Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

37

Sûredeki Ayet No: 

33

Ayet No: 

3821

Sayfa No: 

447

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

فَإِنَّهُمْ يَوْمَئِذٍ فِي الْعَذَابِ مُشْتَرِكُونَ

Çeviriyazı: 

feinnehüm yevmeiẕin fi-l`aẕâbi müşterikûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

O halde hepsi o gün azabda ortaktırlar.

Diyanet İşleri: 

O gün hepsi azabda birleşirler.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Hiç şüphe yok ki bugün onlar, azapta ortaktırlar.

Şaban Piriş: 

Doğrusu onlar, o gün azapta müşterektirler.

Edip Yüksel: 

Böylece, o gün onlar azabta ortaktırlar.

Ali Bulaç: 

Artık o gün onlar azapta ortaktırlar.

Suat Yıldırım: 

O halde o gün hepsi azap çekmekte müşterektirler.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Şüphesiz ki onlar o gün azapta ortak kimselerdir.

Yaşar Nuri Öztürk: 

Onlar o gün azap içinde ortaklık kurmuşlardır.

Bekir Sadak: 

Yaptiginizdan baska birseyle cezalanmiyacaksiniz.

İbni Kesir: 

Artık o gün onlar, muhakkak ki azabda ortaktırlar.

Adem Uğur: 

Şüphesiz o gün onlar azapta ortaktırlar.

İskender Ali Mihr: 

İşte muhakkak ki onlar, izin günü azapta ortak olanlardır.

Celal Yıldırım: 

Doğrusu onların hepsi o gün azâbda ortaktırlar.

Tefhim ul Kuran: 

Artık o gün onlar azabda ortaktırlar.

Fransızca: 

Ce jour-là donc, ils seront tous associés dans le châtiment.

İspanyolca: 

Ese día compartirán el castigo.

İtalyanca: 

In quel Giorno saranno accomunati nel castigo.

Almanca: 

So sind sie an diesem Tag in der Peinigung Beteiligte.

Çince: 

在那日,他们必定同受刑罚。

Hollandaca: 

Zij zullen op dezen dag dus beiden deelgenooten van dezelfde straf zijn.

Rusça: 

Воистину, в тот день они разделят наказание.

Somalice: 

Iyagu maalintaas cadaabkay wadaagi.

Swahilice: 

Basi wao kwa hakika siku hiyo watashirikiana katika adhabu pamoja.

Uygurca: 

ئۇلار (يەنى ئەگەشتۈرگۈچىلەر بىلەن ئەگەشكۈچىلەر) بۇ كۈندە (يەنى قىيامەت كۈنىدە) ئازابتا ئورتاقتۇر

Japonca: 

こうしてその日,かれらは,(凡て)共に懲罰を受ける。

Arapça (Ürdün): 

قال تعالى «فإنهم يومئذ» يوم القيامة «في العذاب مشتركون» أي لاشتراكهم في الغواية.

Hintçe: 

ग़रज़ ये लोग सब के सब उस दिन अज़ाब में शरीक होगें

Tayca: 

แท้จริง พวกเขาในวันนั้นย่อมมีส่วนแบ่งร่วมกันในการได้รับโทษ

İbranice: 

ביום ההוא, הם כולם יחלקו את העונש

Hırvatça: 

I oni će taj Dan zajedno u patnji biti,

Rumence: 

În Ziua aceea, vor fi părtaşi la osândă.

Transliteration: 

Fainnahum yawmaithin fee alAAathabi mushtarikoona

Türkçe: 

Onlar o gün azap içinde ortaklık kurmuşlardır.

Sahih International: 

So indeed they, that Day, will be sharing in the punishment.

İngilizce: 

Truly, that Day, they will (all) share in the Penalty.

Azerbaycanca: 

O gün hamısı əzaba (cəhənnəm oduna yanmağa) şərik olacaqlar.

Süleyman Ateş: 

O gün onlar azab (çekme)de ortaktırlar.

Diyanet Vakfı: 

Şüphesiz o gün onlar azapta ortaktırlar.

Erhan Aktaş: 

Onlar, O gün(1) azâpta ortaktırlar.

Kral Fahd: 

Şüphesiz o gün onlar, azapta ortaktırlar.

Hasan Basri Çantay: 

Artık şübhe yok ki bunlar o gün azâbda ortakdırlar.

Muhammed Esed: 

O Gün onların hepsi ortak azaplarını paylaşacaklar.

Gültekin Onan: 

Artık o gün onlar azabda ortaktırlar.

Ali Fikri Yavuz: 

O halde, hepsi o gün azabda ortaktırlar.

Portekizce: 

Em verdade, nesse dia, todos compartilharão do tormento.

İsveççe: 

Ja, den Dagen skall de tillsammans lida samma straff.

Farsça: 

پس بی تردید همه 2آنان در آن روز در عذاب شریک اند،

Kürtçe: 

جا بەڕاستی ھەموویان (گومڕاکراو و گومڕاکار) لەو ڕۆژەدا لەسزادا ھاوبەشن

Özbekçe: 

Бас, улар у кунда азобда шерик бўлгувчилардир.

Malayca: 

Maka sesungguhnya mereka semua pada hari itu, menderita azab bersama.

Arnavutça: 

Dhe ata, atë Ditë do të jenë së bashku në mundim,

Bulgarca: 

В този Ден ще бъдат съучастници в мъчението.

Sırpça: 

И они ће тог Дана да буду заједно у патњи,

Çekçe: 

V ten den věru budou v trestu společníky

Urduca: 

اِس طرح وہ سب اُس روز عذاب میں مشترک ہوں گے

Tacikçe: 

Дар он рӯз ҳама дар азоб шариканд.

Tatarca: 

Ул көндә олугълары да, иярүчеләре дә ґәзабта бергә булырлар, азгынлыкта бергә булганнары кеби.

Endonezyaca: 

Maka sesungguhnya mereka pada hari itu bersama-sama dalam azab.

Amharca: 

ስለዚህ እነርሱ በዚያ ቀን በቅጣቱ ነጋሪዎች ናቸው፡፡

Tamilce: 

ஆக, நிச்சயமாக அவர்கள் (வழிகெடுத்தவர்களும் வழிகெட்டவர்களும்) அந்நாளில் தண்டனையில் (ஒன்றாக) கூட்டாகிவிடுவார்கள்.

Korece: 

실로 그들 모두는 그날 벌을받음에 함께 하리라

Vietnamca: 

Cho nên, vào Ngày đó chúng sẽ cùng nhau san sẻ hình phạt.