Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

53

Sûredeki Ayet No: 

43

Ayet No: 

4827

Sayfa No: 

527

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

وَأَنَّهُ هُوَ أَضْحَكَ وَأَبْكَىٰ

Çeviriyazı: 

veennehû hüve aḍḥake veebkâ.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.

Diyanet İşleri: 

Doğrusu, güldüren de ağlatan da O'dur.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ve şüphe yok ki odur adamakıllı güldüren ve ağlatan.

Şaban Piriş: 

Güldüren de O’dur, ağlatan da!

Edip Yüksel: 

O'dur seni güldüren ve ağlatan.

Ali Bulaç: 

Doğrusu, güldüren ve ağlatan O'dur.

Suat Yıldırım: 

Yoksa o Mûsâ'nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan. [2,124; 16, 123; 35,18; 36,12; 9,105]

Ömer Nasuhi Bilmen: 

(43-44) Ve muhakkak O´dur ki, güldürdü ve ağlattı. Ve şüphe yok O´dur, O´dur ki, öldürdü ve hayata erdirdi.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Hiç kuşkusuz, güldüren de O'dur, ağlatan da...

Bekir Sadak: 

Dogrusu sira yildizinin Rabbi O´dur.

İbni Kesir: 

Gerçekten O´dur güldüren de, ağlatan da.

Adem Uğur: 

Doğrusu güldüren de ağlatan da O´dur.

İskender Ali Mihr: 

Ve muhakkak ki, güldüren ve ağlatan O´dur.

Celal Yıldırım: 

Şüphesiz ki, O, hem güldürür, hem ağlatır.

Tefhim ul Kuran: 

Doğrusu, güldüren ve ağlatan O´dur,

Fransızca: 

et que c'est Lui qui a fait rire et qui a fait pleurer,

İspanyolca: 

que es Él Quien hace reír y hace llorar,

İtalyanca: 

e che Egli è Colui che fa ridere e fa piangere,

Almanca: 

und daß ER doch Derjenige ist, Der lachen und weinen ließ,

Çince: 

他能使人笑,能使人哭;

Hollandaca: 

Dat hij doet lachen en doet weenen.

Rusça: 

Он заставляет смеяться и плакать.

Somalice: 

Eebe waakan wax ka qosliya kana oohiya.

Swahilice: 

Na kwamba Yeye ndiye anaye leta kicheko na kilio.

Uygurca: 

اﷲ ئىنساننى كۈلدۈرەلەيدۇ ۋە يىغلىتالايدۇ

Japonca: 

かれこそは,笑わせ泣かせる御方。

Arapça (Ürdün): 

«وأنه هو أضحك» من شاء أفرحه «وأبكى» من شاء أحزنه.

Hintçe: 

और ये कि वही हँसाता और रूलाता है

Tayca: 

และแท้จริงพระองค์คือผู้ทรงทำให้หัวเราะ และทรงทำให้ร้องไห้

İbranice: 

וכי הוא הנותן צחוק והמביא בכי

Hırvatça: 

i da On na smijeh i na plač navodi,

Rumence: 

El este Cel ce dăruieşte moartea şi Cel ce dăruieşte viaţa.

Transliteration: 

Waannahu huwa adhaka waabka

Türkçe: 

Hiç kuşkusuz, güldüren de O'dur, ağlatan da...

Sahih International: 

And that it is He who makes [one] laugh and weep

İngilizce: 

That it is He Who granteth Laughter and Tears;

Azerbaycanca: 

Güldürən də, ağladan da Odur!

Süleyman Ateş: 

Güldüren de O'dur, ağlatan da O'dur.

Diyanet Vakfı: 

Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur.

Erhan Aktaş: 

Güldüren de ağlatan da O’dur.

Kral Fahd: 

Doğrusu güldüren de ağlatan da O’dur.

Hasan Basri Çantay: 

Hakıykat şu: Güldüren de, ağlatan da Odur.

Muhammed Esed: 

(sizi) güldüren ve ağlatan yalnız O´dur;

Gültekin Onan: 

Doğrusu, güldüren ve ağlatan O´dur.

Ali Fikri Yavuz: 

Muhakak ki güldüren de O’dur, ağlatan da...

Portekizce: 

E que Ele faz rir e chorar.

İsveççe: 

och att det är Han som ger er orsak att skratta och Han som ger er orsak att gråta;

Farsça: 

و این اوست که می خنداند و می گریاند؛

Kürtçe: 

وە بێگومان ھەر ئەویش بەندەکان دەخاتە گریان وپێکەنین

Özbekçe: 

Ва, албатта, кулдирган ҳам Ўзи, йиғлатган ҳам Ўзи.

Malayca: 

Dan bahawa sesungguhnya, Dia lah yang menyebabkan (seseorang itu bergembira) tertawa, dan menyebabkan (seseorang itu berdukacita) menangis;

Arnavutça: 

Ai jep gazin dhe vajin (gëzimin dhe hidhërimin),

Bulgarca: 

и Той поражда смеха и плача,

Sırpça: 

и да Он наводи на смех и на плач,

Çekçe: 

že On rozesmává i rozplakává,

Urduca: 

اور یہ کہ اُسی نے ہنسایا اور اُسی نے رلایا

Tacikçe: 

Ва Ӯст, ки механдонаду мегирёнад.

Tatarca: 

Тәхкыйк Ул – Аллаһ кешеләрне көлдерде һәм елатты.

Endonezyaca: 

dan bahwasanya Dialah yang menjadikan orang tertawa dan menangis,

Amharca: 

እነሆ እርሱም አስሳቀ፣ አስለቀሰም፡፡

Tamilce: 

இன்னும், நிச்சயமாக அவன்தான் சிரிக்க வைக்கிறான்; அழ வைக்கிறான்.

Korece: 

하나님은 인간으로 하여금 웃게도 하시고 울게도 하시며

Vietnamca: 

Chính Ngài (Allah) là Đấng làm cho (một người) cười và khóc.