Arapça:
إِنَّا لَنَنصُرُ رُسُلَنَا وَالَّذِينَ آمَنُوا فِي الْحَيَاةِ الدُّنْيَا وَيَوْمَ يَقُومُ الْأَشْهَادُ
Çeviriyazı:
innâ lenenṣuru rusülenâ velleẕîne âmenû fi-lḥayâti-ddünyâ veyevme yeḳûmü-l'eşhâd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Biz peygamberimize ve inananlara hem dünya hayatında hem de şahitlerin şahitlik edecekleri günde (kıyamette) elbette yardım ederiz.
Diyanet İşleri:
Doğrusu Biz, peygamberlerimize ve inananlara dünya hayatında ve şahidlerin şahidlik edecekleri günde yardım ederiz.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Şüphe yok ki biz, elbette peygamberlerimize ve inananlara, dünya yaşayışında da yardım ederiz, tanıkların getirileceği günde de.
Şaban Piriş:
Biz, peygamberlerimize ve iman edenlere dünya hayatında da, şahitlerin (şahitlik için) ayağa kalkacağı kıyamet günü de yardım edeceğiz.
Edip Yüksel:
Biz elçilerimize ve inananlara bu dünya hayatında ve tanıkların duruşmalarda bulunacakları günde yardım ederiz.
Ali Bulaç:
Şüphesiz Biz elçilerimize ve iman edenlere, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz.
Suat Yıldırım:
Biz resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem de şahitlerin çağırılıp dinlendiği günde, elbette yardım ederiz.
Ömer Nasuhi Bilmen:
Şüphe yok ki, Biz elbette resûllerimize ve imân edenlere dünya hayatında ve şahitlerin kâim olacakları günde yardım ederiz.
Yaşar Nuri Öztürk:
Şu bir gerçek ki, biz, resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem de tanıkların ayağa kalkacakları gün mutlaka yardım edeceğiz.
Bekir Sadak:
Goklerin ve yerin yaratilmasi, insanlarin yaratilmasindan daha buyuk bir seydir. Fakat insanlarin cogu bilmezler.
İbni Kesir:
Şüphesiz ki Biz
Adem Uğur:
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.
İskender Ali Mihr:
Muhakkak ki Biz, resûllerimize ve âmenû olanlara (Allah´a ulaşmayı dileyenlere) ve dünya hayatında şahitlerin kaim olacağı (bulunacağı) gün mutlaka yardım edeceğiz.
Celal Yıldırım:
Şüphesiz ki biz, peygamberlerimize ve imân edenlere, Dünya hayatında ve şâhidliklerin yeraldığı günde elbette yardım ederiz.
Tefhim ul Kuran:
Hiç şüphesiz biz peygamberlerimize ve iman edenlere, dünya hayatında da, şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün de elbette yardım edeceğiz.
Fransızca:
Nous secourrons, certes, Nos Messagers, et ceux qui croient, dans la vie présente tout comme au jour où les témoins [les Anges gardiens] se dresseront (le jour du Jugement),
İspanyolca:
Sí, a Nuestros enviados y a los que crean les auxiliaremos en la vida de acá y el día que depongan los testigos,
İtalyanca:
Aiuteremo i Nostri inviati e coloro che credono, in questa vita e nel Giorno in cui si alzeranno i testimoni,
Almanca:
Gewiß, WIR stehen doch bei Unseren Gesandten und denjenigen, die den Iman verinnerlichten sowohl in diesem diesseitigen Leben als auch am Tag, wenn die Zeugen auferstehen.
Çince:
我必定援助我的众使者和众信士,在今世生活中,和在众见证起立之日--
Hollandaca:
Wij zullen zekerlijk onze profeten en hen die gelooven, in dit tegenwoordige leven helpen, en op den dag waarop de getuigen zullen opstaan.
Rusça:
Воистину, Мы окажем помощь Нашим посланникам и верующим в мирской жизни и в тот день, когда предстанут свидетели.
Somalice:
Annagaa u gargaari Rasuuladanada iyo kuwa rumeeyey xaqa nolosha adduun iyo maalinta ay kici maragyadu.
Swahilice:
Hakika bila ya shaka Sisi tunawanusuru Mitume wetu na walio amini katika uhai wa duniani na siku watapo simama Mashahidi,
Uygurca:
شەك - شۈبھىسىزكى، بىز پەيغەمبىرىمىزگە، مۆمىنلەرگە ھاياتىي دۇنيادا ۋە (پەرىشتە، پەيغەمبەر ۋە مۆمىنلەردىن بەندىلەرنىڭ ئەمەللىرىگە گۇۋاھ بولىدىغان) گۇۋاھچىلار ھازىر بولىدىغان كۈندە ئەلۋەتتە ياردەم بېرىمىز
Japonca:
本当に現世の生活においても,また証人たちが(証に)立つ日においても,われは必ずわが使徒たちと信仰する者たちを助ける。
Arapça (Ürdün):
«إنا لننصر رسلنا والذين آمنوا في الحياة الدنيا ويوم يقوم الأشهاد» جمع شاهد، وهم الملائكة يشهدون للرسل بالبلاغ وعلى الكفار بالتكذيب.
Hintçe:
हम अपने पैग़म्बरों की और ईमान वालों की दुनिया की ज़िन्दगी में भी ज़रूर मदद करेंगे और जिस दिन गवाह (पैग़म्बर फरिश्ते गवाही को) उठ खड़े होंगे
Tayca:
แท้จริงเราจะช่วยเหลือบรรดาร่อซูลของเรา และบรรดาผู้ศรัทธาอย่างแน่นอน ทั้งในชีวิตของโลกนี้ และวันที่ซึ่งปวงพยานจะยืนขึ้นเป็นพยาน
İbranice:
אכן אנו נחלץ את שליחינו ואת אלה אשר האמינו בחיי העולם הזה וביום אשר יקומו בו העדים
Hırvatça:
Mi ćemo, doista, pomoći poslanike Naše i one koji vjeruju u životu dunjalučkom, a i na Dan kad se dignu svjedoci,
Rumence:
Noi îi vom ajuta pe trimişii Noştri şi pe cei care cred din Viaţa de Acum în Ziua când martorii se vor ridica,
Transliteration:
Inna lanansuru rusulana waallatheena amanoo fee alhayati alddunya wayawma yaqoomu alashhadu
Türkçe:
Şu bir gerçek ki, biz, resullerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında hem de tanıkların ayağa kalkacakları gün mutlaka yardım edeceğiz.
Sahih International:
Indeed, We will support Our messengers and those who believe during the life of this world and on the Day when the witnesses will stand -
İngilizce:
We will, without doubt, help our messengers and those who believe, (both) in this world's life and on the Day when the Witnesses will stand forth,-
Azerbaycanca:
Şübhəsiz ki, Biz öz peyğəmbərlərimizə və iman gətirənlərə həm dünyada, həm də şahidlərin şəhadət verəcəyi gündə (qiyamət günündə) yardım edəcəyik!
Süleyman Ateş:
Elbette biz elçilerimize ve inananlara hem dünya hayatında hem, şahidlerin (şahidliğe) duracakları günde yardım ederiz.
Diyanet Vakfı:
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.
Erhan Aktaş:
Biz, Resûllerimize ve îmân edenlere dünya hayatında ve tanıkların tanıklık edecekleri günde(1) kesinlikle yardım ederiz.
Kral Fahd:
Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz.
Hasan Basri Çantay:
Şübhesiz biz peygamberlerimize ve îman edenlere hem dünyâ hayâtında, hem şâhidlerin dikileceği gün herhalde yardım edeceğiz.
Muhammed Esed:
Bakın, Biz, elçilerimizi ve imana ermiş olanları (hem) bu dünya hayatında, hem de bütün şahitlerin hazır bulunacağı Gün´de koruyacağız.
Gültekin Onan:
Şüphesiz biz elçilerimize ve inananlara, dünya hayatında ve şahidlerin (şahidlik için) duracakları gün elbette yardım edeceğiz.
Ali Fikri Yavuz:
Muhakkak ki biz, peygamberlerimizi ve iman edenleri hem dünya hayatında, hem de meleklerin şahid duracağı gün (kıyamette) muzaffer kılacağız.
Portekizce:
Sabei que secundaremos Nossos mensageiros e os fiéis, na vida terrena e no dia em que se declararem as testemunhas.
İsveççe:
VI SKALL helt visst ge Våra sändebud och de troende [Vår] hjälp både i detta liv och den Dag då vittnena reser sig [för att vittna],
Farsça:
بی تردید ما پیامبران خود و مؤمنان را در زندگی دنیا و روزی که گواهان [برای گواهی دادن] به پا ایستند، یاری می کنیم.
Kürtçe:
بەڕاستی ئێمە پێغەمبەرانمان و ئەوانەی باوەڕیان ھێناوە سەرکەوتوو دەکەین لەژیانی دونیادا وە لەو ڕۆژەی (قیامەت) کە شایەتەکان ھەڵدەسنەوە
Özbekçe:
Албатта, Биз Пайғамбарларимизга ва иймон келтирганларга бу дунё ҳаётида ва гувоҳлар турган кунда ҳам нусрат берурмиз.
Malayca:
Sesungguhnya Kami tetap membela serta mempertahankan Rasul-rasul Kami dan orang-orang yang beriman - dalam kehidupan dunia ini dan pada saat bangkitnya saksi-saksi (pada hari kiamat)
Arnavutça:
Na, me të vërtetë, do t’u ndihmojmë pejgamberëve Tanë dhe atyre që besojnë – në jetën e kësaj bote dhe (atë) Ditë, kur do të sillën dëshmitarët (Ditën e Kijametit),
Bulgarca:
Ние подкрепяме Нашите пратеници и вярващите в земния живот и в Деня, когато свидетелите ще се изправят,
Sırpça:
Ми ћемо, заиста, да помогнемо Наше посланике и оне који верују на овом свету, а и на Дан кад устану сведоци,
Çekçe:
My zajisté pomůžeme poslům svým i těm, kdož uvěřili, v životě pozemském i v den, kdy vstanou svědkové,
Urduca:
یقین جانو کہ ہم اپنے رسولوں اور ایمان لانے والوں کی مدد اِس دنیا کی زندگی میں بھی لازماً کرتے ہیں، اور اُس روز بھی کریں گے جب گواہ کھڑے ہوں گے،
Tacikçe:
Мо паёмбаронамон ва мӯъминонро дар зиндагии дунё ва дар рӯзи қиёмат, ки шоҳидон барои шоҳидӣ рост меистанд, ёрӣ мекунем.
Tatarca:
Без пәйгамбәрләребезгә һәр Коръән белән гамәл кылучы мөэмин бәндәләребезгә дөньяда һәм ахирәттә шаһитлар җыелган көндә ярдәм бирәчәкбез.
Endonezyaca:
Sesungguhnya Kami menolong rasul-rasul Kami dan orang-orang yang beriman dalam kehidupan dunia dan pada hari berdirinya saksi-saksi (hari kiamat),
Amharca:
እኛ መልክተኞቻችንን፣ እነዚያንም ያመኑትን በቅርቢቱ ሕይወት ምስክሮችም በሚቆሙበት ቀን በእርግጥ እንረዳለን፡፡
Tamilce:
நிச்சயமாக நாம் நமது தூதர்களுக்கும் நம்பிக்கை கொண்டவர்களுக்கும் இவ்வுலக வாழ்க்கையிலும் சாட்சிகள் (சாட்சி சொல்ல) நிற்கின்ற (மறுமை) நாளிலும் உதவுவோம்.
Korece:
하나님께서 선지자들과 믿는자들로 하여금 현세와 그리고 증 인이 나타날 그날 승리케 하리라
Vietnamca:
TA (Allah) chắc chắn sẽ giúp các Sứ Giả của TA và những người có đức tin giành chiến thắng trên cuộc sống trần gian này cũng như vào Ngày mà các nhân chứng sẽ đứng ra làm chứng.
Ayet Linkleri: