Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

167

Ayet No: 

3955

Sayfa No: 

452

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَإِن كَانُوا لَيَقُولُونَ

Çeviriyazı: 

vein kânû leyeḳûlûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

(Müşrikler) şöyle diyorlardı: "Eğer yanımızda önceki (ümmet)lerden bir kitap olsaydı, elbette biz de Allah'ın ihlas ile seçilmiş kullarından olurduk."

Diyanet İşleri: 

Putperestler: "Öncekilerde olduğu gibi bizde de bir kitap olsaydı, Allah'ın O'na içten bağlanan kulları olurduk" derlerdi.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve kafirler, gerçekten de diyorlardı.

Şaban Piriş: 

Onlar, şöyle diyorlardı:

Edip Yüksel: 

Diyorlardı ki,

Ali Bulaç: 

Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de:

Suat Yıldırım: 

Müşrikler önceleri: “Eğer, derlerdi, daha önceki milletlere verilen kitap gibi bir kitap bizde de olsaydı, Biz de yalnız Allah'a ibadet eden halis kullarından olurduk.” [35,42; 6,156-157]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(167-169) Ve elbette ki, (kâfirler, evvelce) diyorlardı ki: «Eğer bizim yanımızda evvelkilerden bir kitap bulunmuş olsa idi. Elbette ki, biz Allah´ın ihlâsa nâil olmuş kullarından olur idik.»

Yaşar Nuri Öztürk: 

O inkârcılar şunu da söylüyorlardı:

Bekir Sadak: 

Bizim ordumuz suphesiz ustun gelecektir.

İbni Kesir: 

Onlar her ne kadar şöyle diyor idiyseler de

Adem Uğur: 

Putperestler şöyle diyorlardı.

İskender Ali Mihr: 

Ve onlar mutlaka, sadece (şöyle) diyorlardı.

Celal Yıldırım: 

(167-168-169) Her ne kadar müşrikler, «yanımızda öncekilerden kalma bir kitap bulunsaydı, elbette bizler, Allah´ın hâlis kullarından olurduk» dlyorlardıysa da,

Tefhim ul Kuran: 

Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de:

Fransızca: 

Même s'ils disaient :

İspanyolca: 

Sí, solían decir:

İtalyanca: 

Anche se dicevano:

Almanca: 

Und sie pflegten doch zu sagen:

Çince: 

他们的确常说:

Hollandaca: 

De ongeloovigen zeiden:

Rusça: 

Они (мекканские многобожники) сказали:

Somalice: 

Waxayna ahaayeen gaaladu kuwii dhaha.

Swahilice: 

Na walikuwapo walio kuwa wakisema:

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى قۇرەيش كۇففارلىرى) ھەمىشە: «ئەگەر بىزدە بۇرۇنقىلارنىڭكىدەك (يەنى ئۆتكەنكى ئۈممەتلەرنىڭ كىتابلىرىدەك) بىر كىتاب بولسا ئىدى. ئەلۋەتتە، اﷲ نىڭ ئىخلاسمەن بەندىلىرى بولاتتۇق» دەيدۇ

Japonca: 

また,かれらはいつも言っていた。

Arapça (Ürdün): 

«وإن» مخففة من الثقيلة «كانوا» أي كفار مكة «ليقولون».

Hintçe: 

अगरचे ये कुफ्फार (इस्लाम के क़ब्ल) कहा करते थे

Tayca: 

และพวกเขาเหล่านั้น (กุฟฟารมักกะฮฺ) เคยกล่าวไว้ว่า

İbranice: 

ואם נהגו לומר

Hırvatça: 

A oni su govorili:

Rumence: 

Ei au să spună:

Transliteration: 

Wain kanoo layaqooloona

Türkçe: 

O inkârcılar şunu da söylüyorlardı:

Sahih International: 

And indeed, the disbelievers used to say,

İngilizce: 

And there were those who said,

Azerbaycanca: 

(Məkkə müşrikləri) tə’kidlə belə deyirdilər:

Süleyman Ateş: 

Gerçi o(ortakkoşa)nlar şöyle diyorlardı:

Diyanet Vakfı: 

"Putperestler şöyle diyorlardı".

Erhan Aktaş: 

Eğer diyecek olurlarsa:

Kral Fahd: 

Putperestler: diyorlardı.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykat (müşrikler evvelce) şu kat´î sözü söylüyorlardı :

Muhammed Esed: 

Gerçek şu ki, o (hakikati inkar ede)nler her zaman şöyle derler:

Gültekin Onan: 

Onlar (putatapıcılar), her ne kadar şöyle diyor idiyseler de:

Ali Fikri Yavuz: 

Doğrusu (Peygamberin gelmesinden önce Mekke halkı) şöyle diyorlardı:

Portekizce: 

Ainda que (os idólatras) digam:

İsveççe: 

FÖRR HÖRDES ofta de [som förnekar sanningen] säga:

Farsça: 

و مشرکان [پیش از بعثت پیامبر] قاطعانه می گفتند:

Kürtçe: 

بێگومان ھەر چەندە بت پەرستان دەیانووت

Özbekçe: 

Ҳолбуки, улар дер эдилар:

Malayca: 

Dan sebenarnya mereka (yang musyrik) itu dahulu pernah berkata:

Arnavutça: 

E ata (Kurejshitë), në të vërtetë, thonin:

Bulgarca: 

И [преди теб, о, Мухаммад, неверниците] казваха:

Sırpça: 

А они су говорили:

Çekçe: 

Nevěřící sice říkají:

Urduca: 

یہ لوگ پہلے تو کہا کرتے تھے

Tacikçe: 

Агарчи мегуфтанд:

Tatarca: 

Гәрчә мөшрикләр әйтсәләр дә:

Endonezyaca: 

Sesungguhnya mereka benar-benar akan berkata:

Amharca: 

እነርሱም (ከሓዲዎቹ) በእርግጥ ይሉ ነበሩ፡-

Tamilce: 

நிச்சயமாக (இந்த மக்காவாசிகள்) கூறுபவர்களாக இருந்தனர்:

Korece: 

그러나 그렇게 말하는 자들은

Vietnamca: 

Và dù (những kẻ thờ đa thần ở Makkah) đã thường nói: