Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

2

Sûredeki Ayet No: 

70

Ayet No: 

77

Sayfa No: 

11

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

قَالُوا ادْعُ لَنَا رَبَّكَ يُبَيِّن لَّنَا مَا هِيَ إِنَّ الْبَقَرَ تَشَابَهَ عَلَيْنَا وَإِنَّا إِن شَاءَ اللَّهُ لَمُهْتَدُونَ

Çeviriyazı: 

ḳâlü-d`u lenâ rabbeke yübeyyil lenâ mâ hiye inne-lbeḳara teşâbehe `aleynâ. veinnâ in şâe-llâhü lemühtedûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar, "Bizim için Rabbine dua et, o nedir bize iyice açıklasın, çünkü o bize biraz karışık geldi, bununla beraber Allah dilerse onu elbette buluruz." dediler.

Diyanet İşleri: 

Rabbine bizim adımıza yalvar da, mahiyetini bize bildirsin, çünkü sığırlar, bizce, birbirine benzemektedir. Allah dilerse biz şüphesiz doğruyu bulmuş oluruz dediler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Demişlerdi ki: Bu nasıl inek? Bizce inek ineğe benzer. Rabbine dua et de bize bildirsin. Allah dilerse buluruz elbet.

Şaban Piriş: 

Onlar: Rabbine dua et, bize açıkça bildirsin. Nasıl bir inek olduğunu anlayamadık. Allah dilerse elbette biz hidayete erenlerden oluruz, dediler.

Edip Yüksel: 

"Bizim için Rabbini çağır da, onun niteliğini bize daha da açıklasın. Çünkü düveler bizce birbirine benziyor. ALLAH dilerse yolu buluruz," dediler.

Ali Bulaç: 

(Onlar yine:) "Rabbine adımıza yalvar da, bize onun niteliklerini açıklasın. Çünkü bize göre sığırlar birbirine benzer. İnşaAllah (Allah dilerse) biz doğruyu buluruz" dediler.

Suat Yıldırım: 

Onlar yine dediler ki: Bizim adımıza Rabbine yalvar da onun nasıl olacağını bize iyice bildirsin. Zira istenen sığır, bize diğerlerine benzer geldiğinden tereddütte kaldık. Ama inşaallah asıl istenen sığırı buluruz.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Dediler ki: «Rabbine dua et, bize açıkça bildirsin. Şüphe yok ki o sığır bize iştibahlı oldu. Ve şüphesiz ki Allah Teâlâ dilerse biz elbette hidâyete ermişler oluruz.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şöyle dediler: "Dua et Rabbine, açıklasın bize neymiş o! Çünkü bu inek, bizim gözümüzde başkalarıyla karıştı. Ve biz, Allah dilerse, doğruya ve güzele elbette kılavuzlanacağız."

Bekir Sadak: 

«ORabbine bizim adimiza yalvar da, mahiyetini bize bildirsin, cunku sigirlar, bizce, birbirine benzemektedir. Allah dilerse biz suphesiz dogruyu bulmus oluruz» dediler.

İbni Kesir: 

Dediler ki: Rabbına dua et, bize açıkça niteliğnin ne olduğunu bildirsin. Çünkü bizce sığırlar birbirine benziyor. Allah dilerse biz elbette hidayete erenlerden oluruz.

Adem Uğur: 

(Ey Musa!) Bizim için, Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın, nasıl bir inek keseceğimizi anlayamadık. Biz, inşaallah emredileni yapma yolunu buluruz dediler.

İskender Ali Mihr: 

(Onlar da) dediler ki: “(Öyle ise) bizim için Rabbine dua et, onun nasıl bir şey olduğunu bize açıklasın. Muhakkak ki bu inek, bize (diğer ineklerin) benzeri gibi geliyor. Eğer Allah dilerse, muhakkak ki biz (kesilmesi emrolunan sığıra) ulaşırız.”

Celal Yıldırım: 

Onlar yine : «Bizim için Rabbine duâ et de o sığırın mâhiyetini (iyice) bize açıklasın. Çünkü tarif edilen sığır bize (diğerlerine) benzer gibi geliyor. Allah dilerse, elbette (boğazlanması emrolunan sığırı) bulabiliriz» demişlerdi.

Tefhim ul Kuran: 

(Onlar yine:) «Rabbine (bir kere daha) adımıza yalvar da, bize onun niteliklerini açıklasın. Çünkü bize göre (birçok) sığır birbirinin benzeridir. İnşaallah (Allah dilerse,) biz doğruya varırız» demişlerdi.

Fransızca: 

- Ils dirent : "Demande pour nous à ton Seigneur qu'Il nous précise ce qu'elle est car pour nous, les vaches se confondent. Mais, nous y serions certainement bien guidés , si Allah le veut".

İspanyolca: 

Dijeron: «Pide a tu Señor de nuestra parte que nos aclare cómo es, pues todas las vacas nos parecen iguales. Así. si Alá quiere, seremos, ciertamente, bien dirigidos».

İtalyanca: 

Dissero: "Chiedi al tuo Signore che dia maggiori particolari, perché veramente per noi le giovenche si assomigliano tutte. Così, se Allah vuole, sa remo ben guidati".

Almanca: 

Sie sagten: "Richte Bittgebet für uns an deinen HERRN, damit ER uns verdeutlicht, wie sie ist, denn die Kühe scheinen uns ja ähnlich zu sein. Und gewiß, wir werden, wenn ALLAH will, sicherlich fündig sein."

Çince: 

他们说:请你替我们请求你的主为我们说明那头牛的情状,因为在我们看来,牛都是相似的,如果真主意欲,我们必获指导。

Hollandaca: 

"Bid uwen Heer, ons duidelijk te verklaren hoe deze koe moet zijn; want wij vinden wel koeien die elkander gelijken, en zij zullen dan alleen goed in onze keuze geleid worden, als God het wil."

Rusça: 

Они сказали: "Помолись за нас своему Господу, чтобы Он разъяснил нам, какова же она, ведь коровы кажутся нам похожими одна на другую. И если Аллах пожелает, то мы последуем прямым путем".

Somalice: 

waxay dhaheen no hari Eebahaa ha noo caddeeyo waxay tahay, maxaa yeelay waxaa is kaga, kaana shabbahday (isu ekaatay) Lo'dee, hadduu Eebe doonana waan toosaynaa.

Swahilice: 

Wakasema: Tuombee kwa Mola wako Mlezi atupambanulie ni yupi? Hakika tunaona ng'ombe wamefanana. Na kwa yakini, Inshaallah, Mwenyezi Mungu akipenda, tutaongoka.

Uygurca: 

ئۇلار: «پەرۋەردىگارىڭغا ئىلتىجا قىلغىن، ئۇنىڭ قانداق ئىكەنلىكىنى بىزگە بايان قىلسۇن، (يەنى دېھقانچىلىققا ئىشلىتىلگەن كالىمۇ، ياكى سەمرىتىش ئۈچۈن بېقىلغان كالىمۇ؟) بۇ بىزگە مۈجمەل بولۇپ قالدى (بۇ ئېنىق بولىدىغان بولسا) خۇدا خالىسا (ئۇنى) بىز چوقۇم تاپىمىز» دېدى

Japonca: 

かれらは言った。「あなたの主に御願いして,それはどんな(牛)か,あたしたちにはっきりさせて下さい。単に雌牛では,わたしたちにはどうも同じに思える。もしアッラーが御望みなら,わたしたちはきっと正しく導いて頂けよう。」

Arapça (Ürdün): 

«قالوا ادع لنا ربك يبين لنا ما هي» أسائمة أم عاملة «إن البقر» أي جنسه المنعوت بما ذكر «تشابه علينا» لكثرته فلم نهتد إلى المقصودة «وإنا إن شاء الله لمهتدون» إليها وفي الحديث (لو لم يستثنوا لما بينت لهم لآخر الأبد).

Hintçe: 

तब कहने लगे कि तुम अपने खुदा से दुआ करो कि हमें ज़रा ये तो बता दे कि वह (गाय) और कैसी हो (वह) गाय तो और गायों में मिल जुल गई और खुदा ने चाहा तो हम ज़रूर (उसका) पता लगा लेगे

Tayca: 

พวกเขากล่าวว่า โปรดวิงวอนต่อพระเจ้าของท่านให้แก่เราเถิด พระองค์ก็จะทรงแจ้งแก่พวกเราว่า วัวนั้นเป็นอย่างไร ? แท้จริงวัวนั้นมันคล้าย ๆ กันแก่พวกเรา และหากอัลลอฮ์ทรงประสงค์แน่นอนพวกเราก็เป็นผู้ที่ได้รับคำแนะนำ

İbranice: 

אמרו ':בקש לנו מריבונך למען יבאר לנו יותר מה היא, כי כל הפרות דומות בעינינו. למען נהיה מודרכים, אם ירצה אלוהים

Hırvatça: 

"Moli za nas Gospodara svoga", rekoše oni, "da nam objasni kakva još treba biti, jer nama krave izgledaju slične, a mi ćemo nju, ako Allah htjedne, sigurno pronaći."

Rumence: 

Ei i-au spus: “Cheamă-L pe Domnul tău, pentru noi, să ne lămurească El cum să fie, căci toate vacile ne par la fel, însă, dacă Dumnezeu voieşte, vom fi călăuziţi.”

Transliteration: 

Qaloo odAAu lana rabbaka yubayyin lana ma hiya inna albaqara tashabaha AAalayna wainna in shaa Allahu lamuhtadoona

Türkçe: 

Şöyle dediler: "Dua et Rabbine, açıklasın bize neymiş o! Çünkü bu inek, bizim gözümüzde başkalarıyla karıştı. Ve biz, Allah dilerse, doğruya ve güzele elbette kılavuzlanacağız."

Sahih International: 

They said, "Call upon your Lord to make clear to us what it is. Indeed, [all] cows look alike to us. And indeed we, if Allah wills, will be guided."

İngilizce: 

They said: "Beseech on our behalf Thy Lord to make plain to us what she is: To us are all heifers alike: We wish indeed for guidance, if Allah wills."

Azerbaycanca: 

Onlar (yenə) söylədilər: “Bizim üçün Rəbbinə dua et ki, onun əsl sifətini bizə bildirsin, çünki biz (ümumiyyətlə) inəkləri bir-birinə bənzədirik. Əgər Allah istəsə (biz kəsilməsi əmr edilən o inəyi tapar və bu məsələ barəsində), əlbəttə, düz yolda olarıq”.

Süleyman Ateş: 

Bizim için Rabbine du'a et, onun nasıl bir şey olduğunu bize açıklasın. Zira o inek bize (başka ineklere) benzer geldi. Ama Allah dilerse mutlaka (emredileni yapmağa) yol buluruz. dediler.

Diyanet Vakfı: 

"(Ey Musa!) Bizim için, Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın, nasıl bir inek keseceğimizi anlayamadık. Biz, inşaallah emredileni yapma yolunu buluruz" dediler.

Erhan Aktaş: 

Yine onlar: “Bizim için Rabb’ine sor; onun niteliğini açıklasın. Zira bizce sığırların hepsi birbirine benziyorlar; eğer Allah dilerse biz doğru olanı bulmuş oluruz.” dediler.

Kral Fahd: 

«(Ey Musâ!) Bizim için, Rabbine dua et de onun nasıl bir sığır olduğunu bize açıklasın, zira nasıl bir inek keseceğimizi anlayamadık. Fakat Allah dilerse bizler herhalde (nasıl bir inek keseceğimizi) buluruz» dediler.

Hasan Basri Çantay: 

(Yine) demişlerdi: «Bizim için Rabbine duâ et de o nedir? Apaçık anlatsın bize. Çünkü bizce bir çok inekler birbirine benziyor. Allah dilerse (istenen ineği bulmıya) muvaffak oluruz (yahud hidâyete erdirilmiş bulunuruz).

Muhammed Esed: 

Onlar: "Rabbine bizim için dua et de onun nasıl olacağını bize (daha açık) bildirsin, (çünkü) bize göre tüm sığırlar birbirine benzer; ve sonra, Allah arzu ederse biz elbette doğru yola yöneliriz!" dediler.

Gültekin Onan: 

2:68

Ali Fikri Yavuz: 

Onlar (tekrar) şöyle dediler: “ - Bizim için Rabbine dua et de bize açıklasın, nedir o? Çünkü bizce sığırlar birbirine benziyor. Allah dilerse, biz (kesilmesi istenen o sığırı) elbette buluruz ve hidayete ereriz.”

Portekizce: 

Disseram: Roga ao teu Senhor para que nos indique como deve ser, uma vez que todo bovino nos parece igual e, se aDeus aprouver, seremos guiados.

İsveççe: 

De sade: "Be din Herre i vårt namn att göra klart för oss hur den skall se ut; för oss är nämligen den ena kon den andra lik; om Gud vill, skall vi då göra rätt."

Farsça: 

گفتند: از پروردگارت بخواه برای ما بیان کند که [نهایتاً آن گاو] چه گاوی است؟ زیرا این گاو بر ما مُبهم و مُشتبه شده، و اگر خدا بخواهد [به شناخت آن] هدایت خواهیم شد.

Kürtçe: 

ووتیان: داوامان بۆ بکە لەپەروەردگارت تەواو بۆمان ڕوون بکاتەوە چۆن بێ ئەومانگایە؟ بەڕاستی مانگاکەمان لێ تێک چووە وە بەڕاستی ئێمە ئەگەر خوا بیەوێ ڕێنمونی وەردەگرین

Özbekçe: 

Улар: «Роббингга дуо қил, унинг қандай эканини бизга баён қилиб берсин, сигир бизга ноаниқ бўлиб қолди, биз, иншааллоҳ, албатта ҳидоят топувчимиз», дедилар.

Malayca: 

Mereka berkata lagi: "Pohonkanlah kepada Tuhanmu untuk kami, supaya diterangkanNya kepada kami lembu betina yang mana satu? Kerana sesungguhnya lembu yang dikehendaki itu kesamaran kepada kami (susah kami memilihnya), dan kami insya Allah akan mendapat petunjuk (untuk mencari dan menyembelih lembu itu)".

Arnavutça: 

Ata (përsëri) thanë: “Lutju Zotit tënd, që të na shpjegoje çfarë është ajo, sepse, lopët po i gjasojnë (njëra-tjetrës) e ne, në dashtë Zoti, do të udhëzohemi në rrugën e drejtë (si jemi urdhëruar)”.

Bulgarca: 

Рекоха: “Позови ни твоя Господ, да ни разкрие каква да бъде - за нас кравите си приличат. И ако Аллах желае, ще сме напътени.”

Sırpça: 

"Замоли за нас Господара свога", рекоше они, "да нам објасни каква још треба бити, јер нама краве изгледају сличне, а ми ћемо њу, ако Аллах хоће, сигурно да пронађемо."

Çekçe: 

Řekli: 'Popros za nás Pána svého, aby nám vysvětlil, jaká ještě má být, neboť všechny krávy se nám zdají mezi sebou podobné; a pak budeme - jestliže Bohu se zachce - správně vedeni!'

Urduca: 

پھر بولے اپنے رب سے صاف صاف پوچھ کر بتاؤ کیسی گائے مطلوب ہے، ہمیں اس کی تعین میں اشتباہ ہو گیا ہے اللہ نے چاہا، تو ہم اس کا پتہ پالیں گے

Tacikçe: 

Гуфтанд: «Барои мо Парвардигоратро бихон то бигӯяд он чӣ гуна говест? Ки он гов бар мо муштабеҳ шудааст ва агар Худо бихоҳад мо, ба он роҳ меёбам».

Tatarca: 

Алар әйттеләр: "Ий Муса, Раббыңнан сора ул сыерның бөтен хәлен безгә бәян итсен! Ул сыер кырда утлап йөрүчеме? Яки җир сөрүчеме? Бер-берсенә охшаган сыерларны күрдек, ләкин үзебезгә кирәк сыерны аера алмадык. Әгәр ул сыерның бөтен хәлен безгә бәян итсә, Аллаһ теләсә, ул сыерны табарбыз"

Endonezyaca: 

Mereka berkata: "Mohonkanlah kepada Tuhanmu untuk kami agar Dia menerangkan kepada kami bagaimana hakikat sapi betina itu, karena sesungguhnya sapi itu (masih) samar bagi kami dan sesungguhnya kami insya Allah akan mendapat petunjuk (untuk memperoleh sapi itu)".

Amharca: 

«ለኛ ጌታህን ጠይቅልን፤ እርሷ ምን እንደኾነች ይግለጽልን፤ ከብቶች በኛ ላይ ተመሳሰሉብን፡፡ እኛም አላህ የሻ እንደኾነ በእርግጥ ተመሪዎች ነን» አሉ፡፡

Tamilce: 

(மூஸாவின் சமுதாயத்தினர்) கூறினார்கள்: “எங்களுக்காக உம் இறைவனிடம் பிரார்த்திப்பீராக! அது எது (வேலைக்கு பயன்படுத்தப்பட்டதா, இல்லையா)? என எங்களுக்கு அவன் விவரிப்பான். மாடுகள் (பல வகைகளாக இருப்பதால் அவற்றில் எதை நாங்கள் அறுக்க வேண்டும் என்பதில் அவை) எங்களுக்கு குழப்பமாக (சந்தேகமாக) இருக்கின்றன. நிச்சயமாக நாங்கள் அல்லாஹ் நாடினால் திட்டமாக நேர்வழி பெறுவோம்.”

Korece: 

그들이 말하길 그것이 어떤 소인지 당신의 주님께 청하여 설 명하여 달라 실로 그 암소들이 우리에게는 닮아보이도다 진실로 우리는 하나님의 뜻이라면 그것을 알게 되리라

Vietnamca: 

Họ (lại tiếp tục yêu cầu Musa), nói: “Người hãy cầu nguyện Thượng Đế của Người trình bày chi tiết hơn nữa về nó, bởi con bò cái đều giông giống nhau, chúng tôi khó phân biệt, In-Sha-Allah(3) lần này chúng tôi sẽ được chỉ đúng.” (3) In-Sha-Allah nghĩa là “Nếu Allah muốn”. Đây là câu nói mà tín đồ Muslim nên nói khi muốn nói hay làm một điều gì đó ở tương lai.