Arapça:
فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَٰهَ إِلَّا اللَّهُ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنبِكَ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ ۗ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مُتَقَلَّبَكُمْ وَمَثْوَاكُمْ
Çeviriyazı:
fa`lem ennehû lâ ilâhe ille-llâhü vestagfir liẕembike velilmü'minîne velmü'minât. vellâhü ya`lemü müteḳallebeküm vemeŝvâküm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ey Muhammed! Bil ki, Allah'tan başka hiçbir ilâh yoktur. Hem kendi günahın için, hem de mümin erkekler ve mümin kadınlar için Allah'tan bağışlanma dile. Allah, sizin gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.
Diyanet İşleri:
Bil ki, Allah'tan başka tanrı yoktur; kendinin, inanmış erkek ve kadınların günahlarının bağışlanmasını dile. Allah, gezip dolaştığınız ve duracağınız yerleri bilir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Artık bil ki şüphe yok, Allah'tan başka yoktur tapacak ve kendi suçun ve inanan erkeklerle kadınların suçları için yarlıganma dile ve Allah, sizin dönüp dolaştığınız yeri de, size yurt olacak yeri de bilmektedir.
Şaban Piriş:
Öyleyse bil ki Allah’tan başka (hak) ilah yoktur. Günahların için, mü’min erkekler ve mü’min kadınlar için bağışlanma dile! Allah, sizin gezip dolaştığınız yeri de, duracağınız yeri de bilir.
Edip Yüksel:
Bil ki, ALLAH'tan başka tanrı yoktur. Kendinin, inanan erkeklerin ve inanan kadınların günahları için bağışlanma dile. ALLAH sizin tüm hareketlerinizi ve duracağınız yeri bilir.
Ali Bulaç:
Şu halde bil; gerçekten, Allah'tan başka İlah yoktur. Hem kendi günahın, hem mü'min erkekler ve mü'min kadınlar için mağfiret dile. Allah, sizin dönüp-dolaşacağınız yeri bilir, konaklama yerinizi de.
Suat Yıldırım:
O halde şu gerçeği hiç unutma ki:Allah'tan başka ilah yoktur.Sen hem kendi günahın , hem mümin erkeklerin ve mümin kadınların günahı için Allah’tan af dile.Allah, (dünyada) dönüp dolaştığınız yeri de, (âhirette) varıp duracağınız yeri de pek iyi bilir. [6,59-60; 11,6]
Ömer Nasuhi Bilmen:
İmdi şunu bil ki, «Şüphe yok, Allah´tan başka ilâh yoktur». Ve günâhın için ve imânlı erkekler ile imânlı kadınlar için mağfiret dile. Ve Allah, dolaştığınız yeri de, durduğunuz yeri de bilir.
Yaşar Nuri Öztürk:
Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir.
Bekir Sadak:
Kendileri icin dogru yol belli olduktan sonra ardlarina donenleri, bu isi yapmaya seytan suruklemis, onlara umit vermistir.
İbni Kesir:
Bil ki
Adem Uğur:
Bil ki, Allah´tan başka ilâh yoktur. (Habibim!) Hem kendinin hem de mümin erkeklerin ve mümin kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.
İskender Ali Mihr:
Bu durumda Allah´tan başka İlâh olmadığını bil ve kendi günahların için, mü´min erkekler ve mü´min kadınlar için mağfiret dile. Ve Allah, sizin dönüşünüzü ve sizin yurdunuzu bilir.
Celal Yıldırım:
Bil ki, başka hiçbir ilâh yok ancak Allah var. Hem kendi kusurlarından hem de mü´min erkeklerin ve mü´min kadınların kusur ve günahlarından dolayı bağışlanma dile.. Allah, dönüp dolaşacağınız, varıp kalacağınız yeri bilir.
Tefhim ul Kuran:
Şu halde bil
Fransızca:
Sache donc qu'en vérité, il n'y a point de divinité à part Allah, et implore le pardon pour ton péché, ainsi que pour les croyants et les croyantes. Allah connaît vos activités (sur terre) et votre lieu de repos (dans l'au-delà) .
İspanyolca:
Sabe, pues, que no hay más dios que Alá y pide perdón por tu pecado, así como por los creyentes y las creyentes. Alá conoce vuestras idas y venidas y dónde moráis.
İtalyanca:
Sappi che in verità non c'è dio all'infuori di Allah e implora perdono per la tua colpa e per i credenti e le credenti. Allah ben conosce il vostro affanno e il vostro rifugio.
Almanca:
So stelle es durch Wissen fest, daß es gewiß keine Gottheit außer ALLAH gibt, und bitte um Vergebung für deine Verfehlung und für die Mumin-Männer und Mumin-Frauen! Und ALLAH kennt euer Herumreisen und eure Unterkunft.
Çince:
你应当知道,除真主外,绝无应受崇拜的,你应当为你的过失而求饶,并应当为众信士和众信女而求饶。真主是全知你们的活动和归宿的。
Hollandaca:
Weet dus, dat er geen God buiten God is, en vraag vergiffenis voor uwe zonden, en voor de ware geloovigen, zoowel mannelijke als vrouwelijke. God kent de zaken, welke gij in de wereld verricht, en uwe verblijfplaats hiernamaals.
Rusça:
Знай же, что нет божества, кроме Аллаха, и проси прощения за свой грех и за верующих мужчин и верующих женщин. Аллах знает о ваших передвижениях и вашей обители.
Somalice:
Ogow (kuna sugnow Nabiyow) inaan Eebe mooyeen Ilaah kale jirin, una dambi dhaaf waydii naftaada iyo mu'miniinta Rag iyo Haweenba, Eebana waa ogyahay dhaqdhqaaqiinna iyo nagaadigiinnaba.
Swahilice:
Basi jua ya kwamba hapana mungu ila Mwenyezi Mungu, na omba maghufira kwa dhambi zako na za Waumini wanaume na Waumini wanawake. Na Mwenyezi Mungu anajua mahali penu pa kwenda na kurudi, na mahali penu pa kukaa.
Uygurca:
بىلگىنكى، اﷲ تىن باشقا ھېچ مەبۇد (بەرھەق) يوقتۇر، گۇناھىڭ ئۈچۈن، ئەر - ئايال مۆمىنلەر ئۈچۈن مەغپىرەت تىلىگىن، اﷲ سىلەرنىڭ (بۇ دۇنيادىكى) ھەرىكىتىڭلارنى ۋە (ئاخىرەتتىكى) جايىڭلارنى بىلىدۇ (شۇڭا ئاخىرەتلىك ئۈچۈن تەييارلىنىڭلار)
Japonca:
だから知れ。アッラーの外に神はないことを。そしてあなたの罪過に対し御赦しを請え。また信仰する男たち,信仰する女たちのためにも御赦しを請え。本当にアッラーは,あなたがたの働き振りも,休み方も(凡て)知っておられる。
Arapça (Ürdün):
(فاعلم أنه لا إله إلا الله) أي دم يا محمد على علمك بذلك النافع في القيامة (واستغفر لذنبك) لأجله قيل له ذلك مع عصمته لتستن به أمته، وقد فعله قال صلى الله عليه وسلم: "" إني لأستغفر الله في كل يوم مائة مرة "" (وللمؤمنين والمؤمنات) فيه إكرام لهم بأمر نبيهم بالاستغفار لهم (والله يعلم متقلبكم) متصرفكم لأشغالكم في النهار (ومثواكم) مأواكم إلى مضاجعكم بالليل، أي هو عالم بجميع أحوالكم لا يخفى عليه شيء منها فاحذروه، والخطاب للمؤمنين وغيرهم.
Hintçe:
तो फिर समझ लो कि ख़ुदा के सिवा कोई माबूद नहीं और (हम से) अपने और ईमानदार मर्दों और ईमानदार औरतों के गुनाहों की माफ़ी मांगते रहो और ख़ुदा तुम्हारे चलने फिरने और ठहरने से (ख़ूब) वाक़िफ़ है
Tayca:
ฉะนั้นพึงรู้เถิดว่า ไม่มีพระเจ้าอื่นใดนอกจากอัลลอฮ. และจงขออภัยโทษต่อความผิดเพื่อตัวเจ้าและเพื่อบรรดาผู้ศรัทธาหญิง และอัลลอฮ.ทรงรู้ดียิ่งถึงพฤติการณ์ของพวกเจ้าและที่พำนักของพวกเจ้า
İbranice:
דע כי אין אלוה מבלעדי אלוהים, ובקש סליחה על חטאיך וחטאי המאמינים והמאמינות, ואלוהים יודע את כל אשר עושים במשך היום ובלילה
Hırvatça:
Znaj da nema boga osim Allaha! Traži oprost za svoje grijehe i za vjernike i vjernice! Allah zna vaše kretnje, kud se krećete i mjesto vašeg smiraja gdje boravite.
Rumence:
Să ştii că nu este dumnezeu afară de Dumnezeu! Cere iertare pentru păcatele tale, precum şi pentru credincioşi şi credincioase! Dumnezeu vă cunoaşte umbletul şi odihna.
Transliteration:
FaiAAlam annahu la ilaha illa Allahu waistaghfir lithanbika walilmumineena waalmuminati waAllahu yaAAlamu mutaqallabakum wamathwakum
Türkçe:
Allah'tan başka tanrı olmadığını kuşkusuzca bil! Hem kendi günahın için hem de mümin erkeklerle mümin kadınlar için af dile. Allah sizin, dönüp dolaşacağınız yeri de varıp ulaşacağınız yeri de bilir.
Sahih International:
So know, [O Muhammad], that there is no deity except Allah and ask forgiveness for your sin and for the believing men and believing women. And Allah knows of your movement and your resting place.
İngilizce:
Know, therefore, that there is no god but Allah, and ask forgiveness for thy fault, and for the men and women who believe: for Allah knows how ye move about and how ye dwell in your homes.
Azerbaycanca:
(Ya Rəsulum!) Bil ki, Allahdan başqa heç bir tanrı yoxdur. (Ondan) həm öz günahlarının, həm də mö’min kişilərin və qadınların bağışlanmasını dilə. Allah gəzib-dolandığınız yeri də, dayanıb-duracağınız yeri də bilir! (Sizin gündüzlər-gecələr dünyada nə işlə məşğul olduğunuz, axirətdə harada olacağınız Allaha mə’lumdur. Ondan heç nə gizli qalmaz!)
Süleyman Ateş:
Allah'tan başka tanrı olmadığını bil ve kendi günahın, inanan erkeklerin ve inanan kadınların günahı için (Allah'tan) mağfiret dile. Allah, dönüp dolaşacağınız yeri ve varıp duracağınız yeri bilir.
Diyanet Vakfı:
Bil ki, Allah'tan başka ilah yoktur. (Habibim!) Hem kendinin hem de mümin erkeklerin ve mümin kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.
Erhan Aktaş:
O halde, Allah’tan başka ilâh olmadığını bil. Kendi suçların için, inanan erkekler ve kadınlar için bağışlanma dile. Allah, dönüp dolaşacağınız yeri ve varıp duracağınız yeri bilir.(1)
Kral Fahd:
Bil ki, Allah'tan başka ilâh yoktur. (Habibim!) Hem kendinin hem de mümin erkeklerin ve mümin kadınların günahlarının bağışlanmasını dile! Allah, gezip dolaştığınız yeri de duracağınız yeri de bilir.
Hasan Basri Çantay:
Binâen´aleyh (fırsat elde iken) şu: «Allahdan başka hiçbir Tanrı yokdur» hakıykatını bil, hem kendinin, hem erkek mü´minlerle kadın mü´minlerin günâhının yarlığanmasını iste Allah dolaşdığınız yeri de bilir, barındığınız yeri de.
Muhammed Esed:
O halde, (ey insanoğlu,) bil ki Allah´tan başka ilah yoktur ve (hala vakit varken) kendi günahlarının ve öteki bütün mümin erkek ve kadınların (günahlarının) bağışlanmasını dile! Çünkü Allah bütün geliş gidişlerinizi ve (dinlenmek için) bütün kalışlarınızı bilir.
Gültekin Onan:
Şu halde bil
Ali Fikri Yavuz:
Şimdi (Ey Rasûlüm): Şunu bil ki, Allah’dan başka hiç bir ilâh yoktur. Bir de kendi günahına ve mümin erkeklerle mümin kadınlara mağfiret dile. Allah (dünyada) dolaştığınız yeri de bilir, (ahirette) duracağınız yeri de...
Portekizce:
Sabe, portanto, que não há mais divindade, além de Deus e implora o perdão das tuas faltas, assim como das dos fiéis edas fiéis, porque Deus conhece as vossas atividades e os vossos destinos.
İsveççe:
Håll fast vid din kunskap att det inte finns någon gud utom Gud; be Honom om förlåtelse för dina synder och [be om förlåtelse] för alla troende män och kvinnor! Gud vet vad ni dagligen bekymrar er om och målet där ni [till sist] får vila.
Farsça:
پس بدان که هیچ معبودی جز خدا نیست [بنابراین بر معرفت و آگاهیت نسبتِ به حق استوار باش]؛ و از میان رفتن [توطئه ها و موانعی که به وسیله دشمنان در راه پیشرفت دعوتت به اسلام] برای تو و مردان و زنان با ایمان ایجاد شده از خدا بخواه، و برای زنان و مردان مؤمن طلب آمرزش کن و خدا محل رفت و بازگشت شماو قرارگاهتان را می داند.
Kürtçe:
کەواتە دڵنیابە وبزانە بێجگە لە (اللە) ھیچ پەرستراوێکی بەھەق و ڕاست نیە وە داوای لێبوردن بکە (لەخوا) بۆ گوناھی خۆت وە بۆ (گوناھی) پیاوان وئافرەتانی ئیماندار وە بێگومان خوا دەزانێت بە جم وجوڵتان (لە ڕۆژدا) وئارام گرتنتان (لە شەودا)
Özbekçe:
Бас, билгин: Аллоҳдан ўзга ибодатга сазовор зот йўқ, ўзингнинг, мўминларнинг ва мўминаларнинг гуноҳларини мағфират қилинишини сўра. Аллоҳ сизларнинг кезар жойларингизни ҳам, борар жойларингизни ҳам билур. (Аллоҳ таолонинг «Билгин» деб хитоб қилиши ақида масаласида билим зарурлигига таъкиддир. Бу ишда кўр-кўрона тақлид фойда бермайди. Демак, «Аллоҳдан ўзга ибодатга сазовор зот йўқ»лигига ақида қилиш билим асосида бўлиши жуда ҳам яхши бўлар экан.)
Malayca:
Oleh itu, maka tetapkanlah pengetahuanmu dan keyakinanmu (wahai Muhammad) bahawa sesungguhnya tiada Tuhan yang berhak disembah melainkan Allah, dan mintalah ampun kepadaNya bagi salah silap yang engkau lakukan, dan bagi dosa- dosa orang-orang yang beriman - lelaki dan perempuan; dan (ingatlah), Allah mengetahui akan keadaan gerak-geri kamu (di dunia) dan keadaan penetapan kamu (di akhirat).
Arnavutça:
Dije se s’ka zot (tjetër) pos Perëndisë! Kërko falje për mëkatet tua dhe për besimtarët e besimtaret. Perëndia di se ku silleni ju dhe ku qëndroni (banoni).
Bulgarca:
И знай [о, Мухаммад], че няма друг Бог освен Аллах! И моли опрощение за своя грях и за вярващите мъже и жени! Аллах знае къде се движите и къде пребивавате.
Sırpça:
Знај да нема бога осим Аллаха! Тражи опрост за своје грехе и за вернике и вернице! Аллах зна куда се крећете и где боравите.
Çekçe:
Věz tedy, že není božstva kromě Boha, a pros za odpuštění vin svých i vin mužů a žen věřících! Bůh dobře ví o přecházení vašem a zná i konečný příbytek váš.
Urduca:
پس اے نبیؐ، خوب جان لو کہ اللہ کے سوا کوئی عبادت کا مستحق نہیں ہے، اور معافی مانگو اپنے قصور کے لیے بھی اور مومن مردوں اور عورتوں کے لیے بھی اللہ تمہاری سرگرمیوں کو بھی جانتا ہے اور تمہارے ٹھکانے سے بھی واقف ہے
Tacikçe:
Пас бидон, ки ҳеҷ худое ҷуз Оллоҳ нест. Аз гуноҳи худ ва аз гуноҳи мардону занони мӯъмин бахшоиш бихоҳ. Худо медонад, ки рӯз ба куҷо меравед ва шаб ба куҷо меоромед,
Tatarca:
Бик белгел: һич Илаһә юктыр, мәгәр Аллаһ Үзе генәдер, гөнаһларыңа истигъфар кыл һәм өммәтеңнең ирләре вә хатыннары өчен дә истигъфар кыл, Аллаһ сезнең көндезләрен ниләр эшләп йөрегәнегезне һәм кичләрен нинди гамәлләр кылганыгызны яхшы беләдер.
Endonezyaca:
Maka ketahuilah, bahwa sesungguhnya tidak ada Ilah (sesembahan, tuhan) selain Allah dan mohonlah ampunan bagi dosamu dan bagi (dosa) orang-orang mukmin, laki-laki dan perempuan. Dan Allah mengetahui tempat kamu berusaha dan tempat kamu tinggal.
Amharca:
እነሆ ከአላህ ሌላ አምላክ አለመኖሩንም ዕወቅ፡፡ ስለ ስህተትህም ለምእመናንም ምሕረትን ለምን፡፡ አላህም መዘዋወሪያችሁን፣ መርጊያችሁንም ያውቃል፡፡
Tamilce:
ஆக, (நபியே!) “நிச்சயமாக அல்லாஹ்வைத் தவிர (உண்மையில் வணங்கத்தகுதியான) இறைவன் அறவே இல்லை” என்பதை நன்கறிந்து கொள்வீராக! இன்னும், உமது தவறுகளுக்காகவும் நம்பிக்கை கொண்ட ஆண்களுக்காகவும், நம்பிக்கை கொண்ட பெண்களுக்காகவும் பாவமன்னிப்பு கோருவீராக! நீங்கள் (பகலில்) சுற்றுகிற இடங்களையும் (இரவில் தூங்குவதற்காக நீங்கள் ஒதுங்குகிற) உங்கள் தங்குமிடங்களையும் அல்லாஹ் நன்கறிவான். (உங்கள் காலை, மாலை, இரவு என எதுவும் அல்லாஹ்விற்கு மறைந்தவை அல்ல.)
Korece:
그러므로 하나님 외에 신이 없음을 알라 그리고 그대의 잘못 과 맏는 남성과 믿는 여성의 과오 를 위해 용서를 구하라 하나님은 너희의 행위와 너희가 거주할 곳 을 알고 계시니라
Vietnamca:
Vì vậy, (hỡi Thiên Sứ Muhammad!) Ngươi hãy biết rằng quả thật không có Thượng Đế đích thực nào khác ngoài Allah. Ngươi hãy xin Ngài tha thứ tội lỗi của Ngươi và cầu xin Ngài tha thứ tội lỗi cho những người có đức tin cả nam lẫn nữ. Allah biết rõ sự di chuyển và nghỉ ngơi của các ngươi.
Ayet Linkleri: