Arapça:
قَالَ فَالْحَقُّ وَالْحَقَّ أَقُولُ
Çeviriyazı:
ḳâle felḥaḳḳ. velḥaḳḳa eḳûl.
Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır:
Allah buyurdu ki: "O doğru, ben hep doğruyu söylerim."
Diyanet İşleri:
Allah: "Doğrudur; işte Ben hakikati söylüyorum, sen ve sana uyanların hepsiyle cehennemi dolduracağım" dedi.
Abdulbakî Gölpınarlı:
Bu gerçek demişti ve ben de gerçek olarak söylüyorum ki.
Şaban Piriş:
(Allah) Hak (benim katımdan olandır) ve ben hakkı söylerim, dedi.
Edip Yüksel:
Dedi ki, "Bu gerçektir ve ben sadece gerçeği söylerim:"
Ali Bulaç:
(Allah) "İşte bu haktır ve Ben hakkı söylerim" dedi.
Suat Yıldırım:
Allah buyurdu: “İşte bu doğru! Ben de şu hakikati söyleyeyim ki cehennemi, sen ve sana uyanlarla dolduracağım.”
Ömer Nasuhi Bilmen:
(84-86) (Hak Teâlâ da) buyurdu ki: «İmdi bu doğru ve şu hakikati söyleyeyim ki, elbette cehennemi senden ve onlardan, sana tâbi olanlardan, hepsinden dolduracağım.» De ki: «Onun üzerine sizden bir ücret istemiyorum ve ben tekellüfçülerden de değilim.»
Yaşar Nuri Öztürk:
Buyurdu: "İşte bu doğru! Ben de yalnız doğruyu söylerim."
Bekir Sadak:
Biz sana Kitap´i gercekle indirdik. Oyle ise dini Allah icin halis kilarak O´na kulluk et.
İbni Kesir:
Buyurdu ki: İşte bu, haktır ve Ben, hakkı söylerim.
Adem Uğur:
Allah buyurdu ki, "
İskender Ali Mihr:
(Allahû Tealâ): "
Celal Yıldırım:
(84-85) Allah, «Hakk Benim ve Ben ancak hakkı söylerim. Şanıma and olsun ki, Cehennem´i elbette seninle ve sana uyanlarla hepinizle dolduracağım» dedi.
Tefhim ul Kuran:
(Allah) «İşte bu haktır ve ben hakkı söylerim» dedi.
Fransızca:
(Allah) dit : "En vérité, et c'est la vérité que je dis,
İspanyolca:
Dijo: «La verdad es -y digo verdad-
İtalyanca:
[Allah] disse: «[Questa è] la Verità, Io dico in Verità,
Almanca:
ER sagte: "Der Wahrheit gemäß - und die Wahrheit ist, was ICH sage -
Çince:
他说:我的话确是真理,我只说真理;
Hollandaca:
God zeide: Het is een rechtvaardig vonnis, en ik spreek de waarheid;
Rusça:
Он сказал: "Вот истина! Я говорю только истину.
Somalice:
Eebe wuxuu yidhi dhabtaan kusifoobaa, dhabtaana uhadlaa.
Swahilice:
Akasema: Haki! Na haki ninaisema.
Uygurca:
اﷲ ئېيتتى: «مېنىڭ سۆزۈم ھەقتۇر، مەن ھەقنى سۆزلەيمەن
Japonca:
かれは仰せられた。「それは真実である。われからも真実を言う。
Arapça (Ürdün):
«قال فالحقَّ والحقَّ أقول» بنصبهما ورفع الأول ونصب الثاني، فنصبه بالفعل بعده ونصب الأول، قيل بالفعل المذكور، وقيل على المصدر: أي أحق الحق، وقيل على نزع حرف القسم ورفعه على أنه مبتدأ محذوف الخبر: أي فالحق مني، وقيل فالحق قسمي، وجواب القسم.
Hintçe:
और मैं तो हक़ ही कहा करता हूँ
Tayca:
พระองค์ตรัสว่า “ดังนั้นมันเป็นความจริง และข้าจะกล่าวแต่ความจริงเท่านั้น”
İbranice:
אמר: ' הן, הצדק, ואת האמת הצדק אגיד
Hırvatça:
"Istinom se kunem i istinu govorim", reče Allah,
Rumence:
Dumnezeu spuse: “Adevărul! Eu spun Adevărul!
Transliteration:
Qala faalhaqqu waalhaqqa aqoolu
Türkçe:
Buyurdu: "İşte bu doğru! Ben de yalnız doğruyu söylerim."
Sahih International:
[Allah] said, "The truth [is My oath], and the truth I say -
İngilizce:
(Allah) said: "Then it is just and fitting- and I say what is just and fitting-
Azerbaycanca:
(Allah) buyurdu, “Həqiqətən, doğru deyirəm,
Süleyman Ateş:
Buyurdu ki: "Gerçektir (sen benim halis kullarımı kandıramazsın), ve ben gerçek olarak diyorum ki:
Diyanet Vakfı:
Allah buyurdu ki, "O doğru ben hep doğruyu söylerim."
Erhan Aktaş:
“Gerçek budur. Ben, gerçeği söylerim.” dedi.
Kral Fahd:
Rabbi de şöyle demişti: İşte bu hak ve ben hep hakkı söylerim.
Hasan Basri Çantay:
Buyurdu: «İşte bu doğru. Ben şu hakıykatı söyleyeyim»:
Muhammed Esed:
(Allah,) "O zaman, gerçek şudur!" buyurdu, "ve Ben bu gerçeği söylüyorum:
Gültekin Onan:
(Tanrı) "
Ali Fikri Yavuz:
(Allah İblis’e şöyle) buyurdu: “- Ben, hakkı yerine getiririm ve hep doğruyu söylerim.
Portekizce:
Disse-lhe (Deus): Esta é a verdade e a verdade é:
İsveççe:
[Gud] sade: "Detta är sanningen - och, vid Mitt sanna ord, -
Farsça:
[خدا] گفت: سوگند به حق و فقط حق را می گویم
Kürtçe:
(خوا) فەرمووی: من ھەقم ھەر ھەقیش دەڵێم
Özbekçe:
У зот: «Ҳақ шулки, Мен фақат ҳақни айтурман.
Malayca:
Allah berfirman: " Maka Akulah Tuhan Yang Sebenar-benarnya, dan hanya perkara yang benar Aku firmankan -
Arnavutça:
(Zoti) tha: “Unë betohem me të drejtën dhe flas të vërtetën,
Bulgarca:
Рече [Аллах]: “Истина е, само истината казвам -
Sırpça:
„Истином се кунем и истину говорим“, рече Аллах,
Çekçe:
I pravil Bůh: 'Při pravdě, a já pravdu dím:
Urduca:
فرمایا "تو حق یہ ہے، اور میں حق ہی کہا کرتا ہوں
Tacikçe:
Гуфт: «Ҳақ аст ва он чӣ мегӯям, рост аст,
Tatarca:
Аллаһ әйтте: "Хакны хак, дип әйтермен.
Endonezyaca:
Allah berfirman: "Maka yang benar (adalah sumpah-Ku) dan hanya kebenaran itulah yang Ku-katakan".
Amharca:
(አላህ) አለው «እውነቱም (ከኔ ነው)፡፡ እውነትንም እላለሁ፡፡
Tamilce:
(அல்லாஹ்) கூறினான்: “ஆக, (இதுதான் என்னிடமிருந்து வந்த) உண்மையாகும். நான் உண்மையைத்தான் கூறுவேன்.”
Korece:
하나님께서 말씀하사 그것은 진리요 진리가 무엇인지 내가 말 하리라
Vietnamca:
(Allah) phán: “Sự Thật là từ nơi TA và TA luôn luôn nói sự Thật.”
Ayet Linkleri: