Arapça:
قَالُوا ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ ۚ قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٌ لَّا فَارِضٌ وَلَا بِكْرٌ عَوَانٌ بَيْنَ ذَٰلِكَ ۖ فَافْعَلُوا مَا تُؤْمَرُونَ
Çeviriyazı:
ḳâlü-d`u lenâ rabbeke yübeyyil lenâ mâ hî. ḳâle innehû yeḳûlü innehâ beḳaratül lâ fâriḍuv velâ bikr. `avânüm beyne ẕâlik. fef`alû mâ tü'merûn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar, "Bizim için Rabbine dua et, her ne ise onu bize açıklasın." dediler. Musa, "Rabbim buyuruyor ki, o ne pek yaşlı, ne de pek taze, ikisi arası dinç bir sığırdır, haydi emrolunduğunuz işi yapınız." dedi.
Diyanet İşleri:
Rabbine bizim adımıza yalvar da onun mahiyetini bize bildirsin dediler, "O, onun ne pek kart, ne pek körpe, ikisi ortası bir sığır olduğunu söylüyor, size emrolunanı yapın" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Peki demişlerdi, Rabbine dua et de ne biçim inek keselim, açıklasın bize. Musa, Allah diyor ki demişti, ne işten kalmış kart olacak, ne genç. İkisi arası dinç bir inek olmalı. Hadi, size emredilen şeyi yapın.
Şaban Piriş:
Rabbine bizim için dua et de bize onun nasıl bir şey olduğunu açıklasın, dediler. O: Allah, onun ne pek yaşlı ne de pek körpe, ikisi ortası bir inek olduğunu söylüyor. Artık size emredilen şeyi yapın, dedi.
Edip Yüksel:
"Bizim için Rabbini çağır da onun niteliğini bize açıklasın," dediler. "O diyor ki, o ne yaşlı ne genç, ikisinin ortasında bir düvedir. Size emredileni yapın," dedi.
Ali Bulaç:
"Rabbine adımıza yalvar da, bize niteliklerini açıklasın" dediler. (Musa, Rabbine yalvardıktan sonra) "Şüphesiz Allah diyor ki: O ne pek geçkin, ne de pek genç, ikisi arası dinç(likte bir sığır olmalı)dır. Artık emrolunduğunuz şeyi yerine getirin" dedi.
Suat Yıldırım:
Bunun üzerine Mûsâ'ya: «Peki öyleyse Rabbine yalvar da onun ne olduğunu bize açıklasın» dediler. Mûsâ: «Rabbim şöyle buyuruyor: O sığır ne pek geçkin, ne de körpe olmayıp orta yaşta dinç bir inek olacaktır» Haydi size emredilen işi yapın bakalım» dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Bizim için Rabbine dua et, o sığırın ne olduğunu bize bildirsin.» Dedi ki: «Cenâb-ı Hak buyuruyor: O bir sığırdır ki, ne pek yaşlıdır ne de pek gençtir, ikisi ortası bir dinç sığırdır. Artık emrolunduğunuz işi yapınız»
Yaşar Nuri Öztürk:
Şöyle konuştular: "Çağır Rabbine bizim için, açıklasın bize neymiş o!" Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim ne yaşlıdır ne de körpe. İkisi arası bir inektir." Hadi size emredileni yapın!
Bekir Sadak:
«ORabbine bizim adimiza yalvar da onun mahiyetini bize bildirsin» dediler, «O, onun ne pek kart, ne pek korpe, ikisi ortasi bir sigir oldugunu soyluyor, size emrolunani yapin» dedi.
İbni Kesir:
Onlar, Bizim için Rabbına dua et de onu bize iyice bildirsin, demişlerdi. Musa da: Allah, o, ne çok kart, ne de çok körpedir. İkisi ortası dinç bir sığırdır, buyuruyor. Artık emrolunduğunuz şeyi yapın, demişti.
Adem Uğur:
Bizim adımıza Rabbine dua et, bize onun ne olduğunu açıklasın dediler. Musa: Allah diyor ki: "
İskender Ali Mihr:
(Onlar da) dediler ki: “Bizim için Rabbine dua et, onun ne (evsafta) olduğunu bize açıklasın.” (Musa) dedi ki: “Hiç şüphesiz O buyuruyor ki
Celal Yıldırım:
(Öyle ise) bizim için Rabbine duâ et de onun ne olduğunu bize açıklasın, demişlerdi. Musa da (aldığı emri beyânla): «Allah diyor ki: O ne pek kart, ne de pek genç, ikisi ortası bir dinç sığırdır. Artık emrolunduğunuz şeyi yerine getirin» demişti.
Tefhim ul Kuran:
«Rabbine adımıza yalvar da, bize niteliklerini açıklasın» demişlerdi. (O da Rabbine yalvardıktan sonra onlara) Demişti ki: «Şüphesiz Allah diyor ki: O ne pek geçkin, ne de pek genç, ikisi arası dinç(likte bir sığır olmalı) dır. Artık emrolunduğunuz şeyi yerine getirin.»
Fransızca:
- Ils dirent : "Demande pour nous à ton Seigneur qu'Il nous précise ce qu'elle doit être". - Il dit : "Certes Allah dit que c'est bien une vache, ni vieille ni vierge , d'un âge moyen, entre les deux. Faites donc ce qu'on vous commande".
İspanyolca:
Dijeron: «Pide a tu Señor de nuestra parte que nos aclare cómo ha de ser ella». Dijo: «Dice que no es una vaca vieja ni joven, sino de edad media. Haced, pues, como se os manda».
İtalyanca:
Dissero: "Chiedi per noi al tuo Signore che ci indichi come deve essere". Rispose: "Allah dice che deve essere una giovenca né vecchia né vergine, ma di età media. Fate quello che vi si comanda! ".
Almanca:
Sie sagten: "Richte Bittgebet für uns an deinen HERRN, damit ER uns verdeutlicht, wie sie ist." Er sagte: "Ja! ER sagt: "Gewiß, sie ist eine Kuh, die weder alt noch zu jung ist - im mittlerem Alter dazwischen." So macht, was euch geboten wurde!"
Çince:
他们说:请你替我们请求你的主为我们说明那头牛的情状。他说:我的主说:那头牛确是不老不少,年龄适中的。你们遵命而行吧!
Hollandaca:
Zij antwoordden: "Bid uwen Heer voor ons, dat hij ons duidelijk verklare welke een koe dit zijn moet."--"God wil," zeide hij, "Dat dit noch eene oude koe, noch een vaars zij, maar van middelbaren ouderdom. Doet derhalve wat u bevolen is."
Rusça:
Они сказали: "Помолись за нас своему Господу, чтобы Он разъяснил нам, какая она". Он сказал: "Он говорит, что она не старая и не телка, средняя по возрасту между ними. Выполните же то, что вам велено!"
Somalice:
waxaayna dhaheen noobari Eebahaa ha noo caddeeyo waxay tahaye, wuxuuna yidhi Eebe wuxuu leeyahay waa sac oon duq ahayn yarayna, oo u dhaxaysa taas (labadaas) ee fala waxa laydin fari.
Swahilice:
Wakasema: Tuombee kwa Mola wako Mlezi atupambanulie ni ng'ombe gani? Akasema: Hakika Yeye anasema kwamba ng'ombe huyo si mpevu, wala si kinda, bali ni wa katikati baina ya hao. Basi fanyeni mnavyo amrishwa.
Uygurca:
ئۇلار: «بىز ئۈچۈن پەرۋەردىگارىڭغا ئىلتىجا قىلغىنكى، بىزگە قانداق كالا ئىكەنلىكىنى بايان قىلسۇن» دېدى. مۇسا: «اﷲ ئۇنى قېرىمۇ ئەمەس، ياشمۇ ئەمەس، ئوتتۇرا ياش بولسۇن دەپ ئېيتتى، سىلەر بۇيرۇلغاننى قىلىڭلار» دېدى
Japonca:
かれらは言った。「あなたの主に御願いして,それがどんな(牛)か,わたしたちにはっきりさせて下さい。」かれは言った。「かれは仰せられる,その雌牛は老い過ぎずまた若過ぎない。その間の程良い(雌牛)である。さああなたがたが命じられたことを実行しなさい。」
Arapça (Ürdün):
فلما علموا أنه عزم «قالوا ادع لنا ربك يبيّن لنا ما هي» أي ما سنها «قال» موسى «إنه» أي الله «يقول إنها بقرة لا فارضٌ» مسنة «ولا بكرٌ» صغيرة «عوانٌ» نصف «بين ذلك» المذكور من السنين «فافعلوا ما تؤمرون» به من ذبحها.
Hintçe:
(तब वह लोग कहने लगे कि (अच्छा) तुम अपने खुदा से दुआ करो कि हमें बता दे कि वह गाय कैसी हो मूसा ने कहा बेशक खुदा ने फरमाता है कि वह गाय न तो बहुत बूढ़ी हो और न बछिया बल्कि उनमें से औसत दरजे की हो, ग़रज़ जो तुमको हुक्म दिया गया उसको बजा लाओ
Tayca:
และพวกเขากล่าวว่า โปรดวิงวอนต่อพระเจ้าของท่านให้แก่พวกเราด้วยเถิด พระองค์ก็จะทรงแจ้งแก่พวกเราว่า วัวนั้นเป็นอย่างไร? มูซากล่าวว่า แท้จริงพระองค์ตรัสว่า มันเป็นวัวตัวเมียที่ไม่แก่และไม่สาว แต่มีอายุกึ่งกลางระหว่างนั้น พวกท่านจงปฏิบัติตามสิ่งที่พวกท่านถูกใช้เถิด
İbranice:
אמרו ':התפלל אל ריבונך שיבאר לנו מה היא'? אמר (משה:) 'הוא (אלוהים) אומר ': הן, היא פרה, שאינה מבוגרת ואינה צעירה מדי, (גילה) ממוצע בין השניים, עשו מה שצוויתם
Hırvatça:
Oni rekoše: "Moli za nas Gospodara svoga da nam objasni koje dobi ona treba biti!" "On kaže", odgovori on, "da krava ne smije biti ni stara, ni mlada, nego između toga, srednje dobi, pa učinite to što se od vas traži!"
Rumence:
Ei i-au spus: “Cheamă-L pe Domnul tău, pentru noi, ca să ne lămurească cum să fie.” El le spuse: “Dumnezeu spune să fie o vacă, nici bătrână, nici tânără, ci de vârstă mijlocie. Faceţi ceea ce vi s-a poruncit!”
Transliteration:
Qaloo odAAu lana rabbaka yubayyin lana ma hiya qala innahu yaqoolu innaha baqaratun la faridun wala bikrun AAawanun bayna thalika faifAAaloo ma tumaroona
Türkçe:
Şöyle konuştular: "Çağır Rabbine bizim için, açıklasın bize neymiş o!" Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim ne yaşlıdır ne de körpe. İkisi arası bir inektir." Hadi size emredileni yapın!
Sahih International:
They said, "Call upon your Lord to make clear to us what it is." [Moses] said, "[Allah] says, 'It is a cow which is neither old nor virgin, but median between that,' so do what you are commanded."
İngilizce:
They said: "Beseech on our behalf Thy Lord to make plain to us what (heifer) it is!" He said; "He says: The heifer should be neither too old nor too young, but of middling age. Now do what ye are commanded!"
Azerbaycanca:
Onlar dedilər: “Bizdən ötrü Rəbbini çağırıb (Rəbbinə dua edib) soruş ki, o (inək) nə cür olmalıdır?” (Musa: ) “Allah o inəyin nə çox qoca, nə də çox cavan deyil, bunların ikisinin arasında (düyə) olduğunu buyurur. Sizə əmr olunan şeyi yerinə yetirin!” –dedi.
Süleyman Ateş:
Bizim için Rabbine du'a et, onun ne olduğunu bize açıklasın. dediler. Dedi ki: "O diyor ki: O (inek) ne yaşlı, ne körpe, ikisinin ortasında (bir inek)tir! Haydi, size emredileni yapın."
Diyanet Vakfı:
"Bizim adımıza Rabbine dua et, bize onun ne olduğunu açıklasın" dediler. Musa: Allah diyor ki: "O, ne yaşlı ne de körpe; ikisi arasında bir inek." Size emredileni hemen yapın, dedi.
Erhan Aktaş:
Onlar: “Bizim için Rabb’ine söyle, onun nasıl bir sığır olduğunu açıklasın.” dediler. Mûsâ, “Allah, onun ne tam yaşlı ne de yavru; ikisinin arasında bir yaşta olduğunu söylüyor; öyleyse sizden isteneni yapın.” dedi.
Kral Fahd:
(Musâ'ya:) «Bizim adımıza Rabbine dua et, bize onun ne olduğunu açıklasın» dediler. Musâ: Allah diyor ki: «O, ne yaşlı ne de genç (sadece birkez doğurmuş) tir; bu ikisinin arasında (dinç) bir inektir.»Emrolunduğunuz şeyi (hemen) yapın, dedi.
Hasan Basri Çantay:
(Yine) demişlerdi ki: «Bizim için Rabbine duâ et de onun (o ineğin) ne olduğunu (kaç yaşında olacağını) bize iyice açıklasın». (Musâ da): «Allah diyor ki o, ne çok yaşlı, ne de pek gene değil, ikisi ortası bir dine (inek) dir. Artık emrolunduğunuz şey´i yapın» demişdi.
Muhammed Esed:
Onlar: "(Madem öyle), Rabbine bizim için dua et de bunun nasıl bir kurban olacağını bize açıklasın" dediler. (Musa) "Bakın!" dedi, "O, ne yaşlı ne körpe, ama ikisi arasında orta yaşta bir sığır olmasını istiyor. O halde size verilen emri yerine getirin!"
Gültekin Onan:
Dediler ki: "
Ali Fikri Yavuz:
Bizim için Rabbına duâ et de o sığırın durumunu açıkça bize bildirsin, demişlerdi. Mûsâ: “- Allah buyuruyor ki, o ne çok yaşlı, ne de pek genç, ikisi ortası bir dinç sığırdır. Artık emrolunduğunuz şeyi yapın.” demişti.
Portekizce:
Disseram: Roga ao teu Senhor para que nos indique como ela deve ser. Explicou-lhes: Ele afirma que há de ser umavaca que não seja nem velha, nem nova, de meia-idade. Fazei, pois, o que vos é ordenado.
İsveççe:
De sade: "Be din Herre i vårt namn att göra klart för oss vad slags ko det är fråga om." [Moses] svarade: "[Herren] säger att det varken skall vara ett gammalt djur eller en ung kviga utan något däremellan. Gör nu som ni blivit befallda."
Farsça:
گفتند: از پروردگارت بخواه برای ما بیان کند که آن گاو چگونه گاوی باشد؟گفت: او می فرماید که آن گاوی است نه پیر از کارمانده، نه جوان نارسیده، [بلکه] گاوی میان این دو نوع گاو است. پس آنچه را به آن فرمان داده اند،انجام دهید.
Kürtçe:
ووتیان: داوامان بۆ بکە لەپەروەردگارت پێمان بڵێ ئەو مانگایە کامەیە وچۆنە؟ ووتی: بێگومان خوا دەفەرموێ:مانگایەک بێت نەزۆر پیرو نەزۆر گەنج مام ناوەندی بێ لەنێوان ئەم دوانەدا زوو بیکەن ئەوەی فەرمانتان پێدراوە
Özbekçe:
Улар: «Роббингга дуо қил, унинг қандай эканини баён қилиб берсин», дедилар. У: «У қари ҳам, ёш ҳам бўлмаган, икковининг ўртасидаги сигир, деяпти. Бас, буюрилган нарсани бажаринг», деди.
Malayca:
Mereka berkata pula: "Berdoalah kepada Tuhanmu untuk kami, supaya diterangkanNya kepada kami bagaimana (sifat-sifat) lembu itu?" Nabi Musa menjawab: "Bahawasanya Allah berfirman: Bahawa (lembu betina) itu ialah seekor lembu yang tidak terlalu tua dan tidak terlalu muda, pertengahan (umurnya) di antara itu; maka kerjakanlah apa yang diperintahkan kepada kamu melakukannya".
Arnavutça:
Ata thanë: “Lutju Zotit tënd, që të na shpjegojë qysh është ajo (lopë). Musai tha: “Ajo është një lopë as plakë as e re, por e mesme; pra bëi atë që u është urdhëruar!
Bulgarca:
Рекоха: “Позови ни твоя Господ, да ни разкрие каква да бъде тя!” Рече: “Казва да е крава - нито стара, нито юница, а по средата на това. И направете, каквото ви се повелява!”
Sırpça:
Они рекоше: „Замоли за нас Господа свог да нам појасни каква треба да буде!“ „Он каже“, одговори он, „да крава не сме да буде ни стара, ни млада, него између тога, средње доби, па учините то што вам је заповеђено!“
Çekçe:
Řekli: 'Popros za nás Pána svého, aby nám vysvětlil, jaká má být!' Odpověděl: 'Hle, Pán praví: A má to být kráva ani příliš stará, ani jalovice mladá, nýbrž věku středního mezi nimi. Učiňte tedy to, co bylo vám přikázáno!'
Urduca:
بولے اچھا، اپنے رب سے درخواست کرو کہ وہ ہمیں گائے کی کچھ تفصیل بتائے موسیٰؑ نے کہا، اللہ کا ارشاد ہے کہ وہ ایسی گائے ہونی چاہیے جو نہ بوڑھی ہو نہ بچھیا، بلکہ اوسط عمر کی ہو لہٰذا جو حکم دیا جاتا ہے اس کی تعمیل کرو
Tacikçe:
Гуфтанд: «Барои мо Парвардигоратро бихон то баён кунад, ки он чӣ гуна говест?» Гуфт: «Мегӯяд: «Говест на сахт пиру аз кор афтода, на ҷавону корнокарда, миёнасол». Акнун бикунед он чӣ шуморо мефармоянд!
Tatarca:
Алар әйттеләр: "Ий Муса, Раббыңнан сора – сыерның сыйфатларын безгә ачык бәян итсен!" Муса әйтте: "Аллаһу таґәлә әйтәдер: сыер карт та, яшь тә булмасын, урта яшьләрдә булсын! Күп сорашып тормагыз, Аллаһ кушканны эшләгез".
Endonezyaca:
Mereka menjawab: "Mohonkanlah kepada Tuhanmu untuk kami, agar Dia menerangkan kepada kami; sapi betina apakah itu". Musa menjawab: "Sesungguhnya Allah berfirman bahwa sapi betina itu adalah sapi betina yang tidak tua dan tidak muda; pertengahan antara itu; maka kerjakanlah apa yang diperintahkan kepadamu".
Amharca:
«ለኛ ጌታህን ጠይቅልን፤ እርሷ ምን እንደኾነች (ዕድሜዋን) ያብራራልን» አሉ፡፡ «እርሱ እርሷ ያላረጀች ጥጃም ያልኾነች በዚህ መካከል ልከኛ የኾነች ጊደር ናት ይላችኋል፤ የታዘዛችሁትንም ሥሩ» አላቸው፡፡
Tamilce:
“எங்களுக்காக உம் இறைவனிடம் பிரார்த்திப்பீராக! அ(ந்த மாட்டின் வய)து என்னவென்று எங்களுக்கு அவன் விவரிப்பான்” எனக் கூறினார்கள். “நிச்சயமாக அது கிழடும் அல்லாத, இளங்கன்றும் அல்லாத அதற்கு மத்தியில் நடுத்தரமான ஒரு பசு என நிச்சயமாக அவன் கூறுகிறான். எனவே, நீங்கள் ஏவப்படுவதைச் செய்யுங்கள்” என (மூஸா) கூறினார்.
Korece:
그들이 말하길 그것이 어떤 소인지 당신의 주님께 간청하여 설명하여 달라 하니 가로되 그 소는 늙지도 않고 어리지도 않는 중간의 것이라 너회들은 명받은대로행하라
Vietnamca:
Họ (yêu cầu Musa), nói: “(Nếu đúng như vậy,) Người hãy cầu nguyện Thượng Đế của Người mô tả rõ cho chúng tôi biết con bò cái đó ra sao?” (Musa) bảo: “Ngài phán rằng đó là con bò cái, không quá già cũng không quá non mà là ở giữa hai mức đó. Nào các người hãy mau thực hiện theo điều mà các người đã được lệnh!”
Ayet Linkleri: