Kur'an Ayetleri

Sûre No: 

95

Sûredeki Ayet No: 

6

Ayet No: 

6104

Sayfa No: 

597

Nüzûl Yeri: 

Arapça: 

إِلَّا الَّذِينَ آمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ فَلَهُمْ أَجْرٌ غَيْرُ مَمْنُونٍ

Çeviriyazı: 

ille-lleẕîne âmenû ve`amilu-ṣṣâliḥâti felehüm ecrun gayru memnûn.

Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır: 

Ancak iman edip iyi işler yapanlar başka; onlar için kesintisiz bir ecir vardır.

Diyanet İşleri: 

Yalnız, inanıp yararlı iş işleyenler bunun dışındadır. Onlara kesintisiz ecir vardır.

Abdulbakî Gölpınarlı: 

Ancak inananlar ve iyi işlerde bulunanlar başka, gerçekten de onlara bitmez tükenmez, başa kakılmaz bir mükafat var.

Şaban Piriş: 

Fakat iman edip salih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır.

Edip Yüksel: 

Ancak inanıp erdemli davrananlar hariç; onlara kesintisiz bir ödül vardır.

Ali Bulaç: 

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka; onlar için kesintisi olmayan bir ecir vardır.

Suat Yıldırım: 

Ancak iman edip güzel ve makbul işler yapanlar müstesnadır. Onlara ise hiç eksilmeyen bir mükâfat vardır.

Ömer Nasuhi Bilmen: 

Ancak o kimseler ki imân ettiler ve sâlih sâlih amellerde bulundular. Artık onlar için kesilmeyecek bir mükâfaat vardır.

Yaşar Nuri Öztürk: 

İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır.

Bekir Sadak: 

96:3

İbni Kesir: 

Yalnız iman edip salih amel işleyenler müstesna. Onlara kesintisiz mükafat vardır.

Adem Uğur: 

Fakat iman edip sâlih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır.

İskender Ali Mihr: 

Âmenû olanlar (Allah´a ulaşmayı dileyenler) ve amilüssalihat (nefsi tezkiye edici amel) işleyenler hariç.İşte onlar için kesintisiz ecir (mükâfat) vardır.

Celal Yıldırım: 

Ancak imân edip iyi-yararlı âmellerde bulunanlar müstesna

Tefhim ul Kuran: 

Ancak iman edip salih amellerde bulunanlar başka

Fransızca: 

sauf ceux qui croient et accomplissent les bonnes oeuvres : ceux-là auront une récompense jamais interrompue.

İspanyolca: 

Excepto quienes crean y obren bien, que recibirán una recompensa ininterrumpida.

İtalyanca: 

eccezion fatta per coloro che credono e fanno il bene: avranno ricompensa inesauribile.

Almanca: 

außer denjenigen, die den Iman verinnerlicht und gottgefällig Gutes getan haben, so ist für sie eine nicht endende Belohnung bestimmt.

Çince: 

但信道而且行善者, 将受不断的报酬。

Hollandaca: 

Behalve degenen die gelooven en het goede doen; want deze zullen eene eindelooze belooning ontvangen.

Rusça: 

за исключением тех, которые уверовали и совершали праведные деяния. Им уготована награда неиссякаемая.

Somalice: 

Hase yeeshee kuwa rumeeyey xaqa camalwanaagsanna falay, waxay mudan Ajri aan go'aynin.

Swahilice: 

Lakini wale walio amini na wakatenda mema, hao watapata ujira usio kwisha.

Uygurca: 

پەقەت ئىمان ئېيتقان، ياخشى ئەمەللەرنى قىلغانلار بۇنىڭدىن مۇستەسنا. بۇلارغا ئۈزۈلمەس ساۋاب بېرىلىدۇ

Japonca: 

信仰して善行に動しむ者は別である。かれらに対しては果てしない報奨があろう。

Arapça (Ürdün): 

(إلا) لكن (الذين آمنوا وعملوا الصالحات فلهم أجر غير ممنون) مقطوع وفي الحديث: "" إذا بلغ المؤمن من الكبر ما يعجزه عن العمل كتب له ما كان يعمل "".

Hintçe: 

मगर जो लोग ईमान लाए और अच्छे (अच्छे) काम करते रहे उनके लिए तो बे इन्तेहा अज्र व सवाब है

Tayca: 

นอกจากบรรดาผู้ศรัทธาและประกอบสิ่งดีงามทั้งหลาย โดยที่สำหรับพวกเขาจะได้รับรางวัลอย่างไม่มีที่สิ้นสุด

İbranice: 

מלבד אלה אשר האמינו ועשו את הטוב, להם גמול אינסופי (בגן העדן)

Hırvatça: 

samo ne one koji budu vjerovali i dobra djela činili, njima pripada nagrada neprekidna.

Rumence: 

afară de cei care au crezut şi au făcut fapte bune pe care o răsplată necurmată îi aşteaptă.

Transliteration: 

Illa allatheena amanoo waAAamiloo alssalihati falahum ajrun ghayru mamnoonin

Türkçe: 

İman edip hayra ve barışa yönelik iş üretenler müstesna. Bunlar için kesintisiz bir ödül vardır.

Sahih International: 

Except for those who believe and do righteous deeds, for they will have a reward uninterrupted.

İngilizce: 

Except such as believe and do righteous deeds: For they shall have a reward unfailing.

Azerbaycanca: 

Yalnız iman gətirib yaxşı əməllər edənlərdən başqa! Onları münnətsiz (saysız-hesabsız) mükafat gözləyir.

Süleyman Ateş: 

Yalnız inanıp iyi işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir mükafat vardır.

Diyanet Vakfı: 

Fakat iman edip salih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır.

Erhan Aktaş: 

Ancak îmân eden ve salihâtı yapanlar(1) hariç. Onlar için minnet altında bırakmayan bir ödül vardır.

Kral Fahd: 

Fakat iman edip sâlih amel işleyenler için eksilmeyen devamlı bir ecir vardır.

Hasan Basri Çantay: 

Ancak îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlar başka. Çünkü onlar için (bitmez) kesilmez mükâfat vardır.

Muhammed Esed: 

iman edip doğru ve yararlı işler yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır!

Gültekin Onan: 

Ancak inanıp salih amellerde bulunanlar başka

Ali Fikri Yavuz: 

Ancak iman edib salih ameller işliyenler başka

Portekizce: 

Salvo os fiéis, que praticam o bem; estes terão uma recompensa infalível.

İsveççe: 

utom dem som tror och lever ett rättskaffens liv; ja, deras lön skall vara utan ände!

Farsça: 

مگر آنان که ایمان آورده و کارهای شایسته انجام داده اند، پس آنان را پاداشی بی منت و همیشگی است.

Kürtçe: 

جگە لەوانەی کە بڕوایان ھێناوە وکردەوە چاکەکانیان کردووە، بۆ ئەوان ھەیە پاداشتی نەبڕاوە

Özbekçe: 

Магар иймон келтирганлар ва яхши амаллар қилганларга миннатсиз ва узлуксиз ажрлар бордир.

Malayca: 

Kecuali orang-orang yang beriman dan beramal soleh, maka mereka beroleh pahala yang tidak putus-putus.

Arnavutça: 

përveç atyre që besojnë dhe punojnë vepra të mira, për ta ka shpëblime të pandërprera.

Bulgarca: 

освен онези, които вярват и вършат праведни дела. За тях има безспирна награда.

Sırpça: 

само не оне који буду веровали и радили добра дела, њима припада непрекидна награда.

Çekçe: 

kromě těch, kdož uvěřili a zbožné skutky konali - a jim náleží odměna, jež se neupomíná.

Urduca: 

سوائے اُن لوگوں کے جو ایمان لائے اور نیک عمل کرتے رہے کہ ان کے لیے کبھی ختم نہ ہونے والا اجر ہے

Tacikçe: 

ғайри онон, ки имон овардаанд ва корҳои шоиста кардаанд, ки музде бепоён доранд.

Tatarca: 

Мәгәр иман китереп Аллаһуга вә расүлгә итагать иткән, гөнаһлардан сакланып изге гамәлләр кылган кешеләрне генә түбәннәрнең түбәненә төшермибез, аларга һич киселми, кимеми торган мәңгегә җәннәт нигъмәтләредер.

Endonezyaca: 

kecuali orang-orang yang beriman dan mengerjakan amal saleh; maka bagi mereka pahala yang tiada putus-putusnya.

Amharca: 

ግን እነዚያ ያመኑት መልካሞችንም የሠሩት ለእነርሱ ተቆራጭ ያልኾነ ምንዳ አልላቸው፡፡

Tamilce: 

எனினும், எவர்கள் நம்பிக்கைக் கொண்டு நற்செயல்களைச் செய்தார்களோ (அவர்கள் தள்ளாடும் வயதை அடைந்து நல்லமல் செய்ய முடியாமல் ஆகிவிட்டாலும்) அவர்களுக்கு முடிவுறாத (கணக்கற்ற, குறையாத) நன்மை உண்டு.

Korece: 

그러나 믿음으로 선을 행하는 의로운 자들은 제외되어 그들에게 는 끊임없는 보상이 있노라

Vietnamca: 

Ngoại trừ những người có đức tin và hành thiện, họ sẽ được phần thưởng vô tận.