Arapça:
وَإِنَّهُ لَفِي زُبُرِ الْأَوَّلِينَ
Çeviriyazı:
veinnehû lefî zübüri-l'evvelîn.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardı.
Diyanet İşleri:
O, daha öncekilerin kitabında da zikredilmiştir.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Ve şüphe yok ki o hükümler, elbette önceki kitaplarda da var.
Şaban Piriş:
O, önceki kitaplarda da (vardır).
Edip Yüksel:
Daha önceki kitaplarda da anılmıştır.
Ali Bulaç:
Ve hiç şüphesiz, o (Kur'an), geçmişlerin kitaplarında da vardır.
Suat Yıldırım:
Bu Kur'ân’a, elbette öncekilerin kitaplarında da işaret edilmişti. [7,157]
Ömer Nasuhi Bilmen:
26:195
Yaşar Nuri Öztürk:
O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var.
Bekir Sadak:
26:200
İbni Kesir:
O, daha öncekilerin kitablarında vardır.
Adem Uğur:
O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
İskender Ali Mihr:
Ve muhakkak ki O, evvelkilerin (kitaplarının) sayfalarında mutlaka vardır.
Celal Yıldırım:
Hem o, öncekilere (indirilen semavî) kitaplarda da (bazı özellikleriyle) vardır.
Tefhim ul Kuran:
Ve hiç şüphesiz, o (Kur´an), geçmişlerin kitaplarında da vardır.
Fransızca:
Et ceci était déjà mentionné dans les écrits des anciens (envoyés).
İspanyolca:
y estaba, ciertamente, en las Escrituras de los antiguos.
İtalyanca:
E già era nelle scritture degli antichi.
Almanca:
Und gewiß, er ist doch in den Schriften der Früheren.
Çince:
它确是古经典中被提到过的。
Hollandaca:
Waarvan de getuigenis door de schriften van vroegere tijden wordt geleverd.
Rusça:
и упоминается в Писаниях древних народов.
Somalice:
Quraankuna wuxuu ku Sugnaa Kutubtii hore.
Swahilice:
Na hakika bila ya shaka haya yamo katika Vitabu vya kale.
Uygurca:
ھەقىقەتەن قۇرئان ئىلگىرىكى (پەيغەمبەرلەرنىڭ) كىتابلىرىدا تىلغا ئېلىنغان
Japonca:
このことは,既に昔の啓典の中に記されている。
Arapça (Ürdün):
«وإنه» ذكر القرآن المنزل على محمد «لفي زُبُر» كتب «الأولين» كالتوراة والإنجيل.
Hintçe:
और बेशक इसकी ख़बर अगले पैग़म्बरों की किताबों मे (भी मौजूद) है
Tayca:
และแท้จริงมันมีอยู่ในคัมภีร์สมัยก่อนๆ
İbranice:
והוא מוזכר בזובור (בכתבי הקודש) של אלה אשר קדמו
Hırvatça:
On je spomenut u knjigama poslanika prijašnjih,
Rumence:
Aceasta se află deja în Psalmii celor dintâi.
Transliteration:
Wainnahu lafee zuburi alawwaleena
Türkçe:
O, elbette ki öncekilerin kitaplarında da var.
Sahih International:
And indeed, it is [mentioned] in the scriptures of former peoples.
İngilizce:
Without doubt it is (announced) in the mystic Books of former peoples.
Azerbaycanca:
Həqiqətən, o (Qur’anın nazil olacağı xəbəri, mə’nası və hökmləri; Peyğəmbərin vəsfi), əvvəlkilərin (keçmiş peyğəmbərlərin) kitablarından mövcuddur.
Süleyman Ateş:
O(nun içeriği), evvelkilerin Kitaplarında da vardır.
Diyanet Vakfı:
O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
Erhan Aktaş:
Kuşkusuz o kesinlikle öncekilerin Zeburlarında(1) da vardır.
Kral Fahd:
O, şüphesiz daha öncekilerin kitaplarında da vardır.
Hasan Basri Çantay:
Şübhe yok ki o (Kur´an) daha evvelkilerin kitablarında da vardır.
Muhammed Esed:
Ve bu (mesaj, temel çizgileriyle), hiç şüphesiz, ilahi hikmetleri bildiren önceki kitaplarda da yer almaktadır.
Gültekin Onan:
Ve hiç şüphesiz, o (Kuran), geçmişlerin kitaplarında da vardır.
Ali Fikri Yavuz:
Gerçekten o, (Kur’an’ın nâzil olacağına dair vasıf) daha evvelki kitablarda da vardır.
Portekizce:
E, em verdade, está mencionado nos Livros sagrados dos antigos.
İsveççe:
Dess [sanning] fanns helt visst i äldre tiders böcker med nedtecknad gudomlig visdom.
Farsça:
و بی تردید [خبر] این [قرآن] در کتاب های پیشینیان است.
Kürtçe:
وە بەڕاستی (باسی قورئان) لەکتێبی پێغەمبەرە پێشووەکاندا ھەیە
Özbekçe:
Албатта, у (Қуръон) аввалгиларининг китобларида ҳам бордир. ( Қуръоннинг зикри, аввалги умматларнинг илоҳий китобларида ҳам бордир.)
Malayca:
Dan sesungguhnya Al-Quran (tersebut juga perihalnya dan sebahagian dari pengajaran-pengajarannya) di dalam Kitab-kitab ugama orang-orang yang telah lalu.
Arnavutça:
Dhe, me të vërtetë, ai (Kur’ani) është përmend në librat e (pejgamberëve) të mëparshëm, -
Bulgarca:
Той е [споменат] в писанията на предците.
Sırpça:
Он је споменут у књигама претходних посланика,
Çekçe:
a je věru v Písmech starých obsaženo.
Urduca:
اور اگلے لوگوں کی کتابوں میں بھی یہ موجود ہے
Tacikçe:
Ва он дар навиштаҳои пешиниён низ ҳаст.
Tatarca:
Коръәндәге хәбәрләр, әлбәттә, әүвәлге китапларда да бар.
Endonezyaca:
Dan sesungguhnya Al Quran itu benar-benar (tersebut) dalam Kitab-kitab orang yang dahulu.
Amharca:
እርሱም (ቁርኣን) በቀድሞዎቹ መጻሐፍት ውስጥ (የተወሳ ነው)፡፡
Tamilce:
இன்னும், நிச்சயமாக இ(ந்த வேதத்தைப் பற்றிய முன்னறிவிப்பான)து முன்னோர்களுடைய வேதங்களில் கூறப்பட்டுள்ளது.
Korece:
그것은 선조들의 성서에 서도 언급이 되었거늘
Vietnamca:
Nó quả thật đã được nhắc đến trong những Kinh Sách trước.
Ayet Linkleri: