Cuz 30

 
00:00

bieydî seferah.

Arapça:

بِأَيْدِي سَفَرَةٍ

Türkçe:

Yazıcıların ellerinde;

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Yazıcıların ellerindedir,

Diyanet Vakfı:

Katiplerin ellerindedir,

İngilizce:

(Written) by the hands of scribes-

Fransızca:

entre les mains d'ambassadeurs

Almanca:

mit Händen von Botschaftern,

Rusça:

в руках посланцев

Açıklama:
 
00:00

kirâmim berarah.

Arapça:

كِرَامٍ بَرَرَةٍ

Türkçe:

Ak-pak, mübarek yazıcıların.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Değerli, iyi yazıcıların.

Diyanet Vakfı:

Değerli ve güvenilir katiplerin.

İngilizce:

Honourable and Pious and Just.

Fransızca:

nobles, obéissants.

Almanca:

die würdig, gütig-gehorsam sind.

Rusça:

благородных и покорных.

Açıklama:
 
00:00

ḳutile-l'insânü mâ ekferah.

Arapça:

قُتِلَ الْإِنسَانُ مَا أَكْفَرَهُ

Türkçe:

Kahrolası insan, ne kadar da nankördür!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O kahrolası insan, ne nankör şey.

Diyanet Vakfı:

Kahrolası insan! Ne inkarcıdır!

İngilizce:

Woe to man! What hath made him reject Allah;

Fransızca:

Que périsse l'homme ! Qu'il est ingrat !

Almanca:

Tod sei dem Menschen, wie kufr-betreibend er ist.

Rusça:

Да сгинет человек! Как же он неблагодарен!

Açıklama:
 
00:00

min eyyi şey'in ḫaleḳah.

Arapça:

مِنْ أَيِّ شَيْءٍ خَلَقَهُ

Türkçe:

Hangi şeyden yarattı onu?

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

O yaratan onu hangi şeyden yarattı?

Diyanet Vakfı:

Allah onu neden yarattı?

İngilizce:

From what stuff hath He created him?

Fransızca:

De quoi [Allah] l'a-t-Il créé ?

Almanca:

Woraus erschuf ER ihn?!

Rusça:

Из чего Он сотворил его?

Açıklama:
 
00:00

min nuṭfeh. ḫaleḳahû feḳadderah.

Arapça:

مِن نُّطْفَةٍ خَلَقَهُ فَقَدَّرَهُ

Türkçe:

Bir spermden! Yarattı onu, ölçülendirip biçimlendirdi onu.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bir damla sudan, onu yarattı da biçime koydu.

Diyanet Vakfı:

Bir nutfeden (spermadan) yarattı da ona şekil verdi.

İngilizce:

From a sperm-drop: He hath created him, and then mouldeth him in due proportions;

Fransızca:

D'une goutte de sperme, Il le crée et détermine (son destin) :

Almanca:

Aus Nutfa erschuf ER ihn, dann bestimmte ER ihn,

Rusça:

Он сотворил его из капли и соразмерил,

Açıklama:
 
00:00

ŝümme-ssebîle yesserah.

Arapça:

ثُمَّ السَّبِيلَ يَسَّرَهُ

Türkçe:

Sonra, yolu kolaylaştırdı ona,

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra ona yolunu kolaylaştırdı.

Diyanet Vakfı:

Sonra ona yolu kolaylaştırdı.

İngilizce:

Then doth He make His path smooth for him;

Fransızca:

puis Il lui facilite le chemin;

Almanca:

dann erleichterte ER ihm den Weg,

Rusça:

потом облегчил ему путь,

Açıklama:
 
00:00

ŝümme emâtehû feaḳberah.

Arapça:

ثُمَّ أَمَاتَهُ فَأَقْبَرَهُ

Türkçe:

Sonra öldürdü onu, kabre koydurdu onu.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra onu öldürdü de kabre koydurdu.

Diyanet Vakfı:

Sonra onun canını aldı ve kabre soktu.

İngilizce:

Then He causeth him to die, and putteth him in his grave;

Fransızca:

puis Il lui donne la mort et le met au tombeau;

Almanca:

dann ließ ER ihn sterben, dann ließ ER ihn begraben,

Rusça:

потом умертвил его и поместил в могилу.

Açıklama:
 
00:00

ŝümme iẕâ şâe enşerah.

Arapça:

ثُمَّ إِذَا شَاءَ أَنشَرَهُ

Türkçe:

Sonra dilediği zaman diriltip ortaya çıkardı onu.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Sonra dilediği vakit onu tekrar diriltir.

Diyanet Vakfı:

Sonra dilediği bir vakitte onu yeniden diriltir.

İngilizce:

Then, when it is His Will, He will raise him up (again).

Fransızca:

puis Il le ressuscitera quand Il voudra.

Almanca:

dann wenn ER will, läßt ER ihn erwecken.

Rusça:

Потом, когда пожелает, Он воскресит его.

Açıklama:
 
00:00

kellâ lemmâ yaḳḍi mâ emerah.

Arapça:

كَلَّا لَمَّا يَقْضِ مَا أَمَرَهُ

Türkçe:

Hayır, hayır! O, O'nun kendisine emrettiğini hiç yerine getirmedi.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Hayır hayır, doğrusu o, hiç Allah'ın emrini tam yerine getirmedi,

Diyanet Vakfı:

Hayır! (İnsan) Allah'ın emrettiğini yapmadı.

İngilizce:

By no means hath he fulfilled what Allah hath commanded him.

Fransızca:

Eh bien non ! [L'homme] n'accomplit pas ce qu'Il lui commande.

Almanca:

Gewiß, nein! Er erledigte nicht, was ER ihm gebot.

Rusça:

Но нет! Он не выполняет того, что Он приказал ему.

Açıklama:
 
00:00

felyenżuri-l'insânü ilâ ṭa`âmih.

Arapça:

فَلْيَنظُرِ الْإِنسَانُ إِلَىٰ طَعَامِهِ

Türkçe:

Hadi, bakıversin insan, kendi yiyeceğine!

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:

Bir de o insan yiyeceğine baksın.

Diyanet Vakfı:

İnsan, yediğine bir baksın!

İngilizce:

Then let man look at his food, (and how We provide it):

Fransızca:

Que l'homme considère donc sa nourriture :

Almanca:

So soll der Mensch zu seinem Essen schauen!

Rusça:

Пусть посмотрит человек на свое пропитание!

Açıklama:

Sayfalar

Cuz 30 beslemesine abone olun.