Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

93

Ayet No: 

5072

Sayfa No: 

537

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَنُزُلٌ مِّنْ حَمِيمٍ

Çeviriyazı: 

fenüzülüm min ḥamîm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır.

Diyanet İşleri: 

Ona kaynar sudan konukluk sunulur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Kaynar suyla ziyafet ona.

Şaban Piriş: 

Kaynar suda bir ziyafet!

Edip Yüksel: 

kaynar sudan bir ağırlanma-

Ali Bulaç: 

Artık (onun için) alabildiğine kaynar sudan bir şölen vardır.

Suat Yıldırım: 

Ama eğer dini yalan sayan sapıklardan ise onun ziyafeti kaynar su, peşinden de cehenneme atılış olacak.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Artık (ona da) pek kaynar sudan bir ziyafet vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Kaynar sudan bir ziyafet,

Bekir Sadak: 

O her seyden oncedir

İbni Kesir: 

İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet,

Adem Uğur: 

İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır!

İskender Ali Mihr: 

O taktirde kaynar sudan bir ziyafet vardır.

Celal Yıldırım: 

56:92

Tefhim ul Kuran: 

Artık (onun için de) alabildiğine kaynar sudan bir şölen vardır.

Fransızca: 

alors, il sera installé dans une eau bouillante,

İspanyolca: 

será alojado en agua muy caliente

İtalyanca: 

sarà nell'acqua bollente,

Almanca: 

dann gibt es eine Unterkunft von Siedendem

Çince: 

那末,他将享受沸水的款待,

Hollandaca: 

Zijn voedsel zal kokend water wezen.

Rusça: 

то угощением для него будет кипяток,

Somalice: 

Wuxuu heli martiqaad iyo kulaylbadan.

Swahilice: 

Basi karamu yake ni maji yanayo chemka,

Uygurca: 

ئەگەر ئۇ تىرىلىشنى ئىنكار قىلغۇچى گۇمراھلاردىن بولىدىغان بولسا، يۇقىرى ھارارەتلىك قايناقسۇ بىلەن كۈتۈۋېلىنىدۇ

Japonca: 

煮え立つ湧の待遇を受け,

Arapça (Ürdün): 

(فنزل من حميم) من إضافة الموصوف إلى صفته.

Hintçe: 

तो (उसकी) मेहमानी खौलता हुआ पानी है

Tayca: 

ดังนั้นสิ่งที่เตรียมไว้สำหรับเขาก็คือน้ำร้อนที่กำลังเดือด

İbranice: 

צפויה לו קבלת-פנים של מים רותחים

Hırvatça: 

pa, ključalom vodom bit će ugošćen

Rumence: 

va fi găzduit în apă clocotindă

Transliteration: 

Fanuzulun min hameemin

Türkçe: 

Kaynar sudan bir ziyafet,

Sahih International: 

Then [for him is] accommodation of scalding water

İngilizce: 

For him is Entertainment with Boiling Water.

Azerbaycanca: 

(Ona) qaynar su ziyafəti veriləcək

Süleyman Ateş: 

Kaynar sudan bir ziyafet,

Diyanet Vakfı: 

İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır!

Erhan Aktaş: 

O zaman kaynar sudan bir ziyafet vardır!

Kral Fahd: 

İşte ona da kaynar sudan bir ziyafet vardır!

Hasan Basri Çantay: 

işte (ona da) kaynar sudan bir ziyafet!

Muhammed Esed: 

(öteki dünyada onu) yakıcı bir ümitsizlik karşılar,

Gültekin Onan: 

Artık (onun için) alabildiğine kaynar sudan bir şölen vardır.

Ali Fikri Yavuz: 

Ona da kaynar sudan bir ziyafet...

Portekizce: 

Então terá hospedagem na água fervente,

İsveççe: 

[väntar] honom en välkomstdryck av kokande vatten

Farsça: 

پذیرایی از او با آب جوشان است،

Kürtçe: 

ئەوە(شوێنی) میوانداریەکەی ئێجگار گەرمە

Özbekçe: 

Бас, ўта қайноқ сувдан зиёфатдир.

Malayca: 

Maka sambutan yang disediakan baginya adalah dari air panas yang menggelegak,

Arnavutça: 

ata do të gostiten me ujë të vëluar –

Bulgarca: 

тогава - угощение от вряща вода

Sırpça: 

па, кључалом водом биће угошћен

Çekçe: 

ve vodě vroucí nalezne pohoštění

Urduca: 

تو اس کی تواضع کے لیے کھولتا ہوا پانی ہے

Tacikçe: 

ба оби ҷӯшон меҳмонаш кунанд

Tatarca: 

аның сые җәһәннәмнең кайнар суыннандыр.

Endonezyaca: 

maka dia mendapat hidangan air yang mendidih,

Amharca: 

ከፈላ ውሃ የኾነ መስተንግዶ አልለው፡፡

Tamilce: 

கடுமையாக கொதிக்கின்ற சுடுநீரின் விருந்தும்,

Korece: 

그는 들끓는 물을 마시며

Vietnamca: 

Y sẽ được chiêu đãi bằng một loại nước cực sôi.