Arapça:
وَإِذْ قَالَ مُوسَىٰ لِقَوْمِهِ إِنَّ اللَّهَ يَأْمُرُكُمْ أَن تَذْبَحُوا بَقَرَةً ۖ قَالُوا أَتَتَّخِذُنَا هُزُوًا ۖ قَالَ أَعُوذُ بِاللَّهِ أَنْ أَكُونَ مِنَ الْجَاهِلِينَ
Çeviriyazı:
veiẕ ḳâle mûsâ liḳavmihî inne-llâhe ye'müruküm en teẕbeḥû beḳarah. ḳâlû etetteḫiẕünâ hüzüvâ. ḳâle e`ûẕü billâhi en ekûne mine-lcâhilîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Hani bir zamanlar Musa kavmine demişti ki Allah, size bir bakara (sığır) boğazlamanızı emrediyor. Onlar da "ayol sen bizimle eğleniyor, alay mı ediyorsun?" dediler. Musa da: "Böyle cahillerden biri olmaktan Allah'a sığınırım." dedi.
Diyanet İşleri:
Musa milletine: "Allah muhakkak bir sığır boğazlamanızı buyuruyor" demişti; "Bizi alaya mı alıyorsun?" dediklerinde de: "Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Gene bir zaman Musa, kavmine demişti ki: Şüphe yok ki Allah, size bir inek boğazlamanızı emrediyor. Kavmi, bizimle alay mı ediyorsun demişti. Musa, Allah'a sığınırım bilgisizlere katılmaktan demişti.
Şaban Piriş:
Hani Musa kavmine: "Allah, size bir inek kesmenizi emrediyor" demişti. Onlar: "Bizimle alay mı ediyorsun?" demişlerdi. Musa da: "Ben cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım" demişti.
Edip Yüksel:
Hani, Musa halkına: "ALLAH bir düve boğazlamanızı emrediyor," demişti. "Bizimle alay mı ediyorsun," deyince de "Cahilce davranmaktan ALLAH'a sığınırım," dedi.
Ali Bulaç:
Hani Musa kavmine: "Allah, muhakkak sizin bir sığır kesmenizi emrediyor" demişti. "Bizi alaya mı alıyorsun?" dediler. (Musa) "Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım" dedi.
Suat Yıldırım:
Bir vakit de Mûsâ kavmine: «Allah, bir sığır kesmenizi emrediyor» demiş, onlar da: «Ay! Sen bizimle alay mı ediyorsun» diye cevap vermişlerdi. Mûsâ da «Öyle cahillere katılmaktan Allah'a sığınırım» demişti.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Bir vakitte Mûsa (aleyhisselâm) kavmine dedi ki: «Allah Teâlâ bir sığır boğazlamanızı size muhakkak emrediyor.» Dediler ki: «Sen bizimle istihzâ mı ediyorsun?» Mûsa aleyhisselâm da dedi ki: «Ben cahillerden olmaklığımdan Allah Teâlâ´ya sığınırım.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Mûsa, toplumuna dedi ki: "Allah size, bir inek boğazlamanızı emrediyor." Dediler ki: "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" Dedi ki: "Cahillerden biri olmaktan Allah'a sığınırım."
Bekir Sadak:
Musa milletine: «Allah muhakkak bir sigir bogazlamanizi buyuruyor» demisti
İbni Kesir:
Hani, bir de Musa kavmine: Allah, herhalde bir sığır boğazlamanızı emrediyor, demişti. Onlar: Sen bizimle alay mı ediyorsun, demişlerdi. Musa da: Ben cahillerden olmaktan Allah´a sığınırım, demişti.
Adem Uğur:
Musa, kavmine: Allah bir sığır kesmenizi emrediyor, demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. O da: Cahillerden olmaktan Allah´a sığınırım, demişti.
İskender Ali Mihr:
Musa kavmine: “Muhakkak ki Allah, sizin bir inek kesmenizi emrediyor.” demişti. (Onlar): “Bizimle alay mı ediyorsun?” dediler. (Musa) onlara: “Cahillerden olmaktan Allah´a sığınırım.” demişti.
