Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

43

Sûredeki Ayet No: 

77

Ayet No: 

4402

Sayfa No: 

495

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَنَادَوْا يَا مَالِكُ لِيَقْضِ عَلَيْنَا رَبُّكَ ۖ قَالَ إِنَّكُم مَّاكِثُونَ

Çeviriyazı: 

venâdev yâ mâlikü liyaḳḍi `aleynâ rabbük. ḳâle inneküm mâkiŝûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Onlar cehennem bekçisine: "Ey Mâlik! Rabbin artık bizi öldürsün." diye seslenirler. Mâlik de: "Siz böylece kalacaksınız." der.

Diyanet İşleri: 

Cehennemde şöyle seslenilir: "Ey Nöbetçi! Rabbin hiç değilse canımızı alsın." Nöbetçi: "Siz böyle kalacaksınız" der.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve ey Malik diye bağıracaklar, yalvar Rabbine de öldürsün bizi; Malik, şüphe yok ki siz diyecek, ebedi olarak azaptasınız.

Şaban Piriş: 

Ey Malik! Rabbin işimizi bitirsin, diye haykırırlar. O da: Siz, kalıcısınız! der.

Edip Yüksel: 

"Ey Malik, artık Rabbin bizim işimizi bitirsin," diye seslenirler. O da, "Siz böyle kalacaksınız," der.

Ali Bulaç: 

(Cehennem bekçisine:) "Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim işimizi bitirsin" diye haykırdılar. O: "Gerçek şu ki siz, (burda) kalacak kimselersiniz" dedi.

Suat Yıldırım: 

Cehennem bekçisine şöyle feryad ederler: “Malik! Ne olur, tükendik artık!Rabbin canımızı alsın, bitirsin işimizi!”O da: “Ölüp kurtulmak yok, ebedî kalacaksınız burada!” der. [87,11-13]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve nidâ ettiler ki: «Ey Mâlik! Rabbine dua et, bizim üzerimize (ölüm ile) hükmetsin.» (Mâlik de) Dedi ki: «Şüphe yok, siz kalıcılarsınız.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

Şöyle seslenecekler: "Ey Mâlik! Rabbin işimizi bitirversin." O şöyle diyecek: "Bekleyeceksiniz!"

Bekir Sadak: 

Birak onlari, kendilerine soz verilen gune kavusana kadar, dalsinlar, oynasinlar.

İbni Kesir: 

Ey nöbetçi

Adem Uğur: 

Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin! diye seslenirler. Mâlik de: Siz böyle kalacaksınız! der.

İskender Ali Mihr: 

Ve (mücrimler): “Ey malik (ey cehennem bekçisi)! Rabbin bizim üzerimize hüküm versin (bizi öldürsün).” diye seslendiler. (Malik): “Muhakkak ki siz, (bu azabın içinde) kalacak olanlarsınız.” dedi.

Celal Yıldırım: 

Cehennem bekçisine : «Ey bekçi! Rabbin hükmünü verip işimizi bitiriversin (canımızı alsın)» diye seslenirler. Bekçi: «Hayır, siz burada (ölmeden) kalmaya mahkûmsunuz» der.

Tefhim ul Kuran: 

(Cehennem bekçisine:) «Ey Malik (bekçi), Rabbin bizim işimizi bitirsin!» diye haykırdılar. O: «Gerçek şu ki siz, (burada) kalacak olanlarsınız.» dedi.

Fransızca: 

et ils crieront : "ô Malik ! que ton Seigneur nous achève ! " Il dira : "En vérité, vous êtes pour y demeurer [éternellement]" !

İspanyolca: 

Llamarán: «¡Malik! ¡Que tu Señor acabe con nosotros!» Él dirá: «¡Os quedaréis ahí!»

İtalyanca: 

Urleranno: «O Mâlik, che ci finisca il tuo Signore!». Risponderà: «In verità siete qui per rimanervi».

Almanca: 

Und sie riefen: "Malik! Laß deinen HERRN uns vernichten!" Er sagte: "Gewiß, ihr müsst bleiben."

Çince: 

他们将喊叫说:马立克啊!请你的主处决我们吧!他说:你们必定要留在刑罚中。

Hollandaca: 

Zij zullen luid roepen, zeggende: O Malek! treedt voor ons tusschen beiden, opdat uw Heer onze marteling door vernietiging doe eindigen. Hij zal antwoorden : Waarlijk, gij zult voor eeuwig hierin verblijven.

Rusça: 

Они воззовут: "О Малик! Пусть твой Господь покончит с нами". Он скажет: "Вы останетесь здесь навечно".

Somalice: 

Waxayna u dhawaaqi Maalig (Malaga Naarta) iyagoo dhihi Eebahaa ha nadilo markaasuu dhahaa idinku waas kuwaaraysaan (naarta).

Swahilice: 

Nao watapiga kelele waseme: Ewe Malik! Na atufishe Mola wako Mlezi! Naye aseme: Hakika nyinyi mtakaa humo humo!

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى كۇففارلار) (دوزاخقا مۇئەككەل پەرىشتىگە): «ئى مالىك! پەرۋەردىگارىڭ بىزگە ئۆلۈم ھۆكۈم قىلسۇن» دەپ توۋلايدۇ. مالىك: «سىلەر ئازابتا چوقۇم قالىسىلەر» دەيدۇ

Japonca: 

かれらは,「看守よ,あなたの主に頼んでわたしたちの始末を付けて下さい。」と叫ぶ。しかし,かれは(答えて),「あなたがたは,滞留していればよいのである。」と言う。

Arapça (Ürdün): 

«ونادوا يا مالك» هو خازن النار «ليقض علينا ربك» ليمتنا «قال» بعد ألف سنة «إنكم ماكثون» مقيمون في العذاب دائماً.

Hintçe: 

और (जहन्नुमी) पुकारेगें कि ऐ मालिक (दरोग़ा ए जहन्नुम कोई तरकीब करो) तुम्हारा परवरदिगार हमें मौत ही दे दे वह जवाब देगा कि तुमको इसी हाल में रहना है

Tayca: 

และพวกเขาจะร้องเรียกขึ้นว่า โอ้มาลิก (ยามเฝ้าประตูนรก) โปรดให้พระเจ้าของท่านจัดการให้เราตายเสียเถิด เขา (มาลิก) จะกล่าวว่า แท้จริงส่วนมากของพวกเจ้าเป็นผู้พำนักอยู่ตลอดไป

İbranice: 

ויקראו: 'הוי מאליק (שומר הגיהינום!) כי רק יביא לנו ריבונך את קיצנו.' אך הוא יענה להם: 'אתם נשארים כאן לעולם ועד

Hırvatça: 

Oni će dozivati: "O Malik! Neka nas Gospodar tvoj dokrajči!", a on će reći: "Doista vi tu ostajete!"

Rumence: 

Ei vor striga: “O, Malik! Domnul tău să ne izbăvească!” Malik le va spune: “Veţi sta acolo pe vecie!”

Transliteration: 

Wanadaw ya maliku liyaqdi AAalayna rabbuka qala innakum makithoona

Türkçe: 

Şöyle seslenecekler: "Ey Mâlik! Rabbin işimizi bitirversin." O şöyle diyecek: "Bekleyeceksiniz!"

Sahih International: 

And they will call, "O Malik, let your Lord put an end to us!" He will say, "Indeed, you will remain."

İngilizce: 

They will cry: "O Malik! would that thy Lord put an end to us!" He will say, "Nay, but ye shall abide!"

Azerbaycanca: 

Onlar (Cəhənnəmin gözətçisi Malikə) müraciət edib deyəcəklər: “Ey Malik! Qoy Rəbbin bizi öldürsün (bu əzabdan qurtaraq)! O isə (min ildən sonra onlara): “Siz (həmişəlik burada) qalacaqsınız!” – deyə cavab verəcəkdir!

Süleyman Ateş: 

(Cehennemin muhafızına): "Ey Malik, Rabbin bizim işimizi bitirsin, (bizi yok etsin, böyle yaşamaktansa ölmek daha iyidir)!" diye seslendiler. (Malik) "Siz kalacaksınız (hiçbir suretle buradan kurtuluş yok)." dedi.

Diyanet Vakfı: 

Ey Malik! Rabbin bizim işimizi bitirsin! diye seslenirler. Malik de: Siz böyle kalacaksınız! der.

Erhan Aktaş: 

“Ey mâlik!(1) Rabb’in bizim aleyhimize hüküm versin.(2)” diye seslenirler. “Siz böyle kalacaksınız.” dedi.

Kral Fahd: 

Ey Mâlik! Rabbin bizim işimizi bitirsin! diye seslenirler. Mâlik de: Siz böyle kalacaksınız! der.

Hasan Basri Çantay: 

(Şöyle) çağrışdılar (çağrışırlar) : «Ey Mâlik Rabbin bizi öldürsün». O da : «Siz behemehal (azâbda) kalıcılarsınız» dedi (ler).

Muhammed Esed: 

Ve onlar: "Ey (cehennemi) idare eden (melek)!" diye seslenecekler, "Bırak Rabbin işimizi bitirsin!" (Bunun üzerine) melek, "Siz artık (bu durumda) kalacaksınız!" diye cevap verecek.

Gültekin Onan: 

(Cehennem bekçisine:) &quot

Ali Fikri Yavuz: 

(Cehennemin bekçisi olan Malik isimli meleğe şöyle) çağrışırlar: “ -Ey Malik! (İste de) Rabbin bizi öldürsün, (azabdan kurtulalım).” Malik de: “- Siz, (azab içinde) kalacaksınız.” der.

Portekizce: 

E gritarão: Ó Málik, que teu Senhor nos aniquile! E ele dirá: Sabei que permanecereis aqui (eternamente)!

İsveççe: 

De kommer att ropa till [helvetets väktare]: "Du som härskar [över oss]! Be till din Herre att Han dömer oss till förintelse!" Men hans svar blir: "[Nej,] här skall ni förbli!"

Farsça: 

و فریاد می زنند: ای مالکِ [دوزخ! بگو:] پروردگارت ما را بمیراند [تا از این عذاب نجات یابیم]. [مالک] می گوید: یقیناً شما ماندنی هستید.

Kürtçe: 

وە ھاوار دەکەن ئەی مالیك (سەرپەرشتیاری دۆزەخ) با پەروەردگارت بمان مرێنێت (تاڕزگاربین) (ئەویش پاش ماوەیەکی زۆر وەڵامیان دەداتەوە و) دەڵێت: بێگومان ئێوە دەمێننەوە تیایدا

Özbekçe: 

Улар: «Эй Молик! Роббинг бизни битирсин!» деб нидо қилдилар. У: «Албатта, сиз туриб қолгувчисиз», деди. (Яъни, дўзахилар ўзларига берилаётган азоблар оғриғи, алами ва шиддатига чидай олмай, дўзах ишларига қараб турувчи Молик исмли фариштага қараб: «Эй Молик! Роббинг бизни битирсин!» дейдилар.)

Malayca: 

Dan mereka menyeru (ketua malaikat penjaga neraka, dengan berkata): "Wahai Malik! Biarlah hendaknya Tuhanmu mematikan kami (kerana kami tidak tahan menderita)!" Maalik menjawab: "Sesungguhnya kamu tetap kekal di dalam azab!"

Arnavutça: 

Ata (atëherë) do të thërrasin: “O Malik (engjëlli i mbikëqyrjes së zjarrit)! Le të na gjykojë Zoti yt me shkatërrim (vdekje)!” E ai do të thotë: “Ju, do të qëndroni përherë aty!”

Bulgarca: 

И ще зоват: “О, Малик, нека твоят Господ ни унищожи!” Ще рече: “Тук ще останете!”

Sırpça: 

Они ће да дозивају: „О Малик! Нека нас твој Господар докрајчи!“ А он ће да каже: „Заиста ви ту остајете!“

Çekçe: 

A budou volat: 'Máliku, nechť Pán tvůj s námi skončí!' A odpoví jim: 'Zde zůstanete vskutku!'

Urduca: 

وہ پکاریں گے، "اے مالک، تیرا رب ہمارا کام ہی تمام کر دے تو اچھا ہے" وہ جواب دے گا، "تم یوں ہی پڑے رہو گے

Tacikçe: 

Фарёд бароваранд, ки эй молики дӯзах кош Парвардигори ту моро бимиронад. Мегӯяд: «На, шумо дар ин ҷо монданӣ ҳастед».

Tatarca: 

Җәһәннәм кешеләре ґәзабның катылыгыннан җәһәннәм патшасына әйтерләр: "Ий патша Раббыңнан сорагыл, Ул безне үтерсен!" Патша әйтер: "Сез ґәзабда мәңге булачакларсыз, чыкмассыз һәм үлмәссез.

Endonezyaca: 

Mereka berseru: "Hai Malik biarlah Tuhanmu membunuh kami saja". Dia menjawab: "Kamu akan tetap tinggal (di neraka ini)".

Amharca: 

«ማሊክ ሆይ! ጌታህ በኛ ላይ (በሞት) ይፍረድ፡፡» እያሉ ይጣራሉም፡፡ «እናንተ (በቅጣቱ ውስጥ) ዘላለም ነዋሪዎች ናችሁ» ይላቸዋል፡፡

Tamilce: 

இன்னும், “மாலிக்கே! உமது இறைவன் எங்களை அழித்துவிடட்டும்!” என்று கூறி அவர்கள் (நரகத்தின் காவலாளியான மாலிக்கை) அழைப்பார்கள். அவர் (அப்போது உடனே பதில் தராமல், ஆயிரம் ஆண்டுகள் கழித்து பதில்) கூறுவார்: “நீங்கள் (இதில் நிரந்தரமாக) தங்குவீர்கள்! (உங்களுக்கு இங்கு மரணமில்லை)”

Korece: 

이때 그들은 주인이시여 주 님으로 하여금 벌을 거두어 주도 록 하여 주소서 라고 호소하니 그럴 수 없노라 너희는 그곳에서 살게 되리라 대답하시더라

Vietnamca: 

Chúng sẽ kêu la (van xin): “Hỡi vị cai quản (Hỏa Ngục)! Hãy xin Thượng Đế của ngài chấm dứt chúng tôi cho xong! (Vị cai quản Hỏa Ngục) đáp: “Chắc các ngươi sẽ phải vĩnh viễn ở lại đây.”