C'est cela la pleine certitude.

Almanca:

Sicherlich, dies ist doch die wahre Gewißheit.

Rusça:

Это является несомненной истиной!

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 27 beslemesine abone olun.