Celal Yıldırım:
Hatırlayın ki bir vakit de Musa, milletine : «Allah size bir sığır boğazlamanızı emrediyor» demişti. Onlar (atalarınız): «Bizi alaya mı alıyorsun ?!» demişlerdi. O da : «Öyle câhillerden olmaktan Allah´a sığınırım» demişti.
Tefhim ul Kuran:
Hani Musa kavmine: «Allah, muhakkak sizin bir sığır kesmenizi emrediyor» demişti. Onlar: «Bizi alaya mı alıyorsun?» demişlerdi. (O da) «Cahillerden olmaktan Allah´a sığınırım» demişti.
Fransızca:
(Et rappelez-vous,) lorsque Moïse dit à son peuple : "Certes Allah vous ordonne d'immoler une vache" . Ils dirent : "Nous prends-tu en moquerie ? " "Qu'Allah me garde d'être du nombre des ignorants" dit-il.
İspanyolca:
Y cuando Moisés dijo a su pueblo: «Alá os ordena que sacrifiquéis una vaca». Dijeron: «¿Nos tomas a burla?» Dijo: «¡Alá me libre de ser de los ignorantes!»,
İtalyanca:
E quando Mosè disse al suo popolo: "Allah vi ordina di sacrificare una giovenca!". Risposero: "Ti prendi gioco di noi?""Mi rifugio in Allah dall'essere tra gli ignoranti".
Almanca:
Und (erinnere daran), als Musa zu seinen Leuten sagte: "Gewiß, ALLAH gebietet euch, eine Kuh zu schlachten." Sie sagten: "Nimmst du uns etwa zum Spott?" Er sagte: "Ich suche Schutz bei ALLAH davor, einer der Unwissenden zu sein."
Çince:
当时,穆萨对他的宗族说:真主的确命令你们宰一头牛。他们说:你愚弄我们吗?他说:我求真主保佑我,以免我变成愚人。
Hollandaca:
Toen Mozes tot zijn volk zeide: "God gebiedt u eene koe te offeren," toen antwoordden zij; "Spot gij met ons?" Hij zeide: "God beware mij tot de zotten te behooren."
Rusça:
Вот Муса (Моисей) сказал своему народу: "Аллах приказывает вам зарезать корову". Они сказали: "Неужели ты насмехаешься над нами?" Он сказал: "Упаси меня Аллах оказаться одним из невежд".
Somalice:
xusa markuu ku (yidhi) (Nabi) Muuse Qoomkiisa Eebe wuxuu idin fari inaad gawraedaan sac, waxayna dheheen miyaad nagu jees jeesi, wuxuuna yidhi waxaan ka magangali Eebe inaan ka mid noqdo Jaahiliinta.
Swahilice:
Na Musa alipo waambia watu wake: Hakika Mwenyezi Mungu anakuamrisheni mchinje ng'ombe. Wakasema: Je! Unatufanyia mzaha? Akasema: Audhubil lahi! Najikinga kwa Mwenyezi Mungu nisiwe miongoni mwa wajinga.
Uygurca:
ئۆز ۋاقتىدا، مۇسا ئۆز قەۋمىگە: «اﷲ ھەقىقەتەن سىلەرنى بىر كالا بوغۇزلاشقا بۇيرۇيدۇ» دېگەن ئىدى. ئۇلار: «بىزنى مەسخىرە قىلىۋاتامسەن؟» دېدى. مۇسا: «جاھىللاردىن (يەنى مەسخىرە قىلغۇچىلاردىن) بولۇپ قېلىشتىن اﷲ قا سېغىنىپ پاناھ تىلەيمەن» دېدى
Japonca:
またムーサーが,その民に告げてこう言った時を思い起せ。「アッラーは,一頭の雌牛を犠牲に供えることをあなたがたに命じられる。」かれらは言った。「あなたは,わたしたちを愚弄するのか。」かれは祈った。「アッラーよ,あたしを御救い下さい。愚か者の仲間にならないように。」
Arapça (Ürdün):
«و» اذكر «إذ قال موسى لقومه» وقد قُتل لهم قتيل لا يُدرى قاتله وسألوه أن يدعو الله أن يبينه لهم فدعاه «إن الله يأمركم أن تذبحوا بقرة قالوا أتتخذنا هزواً» مهزوءاً بنا حيث تجيبنا بمثل ذلك «قال أعوذ» أمتنع «بالله أن أكون من الجاهلين» المستهزئين.
Hintçe:
और (वह वक्त याद करो) जब मूसा ने अपनी क़ौम से कहा कि खुदा तुम लोगों को ताकीदी हुक्म करता है कि तुम एक गाय ज़िबाह करो वह लोग कहने लगे क्या तुम हमसे दिल्लगी करते हो मूसा ने कहा मैं खुदा से पनाह माँगता हूँ कि मैं जाहिल बनूँ
Tayca:
และจงรำลึกถึงขณะที่มูซาได้กล่าวแก่กลุ่มชนของเขาว่า แท้จริงอัลลอฮฺทรงบัญชาแก่พวกท่านให้เชือดวัวตัวเมียตัวหนึ่ง พวกเขากล่าวว่า ท่านจะถือเอาพวกเราเป็นที่ล้อเล่นกระนั้นหรือ? มูซากล่าวว่า ฉันขอความคุ้มครองต่ออัลลอฮฺให้พ้นจากการที่ฉันจะเป็นพวกโง่เขลาเบาปัญญา
İbranice:
וכאשר אמר משה לעמו: 'אלוהים מצווה עליכם לזבוח פרה.' אמרו ':האם אתה מזלזל בנו'? אמר: 'ישמרני אלוהים מהיות כאחד הבערים
Hırvatça:
I kada Musa reče narodu svome: "Allah vam, doista, naređuje da kravu zakoljete", oni upitaše: "Zbijaš li to ti s nama šalu?", a on reče: "Allahu se utječem od toga da neznalica budem!"
Rumence:
Moise îi spuse poporului său: “Dumnezeu vă porunceşte să jertfiţi o vacă.” Ei i-au spus: “Iţi baţi joc de noi?” El le spuse: “M-a ferit Dumnezeu să fiu dintre cei neştiutori.”
Transliteration:
Waith qala moosa liqawmihi inna Allaha yamurukum an tathbahoo baqaratan qaloo atattakhithuna huzuwan qala aAAoothu biAllahi an akoona mina aljahileena
Türkçe:
Mûsa, toplumuna dedi ki: "Allah size, bir inek boğazlamanızı emrediyor." Dediler ki: "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" Dedi ki: "Cahillerden biri olmaktan Allah'a sığınırım."
Sahih International:
And [recall] when Moses said to his people, "Indeed, Allah commands you to slaughter a cow." They said, "Do you take us in ridicule?" He said, "I seek refuge in Allah from being among the ignorant."
İngilizce:
And remember Moses said to his people: "Allah commands that ye sacrifice a heifer." They said: "Makest thou a laughing-stock of us?" He said: "Allah save me from being an ignorant (fool)!"
Azerbaycanca:
Yadınıza gətirin o vaxtı ki, Musa öz qövmünə: “Allah sizə bir inək kəsmənizi əmr edir!” – dedi. Onlar isə: “Bizi məsxərəyəmi qoyursan?” – dedilər”. (Musa da: ) Allah Özü məni cahil olmaqdan saxlasın!” – dedi.
Süleyman Ateş:
Musa, kavmine: "Allah size bir inek kesmenizi emrediyor." demişti. "Bizimle alay mı ediyorsun?" dediler. "cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım!" dedi.
Diyanet Vakfı:
Musa, kavmine: Allah bir sığır kesmenizi emrediyor, demişti de: Bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. O da: Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım, demişti.
Erhan Aktaş:
Hani, Mûsâ halkına: “Allah, sizden bir sığır kesmenizi istiyor.” demişti. Onlar da: “Sen bizimle alay mı ediyorsun?” dediler. Mûsâ; “Câhillerden olmaktan, Allah’a sığınırım.” dedi.
Kral Fahd:
Musâ, kavmine: Allah size bir sığır kesmenizi emrediyor, demişti de: (Onlar,) Bizimle alay mı ediyorsun? demişlerdi. O da: Cahillerden olmaktan Allah'a sığınırım, demişti.
Hasan Basri Çantay:
Bir zaman da Musa, kavmine: «Allah size her halde bir inek boğazlamanızı emrediyor» demişdi. Onlar: «Bizi eğlence mi ediniyorsun?» demişdi. Musa da: «Ben câhillerden olmakdan Allaha sığınrım» demişdi.
Muhammed Esed:
Hani, o zaman Musa, halkına: "Dinleyin! Allah bir sığır kurban etmenizi emrediyor" demişti. Onlar: "Sen bizimle alay mı ediyorsun?" dediler. O: "Bu kadar cahil olmaktan Allah´a sığınırım!" diye cevap verdi.
Gültekin Onan:
Hani Musa kavmine: "
Ali Fikri Yavuz:
Bir vakit de Mûsâ kavmine: “Allah, size bir sığır kesmenizi emrediyor.” demişti. Onlar: “Bizi alayamı alıyorsun?” demişlerdi. Mûsâ da: “ Ben cahillerden olmaktan Allah’a sığınırım” demişti. (Mûsâ’nın kavminde bir adam öldürülmüş olup katili bilinemiyordu. Bunun üzerine Mûsâ’dan Allah’a duâ ederek kaatili öğrenivermesi istenmişti. O da, Allah’a duâ etti ve kavmine: “-Allah size bir sığır boğazlamanızı emrediyor.” demişti. Önce Mûsâ’ya karşı bu sözü hakikate uzak görmüşler, sonra ciddiyetini anlamışlar ve):
Portekizce:
E de quando Moisés disse ao seu povo: Deus vos ordena sacrificar uma vaca. Disseram: Zombas, acaso, de nós?Respondeu: Guarda-me Deus de contar-me entre os insipientes!
İsveççe:
OCH [MINNS] att Moses sade till sitt folk: "Gud befaller er att offra en ko" [och] de svarade: "Driver du med oss?" [Moses] sade: "Gud bevare mig för att göra något så dåraktigt!"
Farsça:
و [یاد کنید] زمانی که موسی به قومش گفت: خدا به شما فرمان می دهد گاوی را ذبح کنید، گفتند: آیا ما را مسخره می کنی؟! گفت: به خدا پناه می برم از اینکه از نادانان باشم.
Kürtçe:
وە (بیربکەنەوە) کاتێک مووسا بەگەلەکەی ووت بێگومان خوا فەرمانتان پێ دەدات کە مانگایەک سەرببڕن وتیان: ئایا گاڵتەمان پێ دەکەیت؟ ووتی: پەنا ئەگرم بەخوا کەلە نەفامان بم
Özbekçe:
Мусо ўз қавмига: «Аллоҳ сизга сигир сўймоқни буюрмоқда», деганини эсланг. Улар: «Бизни масхара қиляпсанми?» дедилар. У: «Жоҳиллардан бўлишимдан Аллоҳдан паноҳ сўрайман», деди.
Malayca:
Dan (ingatlah), ketika Nabi Musa berkata kepada kaumnya: "Sesungguhnya Allah menyuruh supaya kamu menyembelih seekor lembu betina". Mereka berkata: "Adakah engkau hendak menjadikan kami ini permainan?" Nabi Musa menjawab: "Aku berlindung kepada Allah daripada menjadi salah seorang dari golongan yang jahil (yang melakukan sesuatu yang tidak patut)".
Arnavutça:
E, kur Musai i tha kombit të vet: “Perëndia, me të vërrtetë ju urdhëron të therrni një lopë”, - ata thanë: “A don të tallesh me ne?” – Zoti më ruajtë!” tha Musai “të bëhem unë me grupin e injorantëve (me ata që ia mveshin Perëndisë atë që s’e ka thënë).
Bulgarca:
И когато Муса рече на своя народ: “Аллах ви повелява да заколите крава.” - рекоха: “На присмех ли ни взимаш?” Рече: “Опазил ме Аллах да съм от невежите!”
Sırpça:
И када Мојсије рече народу своме: "Аллах вам, заиста, наређује да краву закољете", они упиташе: "Збијаш ли то ти с нама шалу?" А он рече: "Аллаху се утичем од тога да незналица будем!"
Çekçe:
A hle, pravil Mojžíš lidu svému: 'Bůh vám přikazuje, abyste obětovali krávu!' Řekli: 'Neděláš si z nás posměšky?' Odpověděl: 'Utíkám se k Bohu, abych nebyl tak pošetilý!'
Urduca:
پھر وہ واقعہ یاد کرو، جب موسیٰؑ نے اپنے قوم سے کہا کہ، اللہ تمہیں ایک گائے ذبح کرنے کا حکم دیتا ہے کہنے لگے کیا تم ہم سے مذاق کرتے ہو؟ موسیٰؑ نے کہا، میں اس سے خدا کی پناہ مانگتا ہوں کہ جاہلوں کی سی باتیں کروں
Tacikçe:
Ва ба ёд оред он ҳангомро, ки Мӯсо ба қавми худ гуфт: «Худо фармон медиҳад, ки говеро бикушед!» Гуфтанд: «Оё Моро маскара мекунӣ?» Гуфт: «Ба Худо паноҳ мебарам ки аз нодонон бошам».
Tatarca:
Янә Мусаның сезгә сыер бугазларга әмер иткәнен хәтерләгез! Муса кавеменә әйтте: "Дөреслектә Аллаһ сезгә сыер бугазларга боера". Алар әйттеләр: "Безне сыер бугазларга кушып мәсхәрә кыласыңмы?" Муса әйтте: "Сезне мәсхәрә кылып ахмаклардан булудан Аллаһуга сыгынамын". (Яһүдләрдән бер кеше үтерелгән иде, ләкин кем үтергәнлеге мәгълүм түгел иде. Муса г-мгә килеп: "Үтерүчене табарга безгә ярдәм ит", – диделәр. Муса әйтте: "Бер сыер бугазлагыз һәм шул сыерның койрыгы белән мәеткә сугарсыз, мәет терелер һәм үтерүчеләрне әйтер).
Endonezyaca:
Dan (ingatlah), ketika Musa berkata kepada kaumnya: "Sesungguhnya Allah menyuruh kamu menyembelih seekor sapi betina". Mereka berkata: "Apakah kamu hendak menjadikan kami buah ejekan?" Musa menjawab: "Aku berlindung kepada Allah agar tidak menjadi salah seorang dari orang-orang yang jahil".
Amharca:
ሙሳም ለሕዝቦቹ፡- «አላህ ላምን እንድታርዱ ያዛችኋል» ባለ ጊዜ (አስታወሱ)፡፡«መሳለቂያ አድርገህ ትይዘናለህን?» አሉት፡፡ «ከተሳላቂዎች ከመኾን በአላህ እጠበቃለሁ» አላቸው፡፡
Tamilce:
இன்னும், “ஒரு பசுவை நீங்கள் அறுப்பதற்கு நிச்சயமாக அல்லாஹ் உங்களை ஏவுகிறான்” என மூஸா தன் சமுதாயத்திற்கு கூறிய சமயத்தை நினைவு கூருங்கள். (அதற்கு) அவர்கள், “(மூஸாவே!) நீர் எங்களை கேலியாக எடுத்துக் கொள்கிறீரா?” எனக் கூறினார்கள். “அறிவீனர்களில் நான் ஆகுவதை விட்டு அல்லாஹ்விடம் பாதுகாப்புத் தேடுகிறேன்” என அவர் கூறினார்.
Korece:
모세가 그의 백성에게 이르 되 하나님께서 너회들에게 명령했노라 암송아지 한 마리를 잡아 바치라고 하니 당신은 우리들을 조 룽하는가 라고 그들이 웅답하더라이때 모세 가로되 주여 이같은 몽매한 자가 되지 않도록하여주소서
Vietnamca:
(Các ngươi hãy nhớ lại) khi Musa bảo người dân của Y: “Quả thật Allah đã ra lệnh cho các người cắt tiết một con bò cái.” Họ nói: “Có phải Người đùa với chúng tôi chăng?” (Musa) nói: “Ta cầu xin Allah che chở tránh khỏi việc trở thành một kẻ ngu muội (dám đùa cợt với mệnh lệnh của Ngài).”
Ayet Linkleri: