Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

56

Sûredeki Ayet No: 

89

Ayet No: 

5068

Sayfa No: 

537

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّتُ نَعِيمٍ

Çeviriyazı: 

feravḥuv verayḥânüv vecennâtü ne`îm.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

Diyanet İşleri: 

Eğer ölen o kişi, gözdelerden ise, rahatlık, hoşluk ve nimet cenneti onundur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Artık ona huzur ve rahat ve rızık ve Naim cenneti.

Şaban Piriş: 

Ona rahatlık, güzel rızık ve Naim Cenneti vardır.

Edip Yüksel: 

o zaman neşe, çiçekler ve nimet cennetleri...

Ali Bulaç: 

Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).

Suat Yıldırım: 

Ama eğer ölen kimse Allah'a yakın olanlardan ise, onun için rahatlık, güzel nasip ve naîm cenneti var.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

İşte (ona) bir rahat, bir güzel rızk ve bir Nâim cenneti (vardır).

Yaşar Nuri Öztürk: 

Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.

Bekir Sadak: 

Dogrusu kesin gercek budur.

İbni Kesir: 

Rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti.

Adem Uğur: 

Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

İskender Ali Mihr: 

O taktirde, ferahlık, huzur, güzel kokulu bitkiler ve naim cenneti vardır.

Celal Yıldırım: 

56:88

Tefhim ul Kuran: 

Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış Cennet (onundur).

Fransızca: 

alors (il aura) du repos, de la grâce et un Jardin de délices.

İspanyolca: 

tendrá reposo, plantas aromáticas y jardín de delicia.

İtalyanca: 

avrà riposo, profumi e un Giardino di delizie.

Almanca: 

dann gibt es Erholung, Gnade und eine Dschanna des Wohlergehens.

Çince: 

那末,他将享受舒适、给养与恩泽的乐园;

Hollandaca: 

Zal de belooning zijn, rust, genade en een tuin van vermaak.

Rusça: 

то обретет покой (или радость; или милость), удел (или базилик) и Сад блаженства.

Somalice: 

Wuxuu heli naxariis iyo farax iyoJannada Naciima.

Swahilice: 

Basi ni raha, na manukato, na Bustani zenye neema.

Uygurca: 

ئەگەر ئۇ مېيىت مۇقەررەبلەردىن (يەنى تائەت - ئىبادەت ۋە ياخشى ئىشلارنى ئەڭ ئالدىدا قىلغۇچىلاردىن) بولىدىغان بولسا، (ئۇنىڭ مۇكاپاتى) راھەت - پاراغەت، ياخشى رىزىق ۋە نازۇنېمەتلىك جەننەت بولىدۇ

Japonca: 

(かれに対する報奨は)安心と満悦,そして至福の楽園である。

Arapça (Ürdün): 

«فروْح» أي فله استراحة «وريحان» رزق حسن «وجنة نعيم» وهل الجواب لأما أو لإن أو لهما؟ أقوال.

Hintçe: 

तो (उस के लिए) आराम व आसाइश है और ख़ुशबूदार फूल और नेअमत के बाग़

Tayca: 

ดังนั้นความอิ่มเอิบสดชื่น และสวรรค์อันเป็นที่โปรดปรานจะได้แก่เขา

İbranice: 

צפויים לו חסד ושפע וגני עדן

Hırvatça: 

udobnost i opskrba lijepa i džennetske blagodati pripast će njemu!

Rumence: 

va găsi tihna, parfumurile şi Grădinile Plăcerii.

Transliteration: 

Farawhun warayhanun wajannatu naAAeemin

Türkçe: 

Rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle dolu cennet var ona.

Sahih International: 

Then [for him is] rest and bounty and a garden of pleasure.

İngilizce: 

(There is for him) Rest and Satisfaction, and a Garden of Delights.

Azerbaycanca: 

(Onu) rəhmət, gözəl ruzi (yaxud xoş ətirli çiçəklər) və Nəim cənnəti gözləyir!

Süleyman Ateş: 

O'na rahatlık, güzel rızık ve ni'met cenneti var.

Diyanet Vakfı: 

Ona rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti vardır.

Erhan Aktaş: 

O takdirde, rahat bir hayat, huzur, güzel kokulu rızık ve nimetlerle dolu bir Cennet vardır.

Kral Fahd: 

ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır.

Hasan Basri Çantay: 

artık rahatlık, güzel rızık ve Naıym cenneti (onundur).

Muhammed Esed: 

(öteki dünyada onu) mutluluk, gönül rahatlığı ve bir esenlik bahçesi (bekler).

Gültekin Onan: 

Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur).

Ali Fikri Yavuz: 

Artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve Naîm Cenneti vardır. (Nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet.)

Portekizce: 

(Terá) descanso, satisfação e um Jardim de Prazer,

İsveççe: 

[skall han få] vila och ro och [välkomnas] med myrtendoft i lycksalighetens lustgård.

Farsça: 

[در] راحت و آسایش و بهشت پرنعمت [خواهد بود.]

Kürtçe: 

ئەوە حەسانەوە وبۆنی خۆش وبەھەشتی پڕ لەناز ونیعمەتی بۆ ھەیە

Özbekçe: 

Роҳатда, фароғатда ва сернеъмат жаннатдадир.

Malayca: 

Maka (ia akan beroleh) rehat kesenangan, dan rahmat kesegaran, serta Syurga kenikmatan.

Arnavutça: 

(për te ka) komoditet, mëshirë dhe furnizim të madh dhe kopshtet e dhuntive!

Bulgarca: 

тогава - покой и удовлетворение, и Градината на блаженството.

Sırpça: 

удобност и лепа опскрба и рајске благодати припашће њему!

Çekçe: 

tedy mu odpočinek, vůně libá i zahrada slastí náleží,

Urduca: 

تو اس کے لیے راحت اور عمدہ رزق اور نعمت بھری جنت ہے

Tacikçe: 

барои ӯст осоишу рӯзӣ ва биҳишти пурнеъмат.

Tatarca: 

аңар рәхәтлек вә хуш исле гөлләр арасында яхшы нигъмәтләр вә нәґим җәннәтедер.

Endonezyaca: 

maka dia memperoleh ketenteraman dan rezeki serta jannah kenikmatan.

Amharca: 

(ለእርሱ) ዕረፍት፣ መልካም ሲሳይም፣ የመጠቀሚያ ገነትም አልለው፡፡

Tamilce: 

(அவருக்கு மறுமையில் மகத்தான) அருளும் (நல்ல) உணவும் (உயர்ந்த நறுமணமும்) “நயீம்” என்ற இன்பம் நிறைந்த சொர்க்கமும் உண்டு.

Korece: 

행복과 풍성함과 축복받은 천국이 그를 위해 있노라

Vietnamca: 

Y sẽ nghỉ ngơi an lành (sau đó) với phần bổng lộc tốt nơi Thiên Đàng hạnh phúc.