Cuz 16

 
00:00

veyessir lî emrî.

Arapça:

وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي

Türkçe:

İşimi bana kolaylaştır."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

İşimi kolaylaştır,

Diyanet Vakfı:

İşimi bana kolaylaştır.

İngilizce:

Ease my task for me;

Fransızca:

et facilite ma mission,

Almanca:

erleichtere mir meine Angelegenheit

Rusça:

Облегчи мою миссию!

Açıklama:
 
00:00

vaḥlül `uḳdetem mil lisânî.

Arapça:

وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِي

Türkçe:

"Dilimden düğümü çöz,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Dilimden düğümü çöz

Diyanet Vakfı:

Dilimden (şu) bağı çöz.

İngilizce:

And remove the impediment from my speech,

Fransızca:

et dénoue un noeud en ma langue,

Almanca:

und entknote eines Knotens meine Zunge,

Rusça:

Развяжи узел на моем языке,

Açıklama:
 
00:00

yefḳahû ḳavlî.

Arapça:

يَفْقَهُوا قَوْلِي

Türkçe:

Ki sözümü iyi anlasınlar."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ki, sözümü iyi anlasınlar.

Diyanet Vakfı:

Ki sözümü anlasınlar.

İngilizce:

So they may understand what I say:

Fransızca:

afin qu'ils comprennent mes paroles,

Almanca:

damit sie mein Gesagtes begreifen!

Rusça:

чтобы они могли понять мою речь.

Açıklama:
 
00:00

vec`al lî vezîram min ehlî.

Arapça:

وَاجْعَل لِّي وَزِيرًا مِّنْ أَهْلِي

Türkçe:

"Bana ailemden bir yardımcı ver,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bir de bana ailemden bir vezir ver.

Diyanet Vakfı:

Bana ailemden bir de vezir (yardımcı) ver,

İngilizce:

And give me a Minister from my family,

Fransızca:

et assigne-moi un assistant de ma famille :

Almanca:

Und ernenne mir einen Assistenten von meiner Familie,

Rusça:

Назначь мне помощника из моей семьи -

Açıklama:
 
00:00

hârûne eḫî.

Arapça:

هَارُونَ أَخِي

Türkçe:

Kardeşim Hârun'u."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Kardeşim Harun'u (ver).

Diyanet Vakfı:

Kardeşim Harun'u.

İngilizce:

Aaron, my brother;

Fransızca:

Aaron, mon frère,

Almanca:

Harun, meinen Bruder,

Rusça:

брата моего Харуна (Аарона).

Açıklama:
 
00:00

üşdüd bihî ezrî.

Arapça:

اشْدُدْ بِهِ أَزْرِي

Türkçe:

"Onunla sırtımı kuvvetlendir!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Onunla arkamı kuvvetlendir.

Diyanet Vakfı:

Onun sayesinde arkamı kuvvetlendir.

İngilizce:

Add to my strength through him,

Fransızca:

accrois par lui ma force !

Almanca:

stärke mich mit ihm

Rusça:

Умножь благодаря ему силу мою

Açıklama:
 
00:00

veeşrikhü fî emrî.

Arapça:

وَأَشْرِكْهُ فِي أَمْرِي

Türkçe:

"Onu işime ortak kıl!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

(Elçilik) işimde onu bana ortak et.

Diyanet Vakfı:

Ve onu işime ortak kıl.

İngilizce:

And make him share my task:

Fransızca:

et associe-le à ma mission,

Almanca:

und beteilige ihn an meiner Angelegenheit,

Rusça:

и позволь ему разделить со мной мою миссию,

Açıklama:
 
00:00

key nüsebbiḥake keŝîrâ.

Arapça:

كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيرًا

Türkçe:

"Taki seni çokça tespih edelim!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Ki seni çok tesbih edelim.

Diyanet Vakfı:

Böylece seni bol bol tesbih edelim.

İngilizce:

That we may celebrate Thy praise without stint,

Fransızca:

afin que nous Te glorifions beaucoup,

Almanca:

damit wir Dich 2 viel lobpreisen

Rusça:

чтобы мы славили Тебя многократно

Açıklama:
 
00:00

veneẕkürake keŝîrâ.

Arapça:

وَنَذْكُرَكَ كَثِيرًا

Türkçe:

"Seni çokça analım!"

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Seni çok analım.

Diyanet Vakfı:

Ve çok çok analım seni.

İngilizce:

And remember Thee without stint:

Fransızca:

et que nous T'invoquions beaucoup.

Almanca:

und dir viel gedenken.

Rusça:

и поминали Тебя многократно.

Açıklama:
 
00:00

inneke künte binâ beṣîrâ.

Arapça:

إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيرًا

Türkçe:

"Kuşkusuz sen, bizi görmektesin."

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Şüphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun."

Diyanet Vakfı:

Şüphesiz sen bizi görmektesin.

İngilizce:

For Thou art He that (ever) regardeth us.

Fransızca:

Et Toi, certes, Tu es Très Clairvoyant sur nous".

Almanca:

Gewiß, DU bist uns immer allsehend."

Rusça:

Воистину, Ты видишь нас".

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 16 beslemesine abone olun.