Arapça:
أَمْ لَمْ يُنَبَّأْ بِمَا فِي صُحُفِ مُوسَىٰ
Çeviriyazı:
em lem yünebbe' bimâ fî ṣuḥufi mûsâ.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Yoksa haber verilmedi mi Musa'nın sahifelerinde yazılı olanlar?
Diyanet İşleri:
Yoksa Musa'nın ve sözünü yerine getiren İbrahim'in kitablarında olanlar kendisine bildirilmedi mi ki?
Abdulbakî Gölpınarlı:
Yoksa Musa'nın sahifelerindeki şey bildirilmedi mi ona.
Şaban Piriş:
Yoksa kendisine haber verilmedi mi? Musa'nın sahifelerinde bulunan…
Edip Yüksel:
Ona Musa'nın öğretisi hakkında bilgi verilmedi mi?
Ali Bulaç:
Yoksa Musa'nın sahifelerinde olan kendisine haber verilmedi mi?
Suat Yıldırım:
Yoksa o Mûsâ'nın ve o çok vefalı İbrâhim’in sahifelerinde bulunan şu kesin gerçekler hakkında bilgi edinmedi mi ki: Hiçbir kimse başkasının günah yükünü çekemez. İnsan, emek ve gayretinin neticesinden başka şey elde edemez. Bu gayretinin semeresi de ileride ortaya çıkacaktır. Emeğinin karşılığı kendisine tam tamına ödenecektir. Elbette son durak, Rabbinin huzuru olacaktır. O’dur güldüren ve ağlatan; O’dur öldüren ve yaşatan. [2,124; 16, 123; 35,18; 36,12; 9,105]
Ömer Nasuhi Bilmen:
(36-38) Yoksa Mûsa´nın sahifelerinde olan şeyden haber verilmedi mi? Ve memur olduğu şeyi bihakkın itmam etmiş olan İbrahim´in sahifelerindeki de kendisine haber verilmedi mi? Hakikaten hiçbir günahkâr, başkasının günahını yüklenmez.
Yaşar Nuri Öztürk:
Yoksa haber verilmedi mi ona, Mûsa'nın sayfalarındakiler?
Bekir Sadak:
Dogrusu son varis Rabbinedir.
İbni Kesir:
Yoksa kendisine bildirilmedi mi Musa´nın sahifelerinde olanlar?
Adem Uğur:
Yoksa kendisine haber verilmedi mi? Musa´nın sahifelerinde bulunan,
İskender Ali Mihr:
Yoksa Hz. Musa´nın sayfalarında olan şeylerden ona haber verilmedi mi?
Celal Yıldırım:
(36-37) Yoksa Musa´nın ve ahde vefa eden İbrahim´in sahifelerindeki hususlar ona bildirilmedi mi ?
Tefhim ul Kuran:
Yoksa Musa´nın sahifelerinde olan kendisine haber verilmedi mi?
Fransızca:
Ne lui a-t-on pas annoncé ce qu'il y avait dans les feuilles de Moïse
İspanyolca:
¿No se le ha informado del contenido de las Hojas de Moisés
İtalyanca:
Non è stato informato di quello che contengono i fogli di Mosè
Almanca:
Wurde ihm etwa nicht mitgeteilt über das, was in den Schriften von Musa ist
Çince:
难道没有人告诉过他穆萨的经典,
Hollandaca:
Is hij niet onderricht van datgene, wat in de boeken van Mozes is bevat.
Rusça:
Разве ему не поведали о том, что было в свитках Мусы (Моисея)
Somalice:
Miyaan looga warramin (dadka) wixii ku yiillay Kitaabkii (Nabi Muuse).
Swahilice:
Au hakuambiwa yaliyomo katika Vitabu vya Musa?
Uygurca:
ئۇ مۇسانىڭ ۋە ئىبراھىمنىڭ سەھىپىلىرىدىكى سۆزدىن خەۋەردار بولمىدىمۇ؟
Japonca:
それとも,ムーサーの書にあることが,告げられたことはないのか。
Arapça (Ürdün):
«أم» بل «لم ينبأ بما في صحف موسى» أسفار التوراة أو صحف قبلها.
Hintçe:
क्या उसको उन बातों की ख़बर नहीं पहुँची जो मूसा के सहीफ़ों में है
Tayca:
หรือว่าเขามิได้รับข่าวคราวที่มีอยู่ในคัมภีร์ของมูซา
İbranice:
האם הוא לא ידע מה שנכתב בספר (הקודש) של משה
Hırvatça:
Zar on nije obaviješten o onom što se nalazi u listovima Musaovim
Rumence:
şi în cele ale lui Abraham cel atât de credincios?
Transliteration:
Am lam yunabba bima fee suhufi moosa
Türkçe:
Yoksa haber verilmedi mi ona, Mûsa'nın sayfalarındakiler?
Sahih International:
Or has he not been informed of what was in the scriptures of Moses
İngilizce:
Nay, is he not acquainted with what is in the Books of Moses-
Azerbaycanca:
Yoxsa ona Musanın səhifələrindən olanlar xəbər verilmədi?!
Süleyman Ateş:
Yoksa kendisine haber mi verilmedi: Musa'nın sahifelerinde bulunan,
Diyanet Vakfı:
Yoksa kendisine haber verilmedi mi? Musa'nın sahifelerinde bulunan,
Erhan Aktaş:
Mûsâ’nın sayfalarında olanlar haber verilmedi mi?
Kral Fahd:
Yoksa, Musa’nın ve ahdine vefa gösteren kendisine haber verilmedi mi?
Hasan Basri Çantay:
(36-37) Yoksa Musânın ve (Allahdan aldığı emri) vazifesini tastamam îfâ eden İbrâhîmin sahîfelerinde olan (şun) lardan haberdâr mı edilmedi? :
Muhammed Esed:
Yoksa henüz kendisine bildirilmedi mi Musa´ya gelen vahiylerde ne vardı,
Gültekin Onan:
Yoksa Musa´nın sahifelerinde olan kendisine haber verilmedi mi?
Ali Fikri Yavuz:
Yoksa (şu gerçek), haber verilmedi mi Mûsa’nın Tevrat’ı ile,
Portekizce:
Qual, não foi inteirado de tudo quanto contêm os livros de Moisés,
İsveççe:
Eller har han inte fått veta något om Moses uppenbarelser
Farsça:
یا او را به آنچه در صحیفه های موسی است خبر نداده اند؟
Kürtçe:
یان ئایا ئاگادار نەکرابوو بەوەی کە لەپەڕاوەکانی موسادا بوو
Özbekçe:
Ёки Мусонинг саҳифаларидаги сўзлар хабари унга берилмадими?
Malayca:
Atau belumkah ia diberitahu akan apa yang terkandung dalam Kitab-kitab Nabi Musa -
Arnavutça:
Vallë, a nuk është i lajmëruar ai – për atë që gjendet në fletët e Musait (në Teurat)
Bulgarca:
Или не бе известен за онова, което е в свитъците на Муса
Sırpça:
Зар он није обавештен о оном што се налази у Мојсијевим листовима
Çekçe:
Či nebylo mu sděleno, co obsahují svitky Mojžíše
Urduca:
کیا اُسے اُن باتوں کی کوئی خبر نہیں پہنچی جو موسیٰؑ کے صحیفوں
Tacikçe:
Ё аз он чӣ дар саҳифаҳои Мӯсо омада, бехабар мондааст?
Tatarca:
Әллә аңа хәбәр бирелмәдеме Муса пәйгамбәргә бирелгән Тәүраттагы Аллаһ хөкемнәреннән?
Endonezyaca:
Ataukah belum diberitakan kepadanya apa yang ada dalam lembaran-lembaran Musa?
Amharca:
ይልቁንም በዚያ በሙሳ ጽሑፎች ውስጥ ባለው ነገር አልተነገረምን?
Tamilce:
மூஸாவின் ஏடுகளில் உள்ளவற்றைப் பற்றி அவனுக்கு செய்தி அறிவிக்கப்படவில்லையா?
Korece:
아니면 그가 모세의 성서속 에 있는 것들을 알지 못하고
Vietnamca:
Hoặc lẽ nào hắn đã không được cảnh báo về những điều trong các tờ Kinh của Musa?
Ayet Linkleri: