Arapça:
النَّارِ ذَاتِ الْوَقُودِ
Çeviriyazı:
ennâri ẕâti-lveḳûd.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
O çıralı ateşin,
Diyanet İşleri:
Hazırladıkları hendekleri, tutuşturulmuş ateşle doldurarak onun çevresinde oturup, inanmış kimselere dinlerinden dönmeleri için yaptıkları işkenceleri seyredenler kahrolmuştur!
Abdulbakî Gölpınarlı:
Öylesine ateş ki odunları var.
Şaban Piriş:
Tutuşturulmuş ateş.
Edip Yüksel:
Tutuşturulmuş ateşin-
Ali Bulaç:
'Tutuşturucu-yakıt dolu o ateş,'
Suat Yıldırım:
Tıpkı kahrolası Ashab-ı uhdud'un,o tutuşturulmuş ateşle dolu hendeği hazırlayanların mel’un oldukları gibi...
Ömer Nasuhi Bilmen:
(5-6) Şiddetli tutuşturulmuş ateş (sahipleri). O vakit ki, onlar onun üzerine oturucu idiler.
Yaşar Nuri Öztürk:
O tutuşturulan ateşin adamları,
Bekir Sadak:
suphesiz inanip yararli isler isleyenlere, onlara, iclerinden irmaklar akan cennetler vardir. Bu, buyuk kurtulustur.
İbni Kesir:
Tutuşturucu ateşlerle,
Adem Uğur:
O çıralı ateşin,
İskender Ali Mihr:
(İçi) yakıt dolu ateşin (sahipleri).
Celal Yıldırım:
Alev alev yanan ateş,
Tefhim ul Kuran:
´Tutuşturucu yakıt dolu o ateş,´
Fransızca:
par le feu plein de combustible,
İspanyolca:
del fuego bien alimentado,
İtalyanca:
dal fuoco incessantemente attizzato,
Almanca:
Das Feuer darin ist mit Brennstoff,
Çince:
那坑里有燃料点著的火,
Hollandaca:
Met vuur waar onophoudelijk wordt bijgevoegd.
Rusça:
огненного, поддерживаемого растопкой,
Somalice:
Ee ahaa Naar olal (iyo shidaal) leh.
Swahilice:
Yenye moto wenye kuni nyingi,
Uygurca:
ئۇ ئورەكلەر لاۋۇلداپ تۇرغان ئوتلار بىلەن تولدۇرۇلغان ئىدى
Japonca:
火には薪が接ぎ足される。
Arapça (Ürdün):
«النار» بدل اشتمال منه «ذات الوقود» ما توقد به.
Hintçe:
जो ख़न्दक़ें आग की थीं
Tayca:
ไฟที่เต็มไปด้วยเชื้อเพลิง
İbranice:
אשר הבעירו אש פראית
Hırvatça:
i vatre s gorivom,
Rumence:
unde focul are ceea ce arde,
Transliteration:
Alnnari thati alwaqoodi
Türkçe:
O tutuşturulan ateşin adamları,
Sahih International:
[Containing] the fire full of fuel,
İngilizce:
Fire supplied (abundantly) with fuel:
Azerbaycanca:
O xəndəklər ki, çırpı ilə alovlandırılmışdı.
Süleyman Ateş:
O yakıt doldurulup tutuşturulmuş ateş (hendeğinin adamları)!
Diyanet Vakfı:
O çıralı ateşin,
Erhan Aktaş:
O şiddetli ateşin sahipleri.
Kral Fahd:
Ateşle dolu (yakılarak).
Hasan Basri Çantay:
85:4
Muhammed Esed:
(imana ermiş olanlara karşı) şiddetle yanan ateş (çukurunu)!
Gültekin Onan:
´Tutuşturucu yakıt dolu o ateş´,
Ali Fikri Yavuz:
İşkenceleri (Uhdûd’un), alevli ateştendi.
Portekizce:
Do fogo, com (abundante) combustível).
İsveççe:
[en grav] av eld med rikligt bränsle,
Farsça:
آن آتشی که آتش گیرانه اش فراوان و بسیار بود،
Kürtçe:
ئەو ئاگرەی خاوەن سووتەمەنی (و بڵێسەیە)
Özbekçe:
У (Ухдуд) ёқилғиси кўп, қаттиқ исиган оловдир.
Malayca:
(Parit) api yang penuh dengan bahan bakaran,
Arnavutça:
dhe që i mbushën me zjarr, me gjithëfarë lënëdësh djegëse,
Bulgarca:
за огъня, пълнен с гориво!
Sırpça:
и ватру са горивом,
Çekçe:
ohně stále živeného palivem!
Urduca:
(اُس گڑھے والے) جس میں خوب بھڑکتے ہوئے ایندھن کی آگ تھی
Tacikçe:
Оташе афрӯхта аз ҳезумҳо
Tatarca:
Канау казып ул канауны ут белән тутыручы кәферләргә Аллаһуның ләгънәте булды.
Endonezyaca:
yang berapi (dinyalakan dengan) kayu bakar,
Amharca:
የማገዶ ባለቤት የኾነቺው እሳት (ባለቤቶች)፡፡
Tamilce:
விறகுகளால் நெருப்பு மூட்டியவர்கள் (அழிக்கப்பட்டார்கள்).
Korece:
그들은 화염을 그곳에 던졌노라
Vietnamca:
Lửa (trong đó) được đốt bằng củi.
Ayet Linkleri: