Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

43

Sûredeki Ayet No: 

76

Ayet No: 

4401

Sayfa No: 

495

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَمَا ظَلَمْنَاهُمْ وَلَٰكِن كَانُوا هُمُ الظَّالِمِينَ

Çeviriyazı: 

vemâ żalemnâhüm velâkin kânû hümu-żżâlimîn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zâlimler oldular.

Diyanet İşleri: 

Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalim kimselerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve biz zulmetmedik onlara ve fakat onlar zulmettiler kendi kendilerine.

Şaban Piriş: 

Onlara biz zulmetmedik, fakat onlar kendi kendilerine zulmettiler.

Edip Yüksel: 

Biz onlara haksızlık etmedik, onlar kendi kendilerine haksızlık ettiler.

Ali Bulaç: 

Biz onlara zulmetmedik; ancak onların kendileri zalimlerdir.

Suat Yıldırım: 

Böyle yapmakla Biz onlara haksızlık etmedik, ama asıl kendileri öz canlarına zulmettiler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ve Biz onlara zulmetmedik. Velâkin onlar zalimler oldular.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Biz onlara zulmetmedik; onlar zalimlerin ta kendileriydi.

Bekir Sadak: 

Goklerin ve yerin Rabbi, onlarin vasiflandirmalarindan munezzehtir.

İbni Kesir: 

Biz onlara zulmetmedik, ama onlar zalimlerin kendileridir.

Adem Uğur: 

Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zalim kimselerdir.

İskender Ali Mihr: 

Ve Biz onlara zulmetmedik. Ve lâkin onlar zalimler oldular.

Celal Yıldırım: 

Biz onlara zulmetmedik, ama onlar kendileri zâlimlerdir.

Tefhim ul Kuran: 

Biz onlara zulmetmedik

Fransızca: 

Nous ne leur avons fait aucun tort, mais c'étaient eux les injustes.

İspanyolca: 

No seremos Nosotros quienes hayan sido injustos con ellos, sino que ellos serán los que lo hayan sido.

İtalyanca: 

Non saremo Noi ad essere ingiusti nei loro confronti: sono loro gli ingiusti.

Almanca: 

Und WIR taten ihnen kein Unrecht an, sondern sie pflegten, die Unrecht-Begehenden zu sein.

Çince: 

我没有亏枉他们,但他们自欺。

Hollandaca: 

Wij handelden niet onrechtvaardig met hunne eigene zielen, maar zij zelven.

Rusça: 

Мы не поступили с ними несправедливо - они сами поступали несправедливо.

Somalice: 

Manaan dulmiyin hasa yeeshee iyagaa dulmiilayaal ahaa.

Swahilice: 

Wala Sisi hatukuwadhulumu, bali wao ndio walio kuwa madhaalimu.

Uygurca: 

ئۇلارغا بىز زۇلۇم قىلمىدۇق ۋە لېكىن ئۇلار ئۆزلىرىگە ئۆزلىرى زۇلۇم قىلدى

Japonca: 

われがかれらに不装を働いたのではない。かれらが(自ら)不義を働いたのである。

Arapça (Ürdün): 

«وما ظلمناهم ولكن كانوا هم الظالمين».

Hintçe: 

और हमने उन पर कोई ज़ुल्म नहीं किया बल्कि वह लोग ख़ुद अपने ऊपर ज़ुल्म कर रहे हैं

Tayca: 

และเรามิได้อธรรมต่อพวกเขา แต่พวกเขาต่างหากที่เป็นผู้อธรรมต่อตัวเอง

İbranice: 

ולא קיפחנו אותם, אלא הם אלה שקיפחו את עצמם

Hırvatça: 

Nismo im Mi zulum učinili, nego su oni baš zulumćari bili.

Rumence: 

Noi nu am fost nedrepţi cu ei, ci ei au fost nedrepţi cu ei înşişi.

Transliteration: 

Wama thalamnahum walakin kanoo humu alththalimeena

Türkçe: 

Biz onlara zulmetmedik; onlar zalimlerin ta kendileriydi.

Sahih International: 

And We did not wrong them, but it was they who were the wrongdoers.

İngilizce: 

Nowise shall We be unjust to them: but it is they who have been unjust themselves.

Azerbaycanca: 

Biz onlara zülm etmədik, amma onlar özləri zalım idilər (öz-özlərinə zülm etdilər).

Süleyman Ateş: 

Biz onlara zulmetmedik; fakat onlar kendileri zalim idiler.

Diyanet Vakfı: 

Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zalim kimselerdir.

Erhan Aktaş: 

Biz onlara haksızlık yapmadık. Fakat onlar kendi kendilerine haksızlık yaptılar.

Kral Fahd: 

Biz onlara zulmetmedik, fakat onlar kendileri zalim kimselerdir.

Hasan Basri Çantay: 

Biz onlara zulmetmedik. Fakat onlar kendileri zaalimdiler.

Muhammed Esed: 

Onlara haksızlık yapacak olan Biz değiliz, ama onlardır kendi kendilerine haksızlık yapanlar.

Gültekin Onan: 

Biz onlara zulmetmedik

Ali Fikri Yavuz: 

Biz, onlara zulüm etmedik

Portekizce: 

Jamais os condenamos, senão que foram eles iníquos consigo mesmos.

İsveççe: 

Vi gjorde dem ingen orätt; de begick orätt [mot sig själva].

Farsça: 

و ما بر آنان ستم نکردیم، ولی آنان خود ستمکار بودند،

Kürtçe: 

وە ئێمە ھیچ ستەمێکمان لێ نەکردوون بەڵکو ھەر خۆیان ستەمکاربوون

Özbekçe: 

Биз уларга зулм қилганимиз йўқ. Лекин улар ўзлари золим бўлдилар.

Malayca: 

Dan tidaklah kami menganiaya mereka, akan tetapi merekalah yang menganiaya diri sendiri.

Arnavutça: 

Ne, atyre nuk u kemi bërë padrejtësi, por ata kanë qenë të padrejtë (dhe zullumqarë të vetvetes).

Bulgarca: 

Не ги угнетихме Ние, а те себе си угнетяваха.

Sırpça: 

Нисмо им Ми учинили неправду, него су они сами себи неправду нанели.

Çekçe: 

My jim neukřivdili, leč oni sami sobě ukřivdili.

Urduca: 

ان پر ہم نے ظلم نہیں کیا بلکہ وہ خود ہی اپنے اوپر ظلم کرتے رہے

Tacikçe: 

Мо ба онҳо зулме накардаем, онҳо худ ба худашон ситам кардаанд.

Tatarca: 

Без аларга золым итмәдек, ләкин алар үз-үзләренә золым итүче булдылар.

Endonezyaca: 

Dan tidaklah Kami menganiaya mereka tetapi merekalah yang menganiaya diri mereka sendiri.

Amharca: 

አልበደልናቸውምም፤ ግን በዳዮቹ እነርሱው ነበሩ፡፡

Tamilce: 

நாம் அவர்களுக்கு அநியாயம் செய்யவில்லை. எனினும், அவர்கள்தான் முற்றிலும் அநியாயக்காரர்களாக இருந்தார்கள்.

Korece: 

이것은 하나님이 그들을 부 당하게 한 것이 아니라 스스로를 욕되게 한 것은 그들 자신들이었 노라

Vietnamca: 

TA đã không bất công với chúng mà chính chúng là những kẻ bất công (với bản thân chúng).