Arapça:
فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّتُ نَعِيمٍ
Çeviriyazı:
feravḥuv verayḥânüv vecennâtü ne`îm.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Diyanet İşleri:
Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Artık ona huzur ve rahat ve rızık ve Naim cenneti.
Şaban Piriş:
Ona rahatlık, güzel rızık ve Naim Cenneti vardır.
Edip Yüksel:
o zaman neşe, çiçekler ve nimet cennetleri...
Ali Bulaç:
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
Suat Yıldırım:
Ama eğer ölen kimse Allah'a yakın olanlardan ise, onun için rahatlık, güzel nasip ve naîm cenneti var.
Ömer Nasuhi Bilmen:
İşte (ona) bir rahat, bir güzel rızk ve bir Nâim cenneti (vardır).
Yaşar Nuri Öztürk:
Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.
Bekir Sadak:
Dogrusu kesin gercek budur.
İbni Kesir:
Rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti.
Adem Uğur:
Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
İskender Ali Mihr:
O taktirde, ferahlık, huzur, güzel kokulu bitkiler ve naim cenneti vardır.
Celal Yıldırım:
56:88
Tefhim ul Kuran:
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış Cennet (onundur).
Fransızca:
alors (il aura) du repos, de la grâce et un Jardin de délices.
İspanyolca:
tendrá reposo, plantas aromáticas y jardín de delicia.
İtalyanca:
avrà riposo, profumi e un Giardino di delizie.
Almanca:
dann gibt es Erholung, Gnade und eine Dschanna des Wohlergehens.
Çince:
那末,他将享受舒适、给养与恩泽的乐园;
Hollandaca:
Zal de belooning zijn, rust, genade en een tuin van vermaak.
Rusça:
то обретет покой (или радость; или милость), удел (или базилик) и Сад блаженства.
Somalice:
Wuxuu heli naxariis iyo farax iyoJannada Naciima.
Swahilice:
Basi ni raha, na manukato, na Bustani zenye neema.
Uygurca:
ئەگەر ئۇ مېيىت مۇقەررەبلەردىن (يەنى تائەت - ئىبادەت ۋە ياخشى ئىشلارنى ئەڭ ئالدىدا قىلغۇچىلاردىن) بولىدىغان بولسا، (ئۇنىڭ مۇكاپاتى) راھەت - پاراغەت، ياخشى رىزىق ۋە نازۇنېمەتلىك جەننەت بولىدۇ
Japonca:
(かれに対する報奨は)安心と満悦,そして至福の楽園である。
Arapça (Ürdün):
«فروْح» أي فله استراحة «وريحان» رزق حسن «وجنة نعيم» وهل الجواب لأما أو لإن أو لهما؟ أقوال.
Hintçe:
तो (उस के लिए) आराम व आसाइश है और ख़ुशबूदार फूल और नेअमत के बाग़
Tayca:
ดังนั้นความอิ่มเอิบสดชื่น และสวรรค์อันเป็นที่โปรดปรานจะได้แก่เขา
İbranice:
צפויים לו חסד ושפע וגני עדן
Hırvatça:
udobnost i opskrba lijepa i džennetske blagodati pripast će njemu!
Rumence:
va găsi tihna, parfumurile şi Grădinile Plăcerii.
Transliteration:
Farawhun warayhanun wajannatu naAAeemin
Türkçe:
Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.
Sahih International:
Then [for him is] rest and bounty and a garden of pleasure.
İngilizce:
(There is for him) Rest and Satisfaction, and a Garden of Delights.
Azerbaycanca:
(Onu) rəhmət, gözəl ruzi (yaxud xoş ətirli çiçəklər) və Nəim cənnəti gözləyir!
Süleyman Ateş:
O'na rahatlık, güzel rızık ve ni'met cenneti var.
Diyanet Vakfı:
Ona rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti vardır.
Erhan Aktaş:
O takdirde, rahat bir hayat, huzur, güzel kokulu rızık ve nimetlerle dolu bir Cennet vardır.
Kral Fahd:
ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.
Hasan Basri Çantay:
artık rahatlık, güzel rızık ve Naıym cenneti (onundur).
Muhammed Esed:
(öteki dünyada onu) mutluluk, gönül rahatlığı ve bir esenlik bahçesi (bekler).
Gültekin Onan:
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).
Ali Fikri Yavuz:
Artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve Naîm Cenneti vardır. (Nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet.)
Portekizce:
(Terá) descanso, satisfação e um Jardim de Prazer,
İsveççe:
[skall han få] vila och ro och [välkomnas] med myrtendoft i lycksalighetens lustgård.
Farsça:
[در] راحت و آسایش و بهشت پرنعمت [خواهد بود.]
Kürtçe:
ئەوە حەسانەوە وبۆنی خۆش وبەھەشتی پڕ لەناز ونیعمەتی بۆ ھەیە
Özbekçe:
Роҳатда, фароғатда ва сернеъмат жаннатдадир.
Malayca:
Maka (ia akan beroleh) rehat kesenangan, dan rahmat kesegaran, serta Syurga kenikmatan.
Arnavutça:
(për te ka) komoditet, mëshirë dhe furnizim të madh dhe kopshtet e dhuntive!
Bulgarca:
тогава - покой и удовлетворение, и Градината на блаженството.
Sırpça:
удобност и лепа опскрба и рајске благодати припашће њему!
Çekçe:
tedy mu odpočinek, vůně libá i zahrada slastí náleží,
Urduca:
تو اس کے لیے راحت اور عمدہ رزق اور نعمت بھری جنت ہے
Tacikçe:
барои ӯст осоишу рӯзӣ ва биҳишти пурнеъмат.
Tatarca:
аңар рәхәтлек вә хуш исле гөлләр арасында яхшы нигъмәтләр вә нәґим җәннәтедер.
Endonezyaca:
maka dia memperoleh ketenteraman dan rezeki serta jannah kenikmatan.
Amharca:
(ለእርሱ) ዕረፍት፣ መልካም ሲሳይም፣ የመጠቀሚያ ገነትም አልለው፡፡
Tamilce:
(அவருக்கு மறுமையில் மகத்தான) அருளும் (நல்ல) உணவும் (உயர்ந்த நறுமணமும்) “நயீம்” என்ற இன்பம் நிறைந்த சொர்க்கமும் உண்டு.
Korece:
행복과 풍성함과 축복받은 천국이 그를 위해 있노라
Vietnamca:
Y sẽ nghỉ ngơi an lành (sau đó) với phần bổng lộc tốt nơi Thiên Đàng hạnh phúc.
Ayet Linkleri: