Arapça:
قَالُوا ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا لَوْنُهَا ۚ قَالَ إِنَّهُ يَقُولُ إِنَّهَا بَقَرَةٌ صَفْرَاءُ فَاقِعٌ لَّوْنُهَا تَسُرُّ النَّاظِرِينَ
Çeviriyazı:
ḳâlü-d`u lenâ rabbeke yübeyyil lenâ mâ levnühâ. ḳâle innehû yeḳûlü innehâ beḳaratün ṣafrâü fâḳi`ul levnühâ tesürru-nnâżirîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Onlar, "Bizim için Rabbine dua et, rengi ne ise onu bize açıklasın." dediler. Musa, "Rabbim buyuruyor ki, o, bakanlara sürur veren, sapsarı bir sığırdır." dedi.
Diyanet İşleri:
Rabbine bizim adımıza yalvar da ne renk olduğunu bize bildirsin dediler. "O, onun, bakanların içini açan parlak sarı renkli bir sığır olduğunu söylüyor" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Demişlerdi ki: Rengi nasıl olsun? Rabbine dua et de açıklasın bize. Musa, Allah diyor ki demişti, sapsarı, lekesiz olacak, bakanlara sevinç, neşe verir bir renk.
Şaban Piriş:
Bizim için Rabbine dua et de, onun ne renk olduğunu bize iyice açıklasın, dediler. Musa: Allah, onun, bakanların içini açan, parlak sarı bir inek olduğunu söylüyor, dedi.
Edip Yüksel:
"Bizim için Rabbini çağır da onun rengini de açıklasın," dedi ki: "O diyor ki, o rengi parlak sarı bir düvedir, bakanların içini açar," dediler.
Ali Bulaç:
(Bu sefer) dediler ki: "Rabbine adımıza yalvar da, bize rengini bildirsin." O: "(Rabbim) diyor ki: O, bakanların içini ferahlatan sarı bir inektir" dedi.
Suat Yıldırım:
Bu sefer dediler ki: «Rabbine yalvar da onun rengini bize bildirsin» O da: Allah diyor ki: «O, bakanların içini açan parlak sarı bir inek olacaktır» dedi.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Dediler ki: «Bizim için Rabbine dua et, onun rengi nedir, bize beyan etsin.» Dedi ki: «Muhakkak O buyuruyor ki, o sarı renkte bir sığırdır. Onun rengi halis sarıdır. Kendisine bakanları mesrûr kılar.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Şöyle dediler: "Çağır Rabbine bizim için, neymiş onun rengi açıklasın bize." Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim, sarı, rengi parlak bir inektir; seyredenlere mutluluk verir."
Bekir Sadak:
«ORabbine bizim adimiza yalvar da ne renk oldugunu bize bildirsin» dediler. «O, onun, bakanlarin icini acan parlak sari renkli bir sigir oldugunu soyluyor» dedi.»
İbni Kesir:
Dediler ki: Bizim için Rabbına dua et de onun ne renk olduğunu bize iyice açıklasın. O da: Rabbım diyor ki: O bakanları rahatlatacak sapsarı renkli bir inektir, demişti.
Adem Uğur:
Bu defa: Bizim için Rabbine dua et, bize onun rengini açıklasın, dediler. "
İskender Ali Mihr:
(Onlar da) dediler ki: “(Öyle ise) bizim için Rabbine dua et de onun rengi nedir, bize açıklasın.” (Musa): “Şüphesiz O, buyuruyor ki
Celal Yıldırım:
Onlar tekrar: «Bizim için Rabbine duâ et de o sığırın rengi nedir, bize açıklasın» demişlerdi. Musa da : «Rabbim buyuruyor ki, hiç şüphesiz o, bakanların içini açacak şekilde parlak sarı bir sığırdır» demişti..
Tefhim ul Kuran:
Demişlerdi ki: «Rabbine adımıza (bir daha) yalvar da, bize rengini bildirsin.» O da: «(Rabbim) diyor ki: O, bakanların içini ferahlatacak sarı bir inektir» demişti.
Fransızca:
- Ils dirent : "Demande donc pour nous à ton Seigneur qu'Il nous précise sa couleur". - Il dit : "Allah dit que c'est une vache jaune, de couleur vive et plaisante à voir".
İspanyolca:
Dijeron: «Pide a tu Señor de nuestra parte que nos aclare de qué color ha de ser». Dijo: «Dice que es una vaca amarilla de un amarillo intenso, que haga las delicias de los que la miran».
İtalyanca:
Dissero: "Chiedi per noi al tuo Signore che ci indichi di che colore deve essere". Rispose: "Allah dice che dev'essere una giovenca gialla, di un colore vivo che rallegri la vista".
Almanca:
Sie sagten: "Richte Bittgebet für uns an deinen HERRN, damit ER uns verdeutlicht, was ihre Farbe ist." Er sagte: "Ja! ER sagt: "Gewiß, sie ist eine gelbe Kuh mit leuchtend reiner Farbe, sie erfreut die Betrachter."
Çince:
他们说:请你替我们请求你的主为我们说明那头牛的毛色。他说我的主说:那头牛毛色纯黄,见者喜悦。
Hollandaca:
De Israëlieten antwoordden: "Bid uwen Heer, ons duidelijk te verklaren welke kleur zij moet hebben."--"God zeide," antwoordde hij, "zij zijn
Rusça:
Они сказали: "Помолись за нас своему Господу, чтобы Он разъяснил нам, какой она масти". Он сказал: "Он говорит, что эта корова светло-желтого цвета. Она радует смотрящих".
Somalice:
waxay dhaheen noobari Eebahaa ha noo caddeeyo Midabkeeda, wuxuuna yidhi Eebe wuxuu leeyahay waa sac Boora ah, booranimadeed darantahay, oo ka farxin (cajabin) kuwa eegi.
Swahilice:
Wakasema: Tuombee kwa Mola wako atupambanulie nini rangi yake? Akasema: Yeye anasema, kuwa ng'ombe huyo ni wa manjano, na rangi yake imekoza, huwapendeza wanao mtazama.
Uygurca:
ئۇلار: «بىز ئۈچۈن پەرۋەردىگارىڭغا ئىلتىجا قىلغىنكى، بىزگە ئۇنىڭ رەڭگىنى بايان قىلسۇن» دېدى. مۇسا ئېيتتىكى، «اﷲ ھەقىقەتەن ئۇنىڭ رەڭگى قارىغۇچىلارنى زوقلاندۇرىدىغان ساپسېرىق بولسۇن دېدى»
Japonca:
かれらは言った。「あなたの主に御願いして,それが何(色であるの)か,わたしたちにはっきりさせて下さい。」かれは言った。「かれは仰せられる,それは黄金色の雌牛で,その色合は鮮かで,見る者を喜ばせるものである。」
Arapça (Ürdün):
«قالوا ادع لنا ربك يبين لنا ما لونها قال إنه يقول إنها بقرة صفراء فاقع لونها» شديد الصفرة، «تسر الناظرين» إليها بحسنها أي تعجبهم.
Hintçe:
वह कहने लगे (वाह) तुम अपने खुदा से दुआ करो कि हमें ये बता दे कि उसका रंग आख़िर क्या हो मूसा ने कहा बेशक खुदा फरमाता है कि वह गाय खूब गहरे ज़र्द रंग की हो देखने वाले उसे देखकर खुश हो जाए
Tayca:
พวกเขากล่าวว่า โ)รดวิงวอนต่อพรเจ้าของท่านให้แก่พวกเราเถิด พระองค์ก็จะทรงแจ้งแก่พวกเราว่า วัวนั้นสีอะไร? มูซากล่าวว่า แท้จริงพรองค์ตรัสว่า มันเป็นวัวสีเหลือง สีของมันเข้มซึ่งทำให้เกิดความปิติยินดีแก่บรรดาผู้ที่มองดู
İbranice:
אמרו ':התפלל אל ריבונך שיציין לנו את צבעה.' אמר (משה:) 'הוא (אלוהים) אומר, כי היא פרה צהובה, זוהרת בצבעה ומשמחת את לב המביטים בה
Hırvatça:
"Zamoli za nas Gospodara svoga", rekoše oni, "da nam objasni kakve boje treba biti!" "On kaže", reče on, "da treba biti svijetložute boje, da se svidi onima koji je vide."
Rumence:
Ei i-au spus: “Cheamă-L pe Domnul tău, pentru noi, ca să ne lămurească El ce culoare să fie.” El le spuse: “Dumnezeu spune să fie o vacă gălbuie, lucioasă la culoare, plăcută la vedere.”
Transliteration:
Qaloo odAAu lana rabbaka yubayyin lana ma lawnuha qala innahu yaqoolu innaha baqaratun safrao faqiAAun lawnuha tasurru alnnathireena
Türkçe:
Şöyle dediler: "Çağır Rabbine bizim için, neymiş onun rengi açıklasın bize." Cevap verdi: "O diyor ki, bahsettiğim, sarı, rengi parlak bir inektir; seyredenlere mutluluk verir."
Sahih International:
They said, "Call upon your Lord to show us what is her color." He said, "He says, 'It is a yellow cow, bright in color - pleasing to the observers.' "
İngilizce:
They said: "Beseech on our behalf Thy Lord to make plain to us Her colour." He said: "He says: A fawn-coloured heifer, pure and rich in tone, the admiration of beholders!"
Azerbaycanca:
Onlar dedilər: “Bizdən ötrü Rəbbini çağırıb soruş, qoy onun rəngini də bizə bildirsin”. O da cavabında: “(Allah) onun tünd sarı rəngli və görənlərə xoş gələn (bir inək) olduğunu buyurur”, dedi.
Süleyman Ateş:
Dediler ki: "Bizim için Rabbine du'a et, renginin nasıl olduğunu açıklasın." Dedi: "O diyor ki: "Rengi parlak, sarı bir inektir, bakanlara sevinç verir."
Diyanet Vakfı:
Bu defa: Bizim için Rabbine dua et, bize onun rengini açıklasın, dediler. "O diyor ki: Sarı renkli, parlak tüylü, bakanların içini açan bir inektir" dedi.
Erhan Aktaş:
Onlar: “Bizim için Rabb’ine söyle, onun rengi nedir; bize bildirsin.” dediler. Mûsâ: “Allah; onun parlak sarı renkte, bakanlara keyif veren bir sığır olduğunu söylüyor.” dedi.
Kral Fahd:
(Bu defa da;) Bizim için Rabbine dua et de, bize onun rengini açıklasın, dediler. (Musâ da: ) «O diyor ki: Sarı renkli, parlak tüylü, bakanların içini açan bir inektir» dedi.
Hasan Basri Çantay:
(Tekrar) şöyle söyledilerdi: «Bizim için Rabbine duâ et de onun donu (rengi) nedir, bize tam açıklasın». O da : («Rabbim) diyor ki: o, bakanlara ferahlık verecek sapsarı bir inekdir» demişdi.
Muhammed Esed:
Onlar: "Rabbine bizim için dua et de onun renginin nasıl olacağını bize açıklasın" dediler. (Musa´nın) cevabı şu oldu: "O, kurbanın sarı renkte, parlak tonda, görenlere zevk veren bir sığır olmasını istiyor."
Gültekin Onan:
2:68
Ali Fikri Yavuz:
(Yine) şöyle demişlerdi: “- Bizim için Rabbine duâ et de, onun rengi nedir? bize açıklasın. “Mûsâ da: “-Rabbim buyuruyor ki, o , bakanlara ferahlık verecek altın sarısı gibi bir sığırdır.” demişti.
Portekizce:
Disseram: Roga ao teu Senhor, para que nos indique a cor dela. Tornou a explicar: Ele diz que tem de ser uma vaca decor jalne que agrade os observadores.
İsveççe:
De sade: "Be din Herre i vårt namn att göra klart för oss vilken färg den skall ha." [Moses] svarade: "[Gud] säger att kon skall vara gul, av en kraftig gul färg som gläder ögat."
Farsça:
گفتند: از پروردگارت بخواه که برای ما توضیح دهد رنگش چگونه باشد؟ گفت: خدا می گوید: گاوی است زرد و رنگش روشن که بینندگان را شاد و مسرور می کند.
Kürtçe:
ووتیان: داوامان بۆبکە لەپەروەردگارت پێمان بڵێ ڕەنگی مانگاکە چۆن بێ؟ ووتی: بەڕاستی خوا دەفەرموێ:مانگایەکی زەردی تێربێ (زەردێکی وا) دڵی تەماشاکاران خۆش بکات
Özbekçe:
Улар: «Роббингга дуо қил, унинг рангини баён қилиб берсин», дедилар. У: «У, ранги сап-сариқ, қараганларни хурсанд қиладиган сигир, деяпти», деди.
Malayca:
Mereka berkata lagi: "Pohonkanlah kepada Tuhanmu untuk kami, supaya diterangkanNya kepada kami apa warnanya?" Nabi Musa menjawab: "Bahawasanya Allah berfirman: Bahawa (lembu betina) itu ialah seekor lembu kuning, kuning tua warnanya, lagi menyukakan orang-orang yang melihatnya".
Arnavutça:
Ata thanë: “Lutju Zotit tënd, që të na shpjegojë çfarë ngjyre ka ajo!” Musai tha: “Me të vërtetë Ai, (Perëndia) thotë se ajo është lopë ngjyra e së cilës është tejet e verdhë, të cilën e pëlqejnë shikuesit”.
Bulgarca:
Рекоха: “Позови ни твоя Господ, да ни разкрие какъв да бъде цветът й!” Рече: “Казва да е крава съвсем жълта на цвят, за радост на очите.”
Sırpça:
„Замоли за нас Господа свог“, рекоше они, „да нам објасни какве боје треба да буде!“ „Он каже“, рече он, „да треба да буде светложуте боје, да се свиди онима који је виде.“
Çekçe:
Řekli: 'Popros za Nás Pána svého, aby nám vysvětlil, jakou má mít barvu!' Odpověděl: 'Hle, Pán praví: Nechť je to kráva žluté jasné barvy pro radost všem, kdož na ni se dívají!'
Urduca:
پھر کہنے لگے اپنے رب سے یہ اور پوچھ دو کہ اُس کا رنگ کیسا ہو موسیٰؑ نے کہا وہ فرماتا ہے زرد رنگ کی گائے ہونی چاہیے، جس کا رنگ ایسا شوخ ہو کہ دیکھنے والوں کا جی خوش ہو جائے
Tacikçe:
Гуфтанд: «Барои мо Парвардигоратро бихон то бигӯяд, ки ранги он чист?» Гуфт: «Мегӯяд: «Говест зарди сахт, ки рангаш бинандагонро шодмон месозад».
Tatarca:
Әйттеләр: "Ий Муса Раббыңдан сора ул сыерның төсе нинди, әйтсен!" Муса әйтте: "Аллаһ әйтә, ул сыерның төсе ачык сары булыр, аңа караучыларны ґәҗәбләндерер", – дип.
Endonezyaca:
Mereka berkata: "Mohonkanlah kepada Tuhanmu untuk kami agar Dia menerangkan kepada kami apa warnanya". Musa menjawab: "Sesungguhnya Allah berfirman bahwa sapi betina itu adalah sapi betina yang kuning, yang kuning tua warnanya, lagi menyenangkan orang-orang yang memandangnya".
Amharca:
«ለኛ ጌታህን ጠይቅልን፤ መልኳ ምን እንደኾነ ለኛ ይግለጽልን» አሉ፡፡ «እርሱ እርሷ መልኳ ደማቅ ተመልካቾችን የምታስደስት ዳለቻ ላም ናት ይላችኋል» አላቸው፡፡
Tamilce:
(மூஸாவின் சமுதாயத்தினர்) கூறினார்கள்: “எங்களுக்காக உம் இறைவனிடம் பிரார்த்திப்பீராக! அதன் நிறம் என்ன என்று அவன் எங்களுக்கு விவரிப்பான்.” (மூஸா) கூறினார்: “நிச்சயமாக அது மஞ்சள் நிறமான பசு. அதன் நிறம் தூய்மையானது (கலப்பற்றது). பார்வையாளர்களை அது மகிழ்விக்கும்” என்று நிச்சயமாக அவன் கூறுகிறான்.
Korece:
그것은 또 무슨 색깔인지 당신의 주님께 청하여 설명하여 달 라하니 가로되 그 소는 맑고 노 란색이며 보는이를 감탄케 하노라
Vietnamca:
Họ (lại yêu cầu Musa), nói: “Vậy Người hãy cầu nguyện Thượng Đế của Người trình bày rõ cho chúng tôi biết nó màu gì?” (Musa) bảo: “Ngài phán rằng đó là con bò cái vàng hung, màu của nó làm cho người nhìn thích thú.”
Ayet Linkleri: